'100 sorun 100 çözüm' adlı çalışmadaki birçok detay, monotonluktan kurtulma üzerine... Uzmanlara göre, bu problemi çözmeyi başaranlar mutlu bir hayatın kapılarını aralıyor.
Amerika'da çok beğenilen "100 sorun 100 çözüm" adlı çalışmanın en büyük özelliği, ağrı problemlerinden psikolojik sorunlara, monotonluktan aile içi problemlere kadar her türlü konuya farklı bir bakış açısıyla çözüm bulması olarak gösteriliyor. ABD'li Prof. Matt Lewis, iş hayatında birçok sorunla karşılaşıldığı için bu konunun çok önemli olduğunu söylüyor. Prof. Lewis, "İş yerinizdeki çalışma ortamı her gün sizi mutlu etmek zorunda değil. Dünya üzerinde varolan meslek dallarının yüzde 97'si, her günün bir önceki günün tekrarı şeklinde olmasıdır" diyor.
'iş yerinde sıkıcı bir ortam var' 6'dan fazla kişinin çalıştığı ortamlarda, anlaşmazlıkların olması doğaldır. Anlaşmazlıkların çoğu, karşılıklı inatlaşmadan kaynaklandığı bir gerçek. Öncelikle siz, inat etmekten vazgeçin. Göreceksiniz, kısa sürede karşılığını alacaksınız. Araştırmalara göre, bu tarz davrananların aldığı olumsuz sonuç yüzde 70 civarında.
'Patronum sürekli benimle uğraşıyor' Birçok kişi, patronunun zaman zaman kendisine ters davrandığından yakınır. Bu gibi durumlarda sabretmeniz gerekir. Haksızlığa uğradığınıza inandığınızda da sabredin. Durum aynı şekilde devam ediyorsa, konuşmayı deneyin. Eğer hiçbirinde sonuç alamadıysanız, kendinize yeni bir iş aramanızda fayda var.
Farklı çalışma metodları bulun İş yerinizde yaşadığınız problemlerden biri de iş sıkıntısıdır. Her gün aynı şeyleri tekrarlamak, kısa bir süre sonra sıkılganlığa ve dolayısıyla mutsuzluğa neden olur. Bu gibi durumlarda yapmanız gereken, çalışma şeklinizi değiştirin. İşinize engel olmayacak şekilde, birkaç dakikalık molalar verin. İşinizi rahatlatacak formüller bulun. Bunları yapmanızın farkını birkaç gün içinde anlayacaksınız.
Daima profesyonel olmaya çalışın İş ortamında yapmanız gereken birinci kural daima profesyonel olmaktır. İş arkadaşınız, çok yakın bir dostunuz olabilir ve yaşadığınız bir tartışma nedeniyle aranızın açıldığı bir durumu ele alalım. Bu durumu kesinlikle işinize yansıtmayın. Her sorunda profesyonel olun. Kendinizi buna şartlarsanız, iş ortamında sorun yaşamazsınız.
Bebekler 17-18 saat uyuyorsa... Yeni annelerin en büyük korkusu, bebeklerinin çok uyumasıdır. Araştırmalara göre, 10 günlük bebeklerin 3 aylık olana kadar günlük uyuma saatleri 15 ila 17 saat arasındadır. Bu son derece doğal bir durumdur. Paniğe girip, bebeğinizi az uyutmayın. Bu yavrunuzun sağlıksız büyümesine neden olacaktır.
Keskin şekilde ağlıyorsa... Bebeğiniz keskin bir feryadla ağlıyorsa ve bunların yanında ağlaması içe doğru çekikse dikkat!.. Bu durumla karşılaştığınız an, bebeğiniz acı çekiyor demektir. Metabolizmasında yaşanan bir değişim nedeniyle, bebeğiniz acı içindedir. Bu tarz ağlama şekli uzun sürüyorsa, hemen doktora gitmelisiniz.
Panik yapmayın, karnını doyurun Bebeğinizin düşen ve yükselen bir ağlama şekli varsa panik yapmayın. Bebeğiniz karnı acıktığı durumlarda, bu tarz sinyaller gönderir. Ayrıca parmaklarını emmeye başladıysa ve yanaklarına dokunuyorsa acil mama veya anne sütü vermenizin zamanı gelmiştir. Sakin olun ve bebeğiniz ihtiyacına cevap verin... Bu konuları mutlaka dikkate alın.
İletişim sorunu ve bozulan dostluklar Yaşınız kaç olursa olsun, birçok defa iletişim problemi yüzünden dostluklarınız bozulmuştur. Bu nedenle yaşadığınız her tartışmanın sonrasında bu olayı düşünmemeye çalışın. Birkaç gün sonra objektif bir biçimde tartışmayı gözden geçirin. Eğer bunu doğru bir şekilde yaparsanız, sorunun çözümü de kendiliğinden gelir.
Sevgiliniz inatçı yapıya sahipse Birçok kişinin sevgilisi veya hayat arkadaşı inatçı olabilir. Tartışma anında kesinlikle tepkili olmamaya özen gösterin. Alttan almak, kesinlikle zayıflak değildir. Bu şekilde davranırsanız ve sevgiliniz anlayışlıysa birkaç ay sonra tahmin edemediğiniz bir şekilde düzelme görülecektir. Bu kanıtlanmış bir gerçektir unutmayın...