Hekimlikte bazı isimler var ki; yaşlanmasını, bıkmasını hiç beklemeyeceğiniz başarıları onlarca kez kanıtlanmış değerli isimler... Mesela Gazi Yaşargil Hoca gibi. Gazi Hoca'dan söz açılmışken; herkesin bildiği bir hikayeyi ben yeni öğrendim. Yıllarca önce 2 üniversite öğrencisi vardı. 2'si de çok çalışkan ve parlak öğrencilerdi. Hekim olmak istiyorlardı ve mesleklerini geliştirmek için yurt dışına devlet bursuyla gitmek için çabalıyorlardı. Her 2'si de biraz para biriktirdiler ve tabii hep çok çalıştılar. Gel zaman git zaman, devlet kapısında Milli Eğitim Bakanı'nın karşısında buldular kendilerini. Öğrenciler tek tek mülakata alındığında, sırası ilk gelen öğrenciye, devrin bakanı "Başarılı ve gayretli olduğunu biliyorum. Ama ne yazık ki seni göndermem imkansız evladım. Arkadaşın bu bursu kazanacak. Senin istikbalinde de yeni kapılar açılacaktır" der. Genç çaresiz çok sevdiği ve belki de birlikte günlerce ders çalıştıkları, hayaller kurdukları arkadaşının yanına gider. YeniCezaKanunu Hiç gocunmadan durumu anlatır ve "Evet sevgili dostum, bu yolda sen yürüyeceksin. Sen yurt dışına gideceksin. Al işte, bugüne kadar öğrencilik için biriktirdiğim paralar da senin olsun. Senin daha çok işine yarayacaktır" der. Diğer öğrenci burs hakkını kazanır. Ama 2 genç, daima 2 iyi dost olarak kalır. Bu hikayenin kahramanlarının isimlerini öğrenmek ister misiniz bilmem... Bu son sözleri söyleyen gencin adı Can Yücel, devrin bakanının adı Hasan Ali Yücel ve bursu almaya hak kazanan öğrencinin adı da Gazi Yaşargil'dir. Bundan sonraki gelişme de şöyledir: Yıllar sonra Can Yücel'in oğlu beyin cerrahı olur ve Gazi Yaşargil'in yanında bulunur. İşte hayatın, talihin ve dürüstlüğün buluşturduğu insanlar. Onlara hep ihtiyacımız var. Ailemde hep Hipokrat yemini etmiş birinci dereceden akrabalarım oldu. Sonunda da bir doktorla evlendim. Eşim, en akla hayale gelmeyen ameliyatları yapar ve "Hastayı Allah iyi eder, parayı doktor alır" der. Mideden dil yapılıyor, kanserli dili alınmış hastalar konuşsun diye... Tıbbın ulaşabildiği en yüksek mertebeleri hayranlık ve şaşkınlıkla izlerken, bu işi yapanların eksikliğini görmemeyi dilerim. Farkında mısınız bilmem, pek çok mesleğinde başarılı olmuş hekim, bir nevi duygusal tükenmişlikler içinde. Yeni ceza uygulamaları nedeniyle, doktorluğu bırakmayı düşünenler bile var. Çünkü öyle garip bir noktadayız ki, diyelim ki hekim teşhisi doğru koydu, ameliyatı yaptı, başarılı oldu, yıllar geçti. Bu durumda bile hasta doktora dava açabilir. "Hastalığım çok riskliydi, yapılan operasyonlarda büyük risk vardı, böyle bir operasyon hekim tarafından nasıl göze alındı?" diye. Yani her şey iyi gitse bile, eğer böyle bir olasılık varsa, siz olsanız ne yapardınız?
***
GÖZ UCUYLA Uçurtmalar; rüzgar gücüyle değil, o güce karşı koydukları için yükselirler.