Yeni ceza kanunumuz, bankalarını batıranları pratikte 2 sınıfa ayırdı. Bazılarına "Sen bankanı batırırken hırsızlık, dolandırıcılık yaptın, sana ağır ceza verilmelidir" diye bir sınıf; bazılarına da "Sen güveni sarstın, görevini kötüye kullandın, sana da küçük bir ceza verelim. Böylelikle kamu vicdanını tatmin edelim" denilen başka bir sınıf. Niyetifarklıolanlar... Aslında suç ayni suç, nedenleri ayni (batan 21 bankanın 3'ü soyulmak için alındı). Bankasını batıran, ama niyeti iyi olup, BDDK'nın kendisine çıkardığı borcu kabullenip, ödeme taahhüdünde bulunan banka sahipleri hırsız ve dolandırıcı sınıfına dahil edilerek ağır hapisle cezalandırılıyor. Borcunu ödeme konusunda niyeti kötü olup, ödeme taahhüdünde bulunmayanlara ise göstermelik bir hapis cezası. İnfaz kanunun lehte hükümlerinden faydalanarak çok küçük bir bedeni ceza ile kurtulacak işadamları. Efendim,ticarisırmış! Aslında, el konulan bankaların çok büyük bir çoğunluğu, hesapsız aldıkları riskler ile beceriksiz, Merkez Bankası ile diyalog kuramayan iktidarların ekonomiyi yönetemeyişlerinden kaynaklanmıştı. Bankasını batıranlara 'hortumcu' dedik. Pekala Halk Bankası ile Ziraat Bankası'nda kaybedilen hazine kaynakları nereye gitti? Bunları kimler hortumladı veya hortumlattı? Konuyu tartışan yok! Bu konuların tartışılmasını istemeyen görevliler, efendim 'ticari sır' diye konuyu geçiştiriyor. Bal gibi bir aldatmaca. Devletin bankasını biri soyacak diğeri soyduracak, sonra da her ikisi efendim, 'bu bir ticari sırdır' diyecek. Bu suçun failleri hem devlet bankalarının yetkilileri ve hem de bankayı dolandıran işadamıdır. Bilenvarsaberigelsin Neyse, konumuza dönüyorum. Yukarıdaki sınıflamaya uyan 2 örnek vereyim. Hayyam Gariboğlu ve Cavit Çağlar. Hayyam Gariboğlu hırsız ve dolandırıcı sınıfında (Sahibi bulunduğu Sümerbank'ı 350 milyon dolar dolandırmış), 27 yıl 3 ay 15 gün hapisle cezalandırılmış. Şimdi kendisi kayıplarda. BDDK'ya verdiği ödeme taahhüdünü nasıl yerine getirecek? Bilen biri varsa bizi aydınlatsın. Cavit Çağlar'a isnad edilen suç ise, bankasını 4 milyardan fazla zarara uğrattığı için görevi kötüye kullanma. Bu suç için öngörülen küçük bedeni ceza, tutuklu bulunduğu süre dikkate alınarak ortadan kalkıyor. Ayrıca kamuoyunda bankasının içini boşalttığı söylenen kişinin bir geri ödeme yapması da sözkonusu değil. Gel de işin içinden çık bakalım! Bu duruma adaletin tecellisi diyebilecek kişi var mı? İtirazediyorum... Ben vatandaş olarak, birinin kaçak olmasına, diğerinin de elini kolunu sallaya sallaya dolaşmasına itiraz ediyorum. Çıkarılmış bulunan TCK değiştirilse de, hakkımüktesepler doğduğu için elini kolunu sallaya sallaya dolaşana ilave bir müeyyide getiremeyecek, yaptığı yanına kar kalacak. Konuyu içinden çıkılmaz hale kimler getirdi, bilerek birileri kurtarılmaya mı çalışıldı, araştırıp kamuoyunu bilgilendirmek gerekir diye düşünüyorum.