Tanımadığım insanlar (2) Bir kez olsun özerkliğinizi ilan edin, o zaman görürsünüz, kalbinimizdeki o yoğun sevgi bile hiçbir şey ifade etmez. Acımasızca dışlanırsınız. Bilmediğiniz bir şehirde hep bu yaşamın çaresiz eksikliğini düşünüp dururken, olur ya bir araba gelip çarpar size. Yere düşersiniz, gözleriniz kararır, başınız döner. Hiç tanımadığınız bir kadın gelip hemen oradaki dükkanına götürür sizi. Başınızı tutar ve su içirirsize kendi eliyle. Yüzünüzü kolonyayla siler. Biraz biraz kendinize gelirsiniz. "İsterseniz bir eczaneye gidelim" der. Siz kadını daha fazla yormamak için istemezsiniz. Aranızda kırık dökük konuşmalar geçer. "Bir şeye üzülüyorsunuz galiba" der incelikli birses tonuyla; bu yabancı, ama iyi yürekli kadının ses tonu sizi çok duygulandırır. "Evet" dersiniz ve gözlerinizden mutlu ve hüzünlü gözyaşları dökülür. Olur ya bu kadın da etkilenir sizden, onun da gözleri dolar. "Yaşam çok zor, çok yaralayıcı" der fısıldar gibi. "İnsanı en çok da sevdikleri, yakınları yaralıyor" der. İşte o an hayatınızda en çok bu yabancı kadını sevdiğinizi hissedersiniz. Çok dokunaklı bir vedalaşma olur aranızda. O da biliyordur artık sizi sonsuza dek göremeyeceğini. Ama sizi hiç unutmayacaktır. Gittiğiniz ve sizi bir daha hiç göremeyeceği için size olan sevgisi böylesine yoğundur. Kendimi incinmiş ve yaralanmış hissettiğimde uzun ve menzili bilinmez yollara çıkarım. Yollarda, duraklarda, bilmediğim şehirlerde benim gibi insanlarla karşılaşır ve onlardan sonsuza dek bir daha karşılaşmamak üzere ayrılırım. Hayatımda en çok onları sevdiğimi hissederim. Onların derdi beni incitmek yaralamak değildir çünkü. Zaaflarımı, kırılganlıklarımı, komplekslerimi bilmezler benim. Onların derdi hiç unutmamak için ince ve zarif bir jest yapmaktır. Onlar da benim gibi incinmiş, yaralanmış insanlardır bilirim. Onlar da beni unutmasınlar isterim. En güzel sevgi sözcüklerini söyler, en yaratıcı jestlerimi onlar için yaparım. Bizi büyülü bir rastlantı karşı karşıya getirir, birbirimizin yaralarına dokunup geçeriz. Sır dolu bir anlaşma, bir çakışma anıdır yollarda dostluk. "Ebedi bir elvedayla" taşlanır. Cezmi ERSÖZ