Vatan için nöbet tutarken, seni de aklımda tutuyorum. "Askerde sevda çekmek zor" derlerdi, zormuş. Kurşun renkli bulutlar üzerimde gezinirken, vatan borcuyla, boynumun borcu arasında hasretteyim. İçimdeki kuşlar kanat çırpıyor sana. Yalnızlığıma tüfek çatıyorum. Uzaklardan bir şarkı, yüreğime işliyor. "Seni daima seveceğim." Cüzdanımda resmin duruyor. Bana sarılıp ağladığın son geceyi unutmuyorum. Kokun hala üzerimde. Askerliğin ter kokusuyla, nasıl da uyum sağladı bilsen... Denizleri özlüyorum, kumların üzerindeki ayak izlerini. Sulara koşmayı seninle. Çağla yeşili gözlerini özlüyorum. Tenha sokakları, sarmaşıkları. Balkon sefalarını... Lambalar yanıyor burada. Sarı lambalar, sisli akşamları hatırlatan lambalar. Herkesin benim gibi bir sevdalısı var. Geceleri gökyüzünde geziniyorsun, Çoban Yıldızım oluyorsun, el ediyorsun. Çay bardağıma doluyorsun, arkadaşlarımla sohbet ederken. Nöbette benimle fısıldaşıyorsun. Parolayı soruyorsun bana. "Vatan" diyorum... Gitar çalmayı özledim, yaz gecelerinde yanan ateşi, Portofino'yu... Biliyorum ki, sayılı günler çabuk geçer. Aşkımızın derinliğini öğrenmek için böyle bir ayrılığa da ihtiyacım varmış, biliyorsun. Bana mektup yaz. Satırlarının arasında gezineyim. Çakı gibi askerinin resmini gönderiyorum sana. Bir ömür boyu sakla... Biz ki, vatan sevmenin sonsuzluğunda, gözümüzü kırpmadan görevimize koşmuşuz. Biz ki, ülkemizin neferiyiz, ölümüne. Askerden kaçan o parlak oğlan şarkıcıların mazeretleri umurumuzda değil. Gittiysem döneceğim, sakın yüz verme korkularına. Ülkem benim cennetim, sen benim meleğimsin. Bu gece resmim düşecek uykularına...