Türkiye'de bu slogan artık pek söylenmez oldu. Ancak bazı ülkelerde yine duyulmakta kapitalizm eleştirisi. Nerede mi? En büyük kapitalist ülkelerden biri olan Almanya'da. Hem de iktidar partisi tarafından yapılıyor kapitalizm eleştirisi. Alman Sosyal Demokrat Partisi, son günlerde kapitalizmi eleştiren bir söylemi dile getiriyor. Partinin başkanı Münterfering, işadamlarının "sadece kendi karlarını düşünmeleri nedeniyle işsizliğin artmasına neden olduklarını, toplumsal sorumluluklarında eksiklik bulunduğunu" söyleyince, tartışma daha da büyüdü. Seçimler yaklaştıkça, Alman sosyal demokratların kapitalizm eleştirisi devam edeceğe benziyor. Türkiye'deki işadamlarının da sosyal sorumluklarında bir eksiklik var mı, acaba onlar da sadece kendi karlarını mı düşünüyorlar? Türkiye'de, "ilgili kurum ve kuruluşlar"dan şu sıralar kapitalizm eleştirisi işitmiyoruz. Ama benim işadamlarına yönelik eleştirim var. Eleştirim, onların kendilerini doğrudan ilgilendiren hukuksal konularda, dişe dokunur bir uğraş vermemeleri. İşadamlarının düşüncesi... Malum, yeni Türk Ceza Kanunu 1 Haziran'da yürürlüğe girecek. Bu konuda her gün yazılıyor, çiziliyor. Ancak, işadamları kuruluşlarından bugüne değin, ne ciddi bir öneri ne de eleştiri oldu. Mesela çevre suçları, sanayicileri doğrudan ilgilendirir. Ancak, sanayicilerimizin TCK'daki çevre suçları ile ilgili düşüncesi ne bilemiyoruz. Ekonomiyle ilgili birçok kanunda da aynı pasif tutum var. Mesela Bankalar Kanunu Tasarısı. Tasarıda, "fon" adı altında dokunulmazlığı olan devasa bir "kit" oluşturuluyor. Acaba işadamlarımız bu yeni "kit" için ne diyorlar? Patent Hakları, Endüstriyel Tasarımlar, Markalar ve Türk Parasının Kıymetininin Korunması ile ilgili mevzuatta değişiklik yapılması için kanun teklifleri verildi. Bunlar yakında Meclis'te görüşülecek. İş dünyası ile yakından ilgili bu kanunlardan, işadamlarımızın haberi var mı? Varsa ne düşünüyorlar? Batı'da sosyal piyasa ekonomisi, işverenlerin ve işçi sınıfının çıkarlarının uzlaştırılması sonucu ortaya çıktı. İki sınıf da hak mücadelesi verdi. Ancak bizim ülkemizde işverenlerin de bir hak arama mücadelesi geleneği yok. Hukukunüstünlüğü "Hakları devlet verir, devlet alır" fikri yerleşmiş. İşadamı ne zaman canı yansa o zaman sesini çıkartmakta. Hal böyle olunca, aslında sermayenin gelişmesi ve tabana yayılması için görevli birçok kurumda sermaye düşmanlığına varan uygulamalar sıkça görülür. İşadamları bunlardan şikayet eder, sızlanır. Ama kanunlar uygulanmadan önce, hazırlık aşamasında, ciddi çalışmalar yapılmaz. Sermaye sadece iktidarlarla iyi geçinerek, güvence bulamaz, gelişemez. Güvence hukukun üstünlüğünün sağlanmasıyla olur. Hukukun üstünlüğü yoksa, bir gün sizden hoşlanmayan birileri, "işinizi" bitirir. İktidarlarla iyi ilişkiler kurarak işleri yürütmek, kapitalizm değildir. Kapitalizmin olmadığı yerde, eleştirisi de olmaz. İşadamlarımızın durumu böyleyse, işçilerimizin halini varın siz düşünün.