Bir insanın böbreğini satması, bir başbakanın hisselerini satmasından çok daha önemlidir. "Burasısakatatçıdükkanıdeğil!" Burası bolluk ve bereket ülkesi. Sözde, dünyanın ekonomik devleri arasına girmeye çalışıyoruz Enflasyon düşüyor, milli gelir artışımız, tarihin en şaşalı günlerini yaşıyor. Bunun aksini iddia edenler, huzuru bozmaktan sanık, iç düşman sayılıyor. Burası böyle bir memleket.
***
Oysa böbrek satılıyor bu ülkede. Herkes inkar etse de, politik büyükler görmek istemese de "sa-tı-lı-yor!" Sadece böbrek satılsa iyi. Kızlar satılıyor, çocuklar satılıyor, en kutsal değerler satılıyor. Felaket bir sirkülasyon var. "Burasısakatatçıdükkanıdeğil." Elbette değil. Ama burası politikacıların dokunulmaz olduğu, parası olanın her haltı işlemeyi kendine hak saydığı, garip bir ülke. İnsan hayatı bile satılıyor. Kurşun fiyatına.
***
İktidarı tebrik etmenin kapılarında hazırolda bekleyen gazetecilik, böyle haykırışları satır aralarında gizliyor. Medyanın son görevi, mitolojik kahramanlar üretmek. Hayal garsonlarının servisine diyecek yok. Gazetelerin birinci sayfalarında yapılan "makyajla", her şey güllük gülistanlık gösteriliyor. Bunlara alıştık. Her şey birbirini tamamlıyor belki de. Belki de, "Satılıkböbrekvar" diye haykıranlarla, seçim mevsimlerinde "Satılıkoyvar!" diye bağıranlar, aynı partiye oy verdiler.
***
Benim oy verdiğim parti, hiçbir zaman iktidar olmadı. Ve ben hayatım boyunca, "Neredebudevlet?" diye bağırmadım. Devletin, bizim gibiler için olmadığını, küçük yaşta öğrendim çünkü!
***
Bülent Arınç, "Meclis,kimseninşamaroğlanıdeğildir" diyor. Meclis, parti çıkarlarının değil, ülke çıkarlarının temsil gücüdür. Devleti ayakta tutan değerlerin bekçisi, kanunlara birinci derece uyması zorunlu insanlar topluluğudur. Ülkeyi ayakta tutan değerlerle uğraşmak, ancak huzursuzluk getirir. Seçim meydanlarında söz verip, hala dokunulmazlıklarını kaldırmayanlar, kendilerini yargılayacak sistemi oluştursunlar da... O zaman görelim bu gücü. "Halkmeclisinin" de alkışını alırlar.
***
Ödülün iadesi İki aydır bakanlık yapan KültürBakanıAtillaKoç'a 2004'ün En Başarılı Bakan Ödülü verildi. Bakan da bu ödülü aldı. Sonrasında gerçeği fark etti ve ödülü geri verdi. Bir Kültür Bakanı'na yakışan da budur. Ödüllerin sudan ucuz olduğu bir ülke düzenindeyiz. Sanatta, sporda ve gazetecilikte nice ödülün hangi şartlarda verildiğini bilenlerdeniz. Onlarda Bakan'ın zarafeti yok. Hakkı olmayanı almak bazılarının yaşam biçimi çünkü.