Koçero'lar vardı eskiden, Homido'lar... Adına eşkıya derlerdi, dağlara çıkarlardı, adaletin terazisine itiraz ettikleri için. Yiğitlik ne kelime, hepsi de iliklerine kadar onurlu ve yürekli insanlardı. Parayla işleri yoktu, bütün meseleleri namustu, haysiyetti, haksızlığa karşı kendi kurallarıyla karşı durmaktı. Ne devletten bedava arsa aldılar, ne sıfır faizle, milyonlarca dolar... Şimdi futbol kulüplerinin başkanlarını görüyorum da, kahroluyorum. Biri çıkıyor, şampiyonluk gecesinde komplekslerini kusuyor. Biri İstanbul'a savaş açıyor, öbürü "Niyebanaküfüretmiyorlar?" diye küfürbazların saflarına geçiyor. Bir diğeri, küfür korolarına şeflik ediyor, sözde küfüre karşı dururken. Herkes kesesi kadar konuşuyor! Hepsinde aynı sevgisiz resimler. Bırakalım, onların olsun kupalar, statlar, apoletler... Eşkıyalarımızıbizegeriversinler.
***
Eşkıyaların dağlara çıktığı yıllarda, şehirlerde insanlar kol kola giderdi maçlara. Rekabetin asaleti vardı. Nefretin iktidar olması ne mümkün. Tribünlerin görkemi, insanların zarafetiyle ölçülürdü. Ciddi bir mesele değildi kaybetmek. Kazanmaktan değerli yenilgiler vardı çünkü. Birbirine ilham veren dostluğu vardı taraftarların. Pazar günü insanları linç etmek için kurulan, futbol çetelerine baktım da, kahroldum. Dükkanları yağmaladılar, yetkililerin gözleri önünde. Vurdular, kırdılar. Bunlar çete isimleri takıyorlar kendilerine ve kulüplerce besleniyorlar. Bırakın adına ne derlerse desinler. Onların olsun esprili formaları, delikanlı sloganları, bıçak yaraları... Eşkıyalarımızıbizegeriversinler.
***
Eşkıyaların "aranıyor!" resimlerinin duvarlara asıldığı yıllarda, gazetelerin sayfaları siyah beyazdı. Büyüleyici bir tarafsızlığı vardı spor yazarlarının. Birinin, "Bizimtakım" diye maç yazısı yazması, onursuzluğun kendisiydi ve bir gazetede yüz bulması mümkün değildi. Aşka yakışırdı çılgınlık, futbola değil. Sonra bir adam çıktı, namussuzluğun bit pazarında bütün değerleri ucuza sattı. Şeytanlığa nöbet tuttu, emzirdiği yavrularıyla bütün köşeleri tuttu. Hep birlikte engel oldular, insanların birbirini sevmesine. Ve ırkçı yazarlık, futbolu nüfusuna geçirirken, tarihin en namussuz düzeni yaratıldı. Şimdi ahlaksızlık vebasının mikrobunu yayıyor gazeteler. Televizyonlarda gangster bozuntusu adamlar, katledilmiş futbol yorumlarında, "Kesmecebunlar" diyor, "Kançıkmazsaparayok!" Bırakın "müsaitpozisyonlarda" birbirlerini kanla beslesinler. Onların olsun, şan, şöhret, para. Eşkıyalarımızıbizegeriversinler.