Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 24 Nisan 2005

Günün Öyküsü



Ücret...

Soğuk bir kış gecesinde eve dönerken, sarhoşa benzeyen bir adam gördüm. Bir sağa bir sola yalpalıyordu ve yanındaki direğe sarılmıştı. Bir vitrine bakıyormuş gibi yaparak, göz ucuyla onu seyrettim. 30 yaşın üstünde olmalıydı. Kendisine biraz daha sokuldum. Üstü başı temizdi. Yanından geçen bazı kişiler, yüksek sesle konuşarak içki içmenin kötülüğünden bahsediyor, bazıları da alay edip gülüyorlardı. Yavaşça yanına gidip, "İyi misiniz? Bir ihtiyacınız var mı?" diye sordum. Dudaklarından, iniltiye benzeyen tek bir kelime çıktı: "Hastayım!.." Düşmemesi için, bir kolumu beline dolayarak taksi beklemeye koyuldum. Akşam vakitlerinde kesilen kar yağışı tekrar başlamış ve yavaş yavaş buzlanmaya başlayan yollarda, birbiriyle yarışan sokak köpeklerinin dışında bir hayat emaresi kalmamıştı. Araba bulmaktan ümidimi kestiğim sırada, yanımda bir taksi duruverdi. Şoföre durumu anlatarak acele etmemiz gerektiğini söyledim. Hastamızı arka koltuğa yatırarak hastaneye götürdük ve verilen serum tamamlanana kadar başucunda bekledik. Nöbetçi doktor, hastayı donmaktan kurtardığımızı ifade ediyor, genç adam ise henüz konuşamadığı için, bize bakıp gülümsemekle yetiniyordu. Şoför de yanımdaydı... Hastamız bir süre sonra kendine geldi. Onu tekrar arabaya bindirip evine götürdük. Hastamızın eşi, onun sık sık şeker komasına girdiğini bildiğinden müthiş bir paniğe kapılmış ve oğlunu da alarak sokağa fırlamıştı. Bizi görünce koşarak yanımıza geldiler ve büyük bir sevinç içinde kucaklaştılar. Saatlerce süren yorgunluğumuzdan eser bile kalmamış, bize nasıl teşekkür edeceğini şaşıran o ailenin mutluluğu karşısında gözlerimiz dolmuştu. Ellerimize sarılarak bizi uğurladıklarında, şoföre borcumu sordum. Başını sallayarak, "Borçlu değil, alacaklısın dostum!.. dedi. "Çünkü böyle bir iyiliğe beni de ortak ettin. Ama belki de 20 yıldır ağlamayı unutan bir adama bu güzel duyguyu hatırlattığın için, alacaklı duruma düştün..." O mert adamla kucaklaşıp ayrılırken, gecenin ayazını hissetmiyor ve evime yürüyerek dönmek istiyordum. Kimbilir? Belki de yolumun üzerinde, yardımımı bekleyen bir insan daha bulabilirdim.

Örücü...

Fakültedeki ilk dersim için, yeni aldığım takım elbiseyi giymiş ve aynı renkteki çantamla yola çıkmıştım. Arabamı bıraktığım otoparka doğru giderken, kendimi bir anda yerde buldum. Herhalde biraz fazlaca kasılmış ve önümdeki tümseği görmemiştim. Pantolonumun bir dizi yırtılmış ve sol avucum çöp kutusuna çarparak yarılmıştı. Hemen toparlanıp ayağa kalktım ve yırtığı çantamla örterek eve döndüm. Yırtılan pantolonu, daha sonra bir örücüye götürdüm. Bu arada, başımdan geçen macerayı anlatmış ve belki laf olsun diye avucumdaki yarayı göstermiştim. Yaşlı bir adam olan örücü, gözlüğünü takarak ilk önce elimdeki yarayı, daha sonra da pantolonu inceledikten sonra, "Hafta sonu gel yavrum!.. Ancak o zaman olur" dedi. İşlerim çok yoğun olduğu için, örücüye 1 ay sonra uğradım. Pantolonu tamir edip üst rafa kaldırmıştı. İndirirken, "Değişik bir kumaşmış!.. Beni çok uğraştırdı. Borcunuzu üzerine yazmıştım" dedi. Pantolona eklediği kağıda göz atınca, "Acaba bu miktar fazla değil mi?" diye sordum. "Tamir edilen yerler de belli oluyor." Örücüyü kızdırmış olmalıydım. Gözlüğünü çıkartırken, "Bak evlat!... 40 senedir bu meslekle uğraşıyorum. Eğer yırtıkları benden iyi tamir eden bir sanatkar bulursan, senden bir kuruş almayacağım" dedi. Yaşlı adamı daha fazla üzmemek için susmayı tercih ettim ve para çıkartmak için elimi cebime attım. Paralar, yarası tamamen kapanmış olan avucuma değmiş ve sanki beynimde bir şimşek çakmıştı. Adeta bağırarak, "Buldum örücü buldum!.." dedim. "Bahsettiğin o sanatkarı buldum!.." Elimi ona doğru uzatırken, "Bak!.." dedim. "Sana anlattığım kazada, pantolonumla birlikte bu avucum da yırtılmıştı. Bak bakalım, o yırtıktan herhangi bir iz kalmış mı?" Yaşlı adam, donmuş gibi elime bakıyordu. Dudaklarının titrediğini ve gözlerinin dolduğunu hissettim. Titrek bir sesle, "Haklısın evlat" dedi. "Bilsen ne kadar haklısın. Hayatımı bu mesleğe verdiğim halde, nasıl oldu da o ustayı fark edemedim?" Yaşlı örücüyü, hiç olmazsa az bir para alması için zor ikna ettim. Ve daha sonraki günlerde, ona sık sık uğrayarak hal hatır sordum. Ustasını tanımanın rahatlığıyla, "40 yıl sonra çırak oldum" diyordu. BİTTİ




DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
Mehdi, Deccal ve kıyametVahşi cinayet
Barda türkü katliamıBerat artık özgür
Mert'i yürütelimYedi yıldır ağlıyor
SSK'yı geçti, sağlığı seçtiKadın polise kapkaç şoku
İnanılmaz ölüm!Oto hırsızı dehşet saçtı
Vatandaş yazıyorKulağınıza Küpe Olsun
Güne BakışGüne Bakış
EKONOMİ
Arçelik Arçelik mobilyada iddialı...
Arçelik A.Ş.'nin Genel Müdürü Aka Gündüz Özdemir, Türkiye'de 3 milyar...
Evden eve mesaj!
'Doların yeşili geliyorsa,...
Başbakan Erdoğan'dan...
Sütaş'ın acı kaybı
Dünya kozmetikçileri...
'Yabancı sigaracılar yüksek...
MAGAZİN
Nehir'in Nehir'in son durağı nikah
Nehir Erdoğan, avukat sevgilisi Ömer Durak ile evlilik kararı aldı.
Ah şu selülitler de olmasa!
Demet'e ilan-ı aşk
Polisler Sibel'le coştu...
Britney'in tahtına aday
Eski Türk kıyafetleri...
Genç kız gibi
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Kapalı 13 C,Kapalı 8 C
ANKARA - Yağmur 14 C,Kapalı 4 C
IZMİR - Fırtına 19 C,Par. Bul. 6 C
ANTALYA - Par. Bul. 21 C,Par. Bul. 11 C
ADANA - Par. Bul. 28 C,Par. Bul. 14 C
EKONOMİ
IMKB E: 24.690,990 D:% 1,11
DOLAR S: 1,356 D:% 0,00
EURO S: 1,770 D:% 0,00
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
SPOR
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu