'Ceza İnfaz Kanunu düzeltilmeli' Gençlikte işlediğim bir hata yüzünden, ömrümün 8 yılını boşu boşuna cezaevinde geçirdim. 8 yıl bitip, şartlı af ile tahliye edildikten sonra bir başlangıç yaptım ve kendime yeni bir hayat kurdum. İşyeri açtım, evlendim ve Allah bana dünyalar tatlısı 2 tane yavru verdi. Ancak talihsiz bir şekilde başıma gelen olay yüzünden, bana yine hapis yolları görüntü. Şöyle ki; polise mukavemet suçundan 1 ay 20 gün hapis cezasına çarptırıldım ve 12 yıllık infazım yandı. Şimdi yeniden tam 12 yıl boyunca cezaevinde yatmam gerekiyor. Bu nedenle Haziran ayında yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ceza Kanunu ve Ceza İnfaz Kanunu'nda ben ve benim gibi durumda olanlar için değişiklikler yapılmasını istiyorum.
'BİZİ MAĞDUR ETMEYİN' Ailem ve ben yine mağdur olmak istemiyoruz. Bu 1 ay 20 günlük ceza yüzünden, benim ve ailemin hayatı mahvolacak. Çoluk çocuk psikolojimiz bozuldu. İnfaz Yasası'nın değiştirilip, topluma faydalı insan hayatını bitirmeyecek şekilde düzenlenmesini rica ediyorum. Büyüklerimiz bizim sesimizi duysun. Evet hata yaptık, ancak bu hataların hayatımızın tamamını mahvetmesine izin vermeyin. (Nuri Öksüz)
'YAYALAR DA SUÇLU' TÜRKİYE'de trafik kazalarının en büyük nedeni olarak, dikkatsiz sürücüler gösteriliyor. Ancak, bu sürücüler kadar yayalar da trafik kazalarına neden oluyor. Seyir halindeyken, yeşil ışığı beklemeyen sabırsız bir yaya çıkabilir. Peki bu durumda suçlu kim? Tabii ki yaya. Bence sadece sürücüler için değil yayalar için de cezalar uygulanmalı. Bildiğim kadarıyla, yasalarımızda trafik kurallarına uymayan yayalar için de yaptırımlar var. Yetkililerden bu konuda çalışmalar bekliyorum. (Tahsin Akkan)
'Az daha ölüyorduk' Geçtiğimiz akşam bir arkadaşımı bırakmak üzere, Beykoz Tokatköy'e doğru yola çıktım. Beykoz Meydanı'nda çalışmalar olduğu için ana yol kapalı. Bu nedenle Beykoz'un üstünden verilen yola girdik. Yolun Ortaçeşme-Akbaba yönündeki ayrımdan Ortaçeşme yönüne girdiğimizde, karşımızda tek farlı bir araç gördük. Yolda aydınlatma olmadığı için bu tek farlı aracı ilk önce motosiklet zannettik. Ancak araçla burun buruna geldiğimizde, koskocaman bir İETT otobüsü olduğunu gördük. Eğer direksiyonu sağa kırmasaydım, otobüs bizi resmen biçecekti. Biraz dikkat etmeseydim, Allah korusun hayatımızdan olacaktık. İETT araçları her gün kontrol edilmeli. Farı, lastiği, frenleri sürekli denetimden geçirilmeli. Aksi takdirde, yapılacak küçük bir ihmal dönüşü olmayan kazalara neden olabilir. (Saim K.)
SOKAK KÖPEKLERİ... İSTANBUL'un dört bir yanı sokak köpekleri ile dolu. Büyük tehlikeler saçan bu hayvanlar, yetkililer tarafından hayvan barınaklarında toplanmalı. Düzenli olarak aşıları yapılmalı. Kuduz bir köpeğin sizi ya da çocuğunuzu ısırdığını düşünsenize. Sokak köpekleri, İstanbul dışında oluşturulması gereken hayvan barınaklarına götürülmeli ve orada bakılmalı. Tabii bu uygulama yapılırken, hayvanların hayatına kastedecek davranışlardan da kaçınılmalı. Bu konuda yetkililerden ilgi bekliyorum. (Ayten Ak)
'ÖTV zammı şok etti' Dün gazetelere yansıyan hafif araçlara ÖTV zammını hiç beklemiyorduk. Gümrük Müsteşarlığı'nın hafif ticari araçları "binek otomobil" tarifesine sokması, bu araçların ÖTV'sinin (Özel Tüketim Vergisi) 6 kat artmasına neden oldu. Böyle bir çalışmaya ne gerek vardı? Hafif binek tarifesine alınan bu araçların fiyatı da kat be kat artacak. Yazık günah değil mi? Zaten hayatımızın her alanında ÖTV ödüyoruz. Bu kararlar alınırken, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durum, satışların artması, azalması gibi durumların göz önüne alınması gerekmez mi? Yetkililerden, bu kararın bir an önce düzeltilmesini talep ediyorum. (İsmi saklı)