Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 06 Temmuz 2005
Yağmur yağdı..
Cücüğüne tükürdüğüm soğanı..

Yağmur yağdı..

Son yıllarda bana bunu hep yapıyor İstanbul..
Hele bu mevsimlerde, sıcaklar gelip iyice oturunca.. Gecenin çoktan yarıyı aşmış bir saatlerinde, bütün pencerelerim açık, camlardaki tüller en hafif bir esinti ellemesine hasret, öyle kıpırtısız dururlarken ve dışarılarda bir yerlerde ara sıra bir köpek yalnızlıktan ağlar, ulurken..
Bana bunu hep yapıyor İstanbul.. Çaresizliğimi, yorgunluğumu, bir başıma kalmışlığımı bildiği halde, bu sıcak yaz gecelerinde bana bunu hep yapıyor İstanbul..
Eski tanışlarından, eski sevdalılarından biri olduğum için mi acep?
Hep şikayetler, şekvalar, inildemeler, yardım, imdat çağırmalar..
Bu yaz gecelerinde, çok zalim saatlere kadar oturuyorum kendi kendimle..
Levent'in oralarda.. Şehrin eğlencesinin, paranın bol olduğu yerlerin, havai fişek gürültülerinin dinmesini bekleyerekten.. Hele hele cuma, cumartesi, bir de pazar geceleri.. Ben, hep çok geç saatlere kadar oturuyorum.. Hatta sabah ezanlarına kadar bazı bazı.. (Hastane odalarında nasıl beklerdim Rab'bim o sabah ezanlarını.. Nasıl.. "Yeni bir gün doğuyor.." diye nasıl arzuyla, iştaha ile beklerdim nasıl, bilemezsiniz..)
Ve bu rezil İstanbul eğlencesi; içkisi, sefası bitince, elalem uykuya düşünce, açık pencerelerimden içeriye, bana ağlıyor.. Rimelleri akmış, makyajı yekpare bozulmuş, takma kirpikleri düşmüş, açık pencerelerimden içeriye, bana sızıldanıyor..
Vaktiyle kendisini sevmiş, bütün müşterilerinin yitip gittiğini görmüş, eski bir konsomatris gibi sessiz çığlıklar atıyor yaman bir yalnızlığın, olmazca çaresizliklerin içinde.. Yeni baştan bir beraberlik öneriyor bende iş işten geçtikten sonra..
Bana bunu hep yapıyor bu mevsimlerde.. Birlikte kahırlar çekiyoruz..
Herkesler uykudayken, ben duyuyorum onun bağrışlarını.. Sankim bir yerleri kopartılıyor, etleri didikleniyor, yüzüne gözlerine kezzap atılıyor.. Feryatları, çektiği acılar yüzünden..
Ama bunu neden bana yapıyor?

Yorgun
İstanbul..
Bir yerlerine bir şeyler batırıyorlar sankim.. Sankim bir yerlerini dağlıyorlar.. Isırıyorlar.. Avuçluyorlar, buruyorlar, morartıyorlar dört bir yanlarını.. Bir yerlerini kesiyorlar, oralarını buralarını emiyorlar sankim..
Onu dinliyorum ben ister istemez.. Biliyorum o hep kalıcı, ve gidici olan ben yine de dinliyorum, çünkü eski maşukam..
Sabah ezanlarına kadar ben onu, İstanbul'u dinliyorum..
Bilmiyor değil, biliyorum.. İstanbul gündüzleri paralanıyor.. O kocamanlığı içinde oralardan oralara koşturuyor, koşuşturuyor kan ter içinde.. Acayip yorgun düşüyor.. Yollarda, caddelerde, oralarda, buralarda kah Avrupa, kah karşı yakada hep İstanbul olabilmek için uğraş verdiğinden, milyonlarca sülüğün ellerinden çektiklerinden bitap düşüyor.. Paralanıyor, imanı gevriyor..
O yüzden gecenin o dingin saatlerinde gelip beni bulması, ağlamaları, inildemeleri hiç boşuna değil..
Fukara İstanbul çok çekti, hala da çekiyor.. O yüzden ağlamaları, inildemeleri hiç boşuna değil.. Ama neden bana? Ben himmete muhtaç bir dede, nerede başkalarına yardım ede..
Siz de yapın, benim gibi gecenin en sabah ezanlarına yakın bir saatlerinde İstanbul'a kulak vermeye çalışın.. Ağladığını, inlediğini, inildediğini muhakkak duyacaksınız, eğer gönlünüz içten imdat isteyenlere açıksa..

Vapur
düdükleri..
Açın pencerelerinizi.. Sahi duymuyor musunuz? İstanbul ancak geceleri, kendisini anlayabileceklerini sandığı kişilere ağlıyor, inliyor, acı çekiyor..
O ağlamayacak da kim ağlayacak..
Havası, suyu, yeşili, mavisi, denizi, ağacı, çimeni alıp başlarını gittiler.. Denizi koli basili.. Şarkıları, şiirleri bitti.. Kuşları bile yok artık..
Eski sevdalar, eski sevdalılar, onlar masallarda..
Son kuşlar da gittiler..
Ağaçları, çiçekleri artık ithal malı..
Eskiden, "Biz her gece Çamlıca'da mehtaba çıkardık.." ve de "Sandallarımız neşe dolardı.." diye kıvaçlanan bu kent. "Kim ki parası yok, o ölsün.." diye rap yapıyor günümüzde..
Kapanın, kaçanın, düzmenin, düzenbazın insafına kalmış bir hallerde..
"Kuşlar bile yok artık.." dedim ya.. Serçelerin şakıyacağı ağaçları kestiler.. "Sakalar.." derseniz, aynen.. Hani nerede sığırcıklar? Kırlangıçlar?
Sonra martılar, denizlerin o en güzel uçurtmaları; giden balıkların ardından çöplük kuşlarına, kargalara dönüştüler.. Yüzmeyi unuttular.. Denize küstüler..
Boğaz'da artık yunus balıkları da yoklar..
Ve vapur düdükleri de susuyormuş mu ne artık.. Boğaz'da gidip gelen vapurları da kaldırıyorlarmış, ya da öyle bir söylenti.. "Bana ağlayıp, inleyip durma ulan İstanbul.. Kendin ettin, kendin buldun.." derken, o iki gün öncesi sabaha karşı, bu İstanbul bir yağmur olup ağlamaya başladı ki, vahhh eyvah.. Güç yetiştim pencereleri kapatmaya..
Sonra İstanbul, sular seller oldu gözyaşlarıyla.. Gariban kısmının, kendisinde yaşadıklarının daha farkında bile olmayan birilerinden intikam almaya kalkarcasına.. Derelerini taşırdı.. Yollarını tarumar etti.. Evleri, haneleri sulara boğdu.. Şehrin bir kısmını kayıp ülke Atlantis'e çevirdi.. Üç kuruşluk kıytırık bir gökyüzü karmaşasını, su olarak insanının üstüne döktü..
O bunu da hep yapar.. Kutu içindeki yazıda, bunu hep yaptığının anlatısı vardır..
Fax : 0212 2815840
GÜNCEL
FBI FBI müthiş Türkler'in peşinde
Amerika'nın ünlü kumarhaneler şehri Las Vegas'ta, katıldıkları...
Mecliste 'erotizm'
Şimdi gözleri gülüyor
Çinli torunun sevdası
Zorlu Grubu yasa boğuldu
Babanın yıkılışı
Hortum dehşeti
SPOR
Emre Emre artık bir Fenerli
Sarı-Lacivertliler, uzun bir süredir peşinde koştukları milli...
Havuzda reform
İsraf devrine son!
Telafisi yok
Gerets depremi
2 yabancıda son düzlük
Galatasaray yakışanı alır
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 23 C,Açık 16 C
ANKARA - Kapalı 25 C,Kapalı 12 C
IZMİR - Par. Bul. 31 C,Açık 16 C
ANTALYA - Par. Bul. 26 C,Par. Bul. 18 C
ADANA - Par. Bul. 27 C,Par. Bul. 21 C
EKONOMİ
IMKB E: 27.377,550 D:% -1,17
DOLAR S: 1,349 D:% 0,33
EURO S: 1,605 D:% 0,41
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu