'Sen giderken birtanem...' Bir akşamüstü tatlı bir rüzgar esti, içtik beraber. "Sarhoşluk daha çok acıtır" dedi, gözleri yaşararak. Önce inanmadım ona. Sonra başım döndü, bağırdım. "Sen giderken gülüm izlerini silmeyi unuttun. Seni bende bitirmeyi unuttun" dedim. Her şey o kadar acı veriyordu ki, "Sen giderken" dedim. - Sen giderken bitanem, bende bıraktıklarını almayı unuttun. Sen giderken aşkım, sen hala bendeydin. Çalan bir müzik parçasının sözlerinde unuttun kendini. Bir ağustos akşamında unuttun beni ve seni. Aşkımızı bitirdin, beni çok acıttın. Öylece baktı bana, sanki hiç konuşmak istemezcesine. Ben konuştum. -Sen bizi unuttun sevdiğim. İlk önce süzülen damlaların sıcaklığında, sensiz bir gecenin sabahındaki hıçkırıklarda unuttun seni. Terasta içilen bir bardak çayda ya da bir bardak birada unuttun. Benim için bir daha olmayacak, ekimin rüzgarlarında unuttunkendini. Bir mangal ateşinin sonrasında, yanmış közlerde unuttun. Beyoğlu'nun o güzel sokaklarında, o ıssız kalabalıkta unuttun kendini. Söylenen şarkılarda, o coşkulu alanlarda, 'İyi ki varsın'larda unuttun seni ve beni. Geceleri baktığımız o yıldızlarda unuttun bizi. Bir daha birlikte çıkamayacağımız Yeniköydeki çay bahçesinde, Papatya'da unuttun bizi. Oysa her şey ne kadar da güzeldi aşkım. Bir türlü susmak istemiyorum, böyle bir şey nasıl olur? - Sen bizi, adını bir türlü koyamadığın gelecekteki güzel günlerimizde unuttun. Çocuklarımızla yaşlanırken, torunlarımızı severken unuttun. Beraber yakılan sigaralarda, yediğimiz yemeklerde, vurulan kadehlerde, dost sohbetlerinde unuttun bizi. O sadece dinliyordu. - Sen giderken önce duran,sonra da vuran aşkımızda unuttun bizi. Ölümsüz aşkımızda, unuttun bizi. Sen gittin, sen giderken bitanem seni bende unuttun. Benim bitmeyen, tükenmeyen sevdamda unuttun seni. Bu sevda bende sonsuza kadar yaşayacak. Sen sonsuz sevdada unuttun bizi. www.sevgi.net