İİ STANBUL Şişli'nin Ayazağa semtinde, bütün cadde ve sokaklar, kamyon, otobüs, su tankeri otoparkı haline geldi. Binlerce aracın giriş-çıkış yaptığı semtte, trafik ekibi olmadığı için büyük keşmekeş yaşanıyor. Meydanı boş bulan araç sahipleri, buraları kendi malları gibi kullanıyor. Semtteki polis merkezinin çevresi bile araçların park yeri oldu. Özellikle, çarşamba günleri semt pazarı da kurulunca, trafik bir kabusa dönüyor. Belediye otobüslerinin kullandığı Yeşiltepe yolu, geçit vermez hale geliyor. Vatandaşlar, akşam saatlerinde evlerine dönerken sinir krizi geçiriyor. Yakında trafikte sinir harbi yapan insanlar birbirlerine girerlerse, kimse şaşırmasın. Halbuki burada bir otorite, bir trafik polisi olsa, bunlar yaşanmayacak. Bu kentte trafik kurallarına uyan insanlar enayi mi? Yollar park yapmak için değil, ulaşım içindir. Yollara park edilmesini önleyelim. Bu köşede defalarca duyurmamıza rağmen, bu konuda bir netice alamadık. Ayazağa'da, en kısa zamanda sürekli bir trafik ekibi görevlendirilmesini istiyoruz. (Mehmet Şafak/Ayazağa-İSTANBUL)
'İNŞAATLARI DENETLEYİN'
BİRÇOK semtte inşaatlar yapılıyor. Bu köşeye daha önce de yazdım. Kimse inşaatının çöplerini atmıyor. Sokaklarımız inşaat atıkları ile kirleniyor. Bu inşaatlardan çuvalla para kazananların kahrını biz çekiyoruz. Böyle adaletsizlik olur mu? İnşaatı yapanların, pisliğini de bir şekilde halletmesi sorumluluğu vardır. Vatandaşlarımız da lütfen bu konuda duyarlı olsunlar. Haklarımıza sahip çıkalım. Semtlerimizi koruyalım. (Hadi Mahmut Kilerci)
'Göl kokuyor, çare bulun'
Küçükçekmece Şimdi artık havalar da ısındı. Yetkililer kışın bizi dikkate almadılar. Televizyonda haber oldu, yine ilgilenmediler. Halbuki bu göl başka bir ülkede olsa, adamlar turizm merkezi yapar. Ülkemizi çok seviyoruz. Güzelliklerimize neden sahip çıkılmıyor? Bu göl gerçekten de İstanbul'un cazibe merkezi olabilir. Ama şimdi lağım gibi. Gölün çevresinde sanayi işletmeleri, vb. var. Hani, bunlara herhangi bir ceza kesiliyor mu? Bu fabrikaların, derhal arıtma tesisi yapmaları lazım. Çevre Bakanı'na sesleniyorum. Sempozyumlarda konuşmakla bu işler olmaz. Lütfen biraz da icraat yapın. (Kemal Deniz)
'ÜCRETTE İNDİRİM İSTİYORUZ'
İŞİMİZ gereği sürekli olarak şehirlerarası otobüsleri kullanıyoruz. Turizm sezonu diye, fiyatlar el altından artırılıyor. Bir gün, diğer günü tutmuyor. Bizler tatil değil iş yapıyoruz. Bu nedenle indirim istiyoruz. Gidiş-geliş indirimi yapılıyor ama, bu yeterli değil. Ben bazen, gittiğim şehirden başka bir şehire geçiyorum. Lütfen biraz da tüketicileri korumaya özen gösterin. Vatandaşın hakkını arayın. (Nalan Tüysüz)
'Telefonlar açılmıyor'
Bazı kamu kuruluşlarını aradığımızda, telefona bakan olmuyor. Canı isteyen istediği işi yapıyor herhalde ki, buralardaki telefonlara cevap veren hiç kimse yok. Peki bu yerlerde çalışan insanlar ne iş yapıyor? Neden maaş alıyor? Telefona baksalar da, ya tersliyorlar ya da bekletip sonra başlarından savıyorlar. Eğer tartışırsanız da "İstediğin yere şikayet et" diyorlar. Bunların çoğu torpilli insanlar.. Galiba arkalarındaki dayılarına güveniyorlar. Halbuki maaşlarını vergilerimle ben ödüyorum. Maaşını ödediğim insan, bana kötü davranıyor. Bu ülkede vatandaşı kimse düşünmüyor. (Sinan Benler)
Bir cümleyle... * İSTANBUL Sefaköy'de bir bakkaldan ekmek aldım. Çiftli ekmek taş gibi. Bunlar denetlenmiyor mu? (Lale B.)
* HALK otobüsleri tıklım tıklım. İnsana hiç değer verilmiyor? (Sakine Laloğlu)