Başbakan RecepTayyipErdoğan'ın cumartesi günü TÜSİAD ziyareti ile Hereke'deki Nuh Çimento Fabrikası'ndaki törende sarfettiği sözler, "Lafvegafliteratürü"ne şimdiden girdi. Kendisinden herhangi bir şey talep eden vatandaşa anında cevap yetiştiren, muhalefete en oturaklısından ağzının payını veren Başbakan, Kuşadası'ndaki terörün ardından kanlı örgüt PKK'ya seslenirken şöyle dedi: "Bizterörüniçindeyeralantümaktörleri,bukonudainsanihareketetmeyedavetediyoruz,davetedeceğiz." Dünyanın hiçbir ülkesinde, terör yüzünden mağdur olup acı çekmiş herhangi bir siyasetçi ve devlet adamı bugüne kadar böyle bir laf etmedi. Teröristleri insani hareket etmeye davete yeltenmedi. Terör ve teröristler, ya şiddetle kınanıp teslim olmaları çağrısında bulunuldu, ya da eldeki bütün imkanlar seferber edilerek mücadele edileceği ilan edildi. Halka moral verildi, terörü besleyen kaynakların bütünüyle kurutulmasına çalışıldı. TerörfaturasıçokağırolanTürkiye'deiseilkdefabirBaşbakanbutürlükonuşupteröristlereadetazeytindalıuzattı. Başka bir ifade ile "insanihareketetmeyedavetle" teröristlerin insafına sığındı. Devlet ve hükümet olarak mücadele edeceklerinden çok, terör örgütü ile militanların duygularına seslendi. Teröristleriserbestbıraktılar Başbakan'ın bu sözleri; Kuşadası'ndaki patlamanın ardından üzüntü ve şaşkınlıkla söylenmiş, dolayısıyla da maksadı aşmış gibi değerlendirilebilir. Ancak, her konuda polemiklerde üstüne usta bulunmadığı anlaşılan Erdoğan'ın PKK'ya bu denli ölçülü ve hatta insani yaklaşımı, şaşırtıcı düzeydedir. AKP Hükümeti'nin 3 yıla yaklaşan görev sürecinde, bölücü terör konusundaki sınavlarına bakıldığında, Başbakan'ın en son söylediklerini de yorumlamak mümkün. AKP Hükümeti'nin üzerinde ısrarla durup başardığı işlerden biri de "EveDönüşYasası" diye sunulan teröristlerin affedildiği çalışmadır. Bu yasa, daha doğrusu af ile cezaevlerindeki PKK'lı, Hizbullah'çı, DHKP-C'li ve diğer örgütlere mensup tutuklu ve hükümlüler, bir anda serbest bırakılmışlardı. Hatta isteyene, sağlık alanında plastik cerrahi hizmetleri bile verilecekti. Ne yazıktır ki, "Yapmayın,etmeyin.Bunlarlasonuçalınmaz" diyenler haklı çıktı ve sonuçta devlet görevlilerinin de itiraf ettiği gibi, evedönmeleriiçinserbestbırakılanlaryenidendağlaraçıkıpPKKsaflarındakiyerlerinegeçti.
İhanetşebekelerininhedefi AKP iktidarı, ardından anayasa ve yasalardaki değişiklikleri birbiri ardına gerçekleştirdi. AB'ye giriş uğruna yapılan bu değişiklikler sonucu yasaların içi boşaltıldı, güvenlikle ilgili birçok müeyyide, ortadan kaldırıldı. Böylece cezaevlerinde kalan teröristlere de yol göründü! İçerde yoğunlaştıkları akademik terör eğitiminden, fiili terör ortamına geçtiler. Barış ve demokratikleşme adına devlet kendi savunma mekanizmalarını tırpanladı. Medyayaçöreklenmişnumaracıcumhuriyetçiler,eskininMarksist-Leninistvekomünistleriarasındançıkıpbugününultrakapitalistveliboşlarıarasınagirmişenternasyonelleri,halkınmillivedinikimliğiilekavgaetmeyivazifeedinmişihanetşebekelerininalkışvemethiyeleriylebugünleregeldik.Şimdihepsininortakhedefivar.PKK'nınbaşıolanbebekkatilininserbestbırakılmasınısağlamak,genelaffınçıkartılıpbinlerceinsanımızındağlardagezinenkatillerinedeimkantanımakvebölücülüğünresmileşmesiiçinsiyasisürecibaşlatmak... Onun için içeriden ve dışarıdan, bütün kampanyalarını elbirliği ile sürdürüyorlar. Londra'daki terörden sonra "İngiltereterörkonusundaçokriskli...Gitmeyin" denilmezken Kuşadası'ndaki terörle dünyada yaygara kopartıyor ve ülkemizi riskli ilan ediyorlar. Kendi başbakanımız teröristlerin insafına sığınırsa, ülkemizin de bu ikiyüzlü alçakların merhametine kalması mukadder değil mi?