Bir sayın milletvekili, ceza davası devam eden bazı vatandaşlar hakkında, "Onları Kızılay'da asalım" demiş. Meclis'ten son yıllarda ceza adaleti ile ilgili birçok kanun çıktı. Hepsinde amaç aynı. Vatandaşın hak ve özgürlüklerini korumak. Adil yargıyı gerçekleştirmek. Adaleti sağlamak. "Ölüm cezası" da bu kanunlarla kaldırdı.
***
Bu kanunlara, sayın milletvekili de muhtemelen olumlu oy vermiştir. Ama oy verdiği kanunları yeterince okumamış gibi konuşmuş. Anayasamız'ın 138. maddesinden de haberi var mı bilmiyoruz. Madde şöyle diyor: "YasamaMeclisi'ndegörülmekteolanbirdavahakkında,ilgilisorusorulamaz.Görüşmeyapılamaz.Herhangibirbeyandabulunulamaz." Çünkü iş artık yargıya intikal etmiştir. Herkes susacak, sadece o konuşacaktır. Kimse onu etkilemeye çalışmayacaktır.
***
Milletvekillerimizin dokunulmazlığı var. Yasama görevi yaparken hiçbir şeyden endişe etmeden konuşabilsinler diye tanınmıştır bu dokunulmazlık. Yargılanmakta olan kişiler hakkında "idam fermanı" yazmak için değildir dokunulmazlık. Hükümet AB müzakerelerine hazırlanıyor. Türkiye için önemli bir süreç. Bu sürecin en önemli kriteri ise hukuk. Hukukun zedelenmesi, müzakere sürecini tıkayacak nedenlerin başında gelmekte. Avrupa Birliği; olur, olmaz. Hiçbir şey vazgeçilmez değildir. Ama haktan, hukuktan, adaletten vazgeçemeyiz.
***
Bir milletvekili, bir kanun görüşülürken bazı kişileri kastederek "Kızılay'da asalım, elektrikli sandalyeye oturtalım" derse, hukuk zedelenir. Bu tür popülist söylemlerin seçmen nezdinde puan kazandırdığı zannedilir. Ama hukuk bilincini, adalet duygusunu örselemek, kimseye bir şey kazandırmaz. "Asalım, keselim" söylemleri, Türkiye'ye fayda getirmemiştir. 1960 ihtilalinden sonra başbakanını asan ülke olmak, hala hafızalarımızdan silinmeyen bir travmadır. Geçmişteki haksızlıkları, kanun veya yargı kisvesine büründürülmüş hukuk dışılıkları unutmayalım. Ülkemizde, hak ve özgürlükleri kısıtlanmış, acı ve sıkıntı çeken insanlarımız var. Sayın milletvekilimize, sakin olmasını ve bu vatandaşların dertlerine çare bulmak için uğraşmasını öneriyoruz.