Hooijdonk'un Daum konusundaki açıklamaları, Fenerbahçe'ye son hizmetidir. Çünkü Hooijdonk'un niyeti hır çıkarmak olsa, çoktan yapardı bunu. O Hooijdonk ki, 90. dakikada oyuna girecek kadar sportmen ve profesyoneldi. Giderayak Fenerbahçe'ye garsonluk eden bu sevimli adam, AzizYıldırım'ın içindeki çölü de biliyor da, onu söylemedi. Çöldeki kaktüsü, taraftarlara ipucu olarak verdi. O taraftar, hiç kimseyi sevmediği kadar sevdi Hooijdonk'u... Onun dilinden en iyi onlar anlar. Eminim ki, mesajı aldılar...
***
Fenerbahçe taraftarı, Galatasaray'ı doğum tarihinden vurduğu halde, bu yıl şampiyonluğu eskisi kadar coşkulu kucaklamadı. Çünkü Daum'un varlığı bile bu sevincin önünü kesmeye yetti. Şampiyonluk gecesinde bile "nekonuştuğunubilmeyen" bir kulüp başkanına tepkidir bu suskunluk. Koskoca sezonda takım gibi bir tek maç oynamayan futbolculara tepkidir. Ama stat padişahı AzizYıldırım, kendini yenemediği içindir ki, şampiyonluk gecesinde medyayı yendiğini zannederek, Daum'a kol kanat germiştir. Hooijdonk'un, "BenolsamDaum'ubirdakikabiletutmam" demesi, AzizYıldırım'a gönderilmiş son mektuptur. "Daumsalağıntekidir" açıklamasını ise, "hatalıbirdublaj" olarak kabul etmek gerekir. Çünkü zarif adamlar, salağa bile salak dememeli...
***
Ligin altındaki gerçekler, belediyelerin futbolumuza nasıl egemen olduğunun da resmi belgesidir. Futbol Federasyonu, Ordu'da dayak yiyen Eskişehirspor'u hükmek yenik sayacak kadar politik davranırken, Sakaryaspor'un nasıl düşürüldüğünü mü araştıracak? Gaziantepspor-Kayserispor maçına gözünün ucuyla baktı mı? Şikeye delil aranıyor. Kendi taraftarlarının bile futbolcularına "Satılmışlar" diye bağırmasından, daha net bir şike delili olabilir mi? Devlet politikası denen zavallı bir politika, bazı şehirlere ayrıcalık sağlıyorsa, kurban olmak Sakarya'ya layık görülmüştür. Futbol, Sakarya'ya kurban olsun!
***
Lig sonunda en acı feryat, "AzizYıldırımbanaküfürettirdi" diyen ÖzhanCanaydın'dan geldi. Yoo, AzizYıldırım küfür ettirmedi. Sadece kendi taraftarına "Küfüretmeyin" demedi. Tıpkı, ÖzhanCanaydın'ın, kendi taraftarına etmediği müdahale gibi... Kulüp başkanlarının, birbirlerini karşıdan karşıya geçirmesi gerekirken, küfür hanelerinde gezinmeleri, ülkenin en berbat gerçeğidir. Başkasına yapılan çirkinliklerden hoşnut olanların, aynı şey kendisine yapıldığında şikayet etmeye hakkı yoktur. Başkalarını "tahrik" edenler, aslında kendilerini "tahrip" ettiklerini anladığında, artık çok geçtir.