TürkMilleti'nin"Çanakkale" diye bildiği Kastamonu yöresine ait türküyü hepimiz söyleriz... "Çanakkaleiçindevurdularbeni Ölmeden mezarakoydularbeni Gençliğimeyvah" Yediden yetmişe hepimizin hüzünle söylediği bu türkü, tıpkı YemenTürküsü gibi, bir milletin tarihindeki şan ve şeref kadar hüzün ve acıları da yansıtır. Yemen'e gidip de dönmeyen vatan evlatlarının kardeşleri Çanakkale'de de destan yazdılar. Bedelini de, tarihte eşi ve benzeri az olan şekilde ödediler. Vatan toprağını kanlarıyla suladılar, canlarını vererek Türk'ün yenilmezliğini ispatladılar. Sadece Çanakkale'deki dedelerimiz değil, dedelerimizin dedeleri, onların ataları ve atalarının da ataları Anadolu'daki yaklaşık bin yıllık tarihimizde ve onun da öncesinde, böylesine acılarla destanlar yazdılar. Böylece tarihlere, dünyanınenşanlıveşereflimilleti olarak geçtiler. ...Ve bugünün nesilleri olarak bizlere de şeref bıraktılar, şan bıraktılar. Nefes aldıkça ve hissetmesini bildikçe, sonsuza kadar gururlanacağımız destanları emanet ettiler. Böylesine büyük ve anlamlı miras hiçbir millette yoktur. Hiçbir milletin kaderinde ve tarihinde bu kadar müthiş destanlar yazılmamıştır. Başka milletler, kahramanlarını zorlama ile çıkartırken yahut da tektük isimler sahip olurken, Türk Milleti'nin bütün evlatları, gaza meydanlarında kahramanlıklara imza atmış, olmazları gerçekleştirerek mucizeler yaratmıştır.
Onlaralayıkoluyormuyuz? Tabii ki, bu kahramanlıkların tek bir sebebi vardı ve o da, vatansevgisi idi. Vatan sevgisi de imandan kaynaklandığına göre; Türk Milleti yüreğindeki imanla ve aşkla gaza meydanlarına gitmiş, bu inançla destanlar yazmasını bilmişti. 18 Mart Çanakkale Zaferleri'nin anlamını da bu açıdan okumak gerekir. Boğazın rüzgarındaki esintiyi, zeytinliklerdeki miski amber kokuyu, karaçamların yapraklarındaki zikirleri, o mübarek toprakların koynunda yatan onbinlerce Mehmed'in kan ve ter kokularıyla birleşip cennet kokuları oluşturduğunu düşünebiliyor musunuz? Vatanın her köşesinden cepheye koşarak siperlerde yerini almış Türk çocuklarının, "Çanakkalegeçilmez" dedirten inanılmaz mücadelelerini anlıyor musunuz? Onlar,Nusretmayıngemisindeydiler.Onlar,Conkbayırı'nda,Sedülbahir'de,Anafartalar'daydılar.HerbiriYahyaÇavuş'tu,275kiloluktopgüllesinikaldıranseyyidOnbaşı'ydı. ... Ve herbiri MustafaKemal'in "Sizeölmeyiemrediyorum" sözünün gereğini yerine getirip, bir gecede onbinlerce can veren Mehmetçikler'di... Ve hepsi, "Vatan" diyen, "Millet" diyen, "Bayrak" diyen, "Ezan" diyen, "Allah" diyen yiğitlerdi. Türklük varoldukça okunacak olan İstiklal Marşımız'ın yazarı MehmedAkif'in dizeleriyle analım onları... Sanadargelmeyecekmakberikimlerkazsın Gömelim,gelsenitarihedesemsğımazsın... ... Tüllenenmağribiakşamlarısarsanyarana Yinebirşeyyapabildimdiyememhatırana... Bizler, sizler ve eyehlivatan ... Çanakkale'de can vererek bu ülkeyi bize emanet edenlere layık olabiliyor muyuz? Bırakalım layık olmayı; onları dualarla anıp, şükranlarımızı sunabiliyor muyuz? BiziıslaheyleAllahım...Dahası;rahmetet!Aslımızadöndür.Soyumuzu,sopumuzuunutturma!