Dünyaca ünlü beyin cerrahları, sağlıklı yaşamanın yollarını işaretliyor. "İki fındık!" İki fındığın yanında, her gün yediğiniz hormonlu meyveler, sebzeler önemli değil. Daha kapıdan adımınızı attığınız anda size kollarını açan stresin, aslında ecelin görevlendirdiği ajan olması da önemli değil. Din üzerinden politika yapan suikastçilerin varlığından haberdarsanız ve içiniz içinizi yiyorsa, fındık kabuğuna sığmazsınız artık. Sinemalarda sizin filminiz oynuyor ve herkes sizi seyrediyor demektir. Yer göstericiniz Azrail!
İki fındık. Yağlı, lezzetli ve bir o kadar sevimli gıdadan iki tane... Normal olarak adlandırılmış gerçeklerle polemiğe girmemek kaydıyla iki fındık. Trafikte emniyet şeridini ihlal eden ve "Ben eroin de kaçırırım, sübyan kızları da pazarlarım" tercümesini yapan sürücüleri gördükten sonra, sizin kaderiniz iki fındığa bağlı olamaz. Ülkeniz karış karış yağmalanırken "Aman canım, memleketi ben mi kurtaracağım!" diye düşünüyorsanız, sizin fındık yemenize bile gerek yok. Siz kebap yapın! Sizin çocuklarınızı da kaçak kurslarda, bedavadan Atatürk düşmanı yapsınlar! Sizlere de cennette "sonsuz konaklama!"
Asgari ücretle bile satın alabileceğiniz iki fındıktan bahsediyorlar. Gözünüzün içine baka baka yalan söyleyen politikacılar için "panzehir" yerine geçmese de, kalbinizin ritmini ayarlayabilecek iki fındık. Sokaklarda satılan uyuşturuculardan haberdarsanız, genç kızların satılma yaşının küçüldüğünü biliyorsanız, karşıdan karşıya geçerken bile kendi kendinizi yiyorsanız, iki fındık da kalbiniz için yiyin. Sadece kalbinizi değil, toprağın altını bile düzenlersiniz!
Neyse, canınızı sıkmayın. Aslında iki fındığın mucizeler yaratması için oluşmuş şartlar da mevcut. Bırakın çocuklarınızı başkaları okutsun. Dünya yansa, yorganınız olmasın. Ülkeniz bölünürken bile, siz televizyonların karşısında göbek atın. Meydan okuyun bütün değerlere... İşte o zaman, iki fındıkla, dünya kapısından bile sığmazsınız. Üzerinde durulmaya değmeyen şeylerin üzerinde durmanıza ne gerek var! Bütün kalp krizleri size kurban olsun!
***
Bu eser kimin?
Gecekondular kurulur, insanlara umutlar aşılanır, kimsenin sesi çıkmaz. Şehir içindeki şehirlere bedava elektrik su verilir ve gariban edebiyatıyla oylar toplanır. İnsanlar, gecekondularda kendilerine hayat kurar. Şimdi gecekondular başlarına yıkılıyor da, sanırsınız ki, İstanbul temizlenecek. Son olarak, Pendik Kurtköy'deki gecekondular yıkıldı. Hala kaçak lüks villalar yerinde duruyor. Sorun bakalım, Kaçak binalar, hangi belediyelerle altın devrini yaşamıştır? Kaçak villalara göstermelik bir dozer atıp, imar affını bekleyenler hangi belediyelerdir? "Allah aşkına" sorun!
***
Üç günlük dünyada Her şeyim oldun Belki de hiçbir şeyimsin. Aslında sürgünüz Kendi düşlerimizde bile. İstesen de, Dokunamayacağın Kadar uzak İstemesen de avucundaki Bozuk para kadar yakınım Yaktığın kibritin Ateşinden tanırım seni İstanbul'un duvarlarından Silemedim adını Gözlerindeki yangını Unutamıyorum Bende derin iz bıraktın Hayatımın kadını... Hakkı YALÇIN
***
Mutluluk Takvimi
* Her şeyi anlamaya çalış... * Arkadaşlığını ispat et... * Telefonu gereksiz yere kullanma... * Hapishaneye kitap gönder... * Geç kız, kolay affet...
***
Ülkeyi teslim alan irtica, BBC'nin bizden esirgediği "terörist" sözcüğünden çok daha gerçek bir tepkiyi gerektirir. Zahmet olmazsa!
***
Söylediklerini kabul edemem ama söyleme hakkını desteklerim.
