Bazı kesimler şikayet edip duruyordu: Türkiye'de muhalefet yok. Herkes AKP'nin peşine takılmış gidiyor. Ana Muhalefet Partisi olan CHP bu konuda yeterince görevini yapmıyor, diye. Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Türkiye'de yakın zamana kadar muhalefet edecek çok şey de yoktu. Özellikle de ekonomi alanında. İşleriyigidiyordu. Ekonomideki kötüye gidiş durmuş, iyileşme başlamıştı. Enflasyon 40 yıldır ilk kez tek haneli rakamlara inmişti. İhracat patlamış. Büyüme hızı yüzde 10'a dayanmıştı. Üstelik de Avrupa Birliği kapıları bize aralanmıştı. Uzakta da olsa tam üyelik ışığını görmüştük. "İşlerdeiyiydihamdolsun." Böyle geçinip giderken son günlerde hava aniden bozdu. Gökteki pembe bulutların yanında gri bulunlar da görülmeye başlandı. Etraftan, iktidarın kulağına "çatlak sesler" gelmeye başladı. Bu çatlak sesleri biz de duyar olduk. Sayınokurum. Türkiye'de kayıp olan muhalefet bulunmuştur. Arayanlara duyurulur. Hayır, hayır, muhalefet partisinden söz etmiyorum. CHP'nin hala ismi var cismi yok. Şimdi haksızlık etmeyelim, belki ikisi de var ama söyleyecek lafı yok! Onun yerine lafı başkaları söylüyor. ÖrneğinAvrupaParlamentosu.ÖrneğinTürkSanayicileriveİşAdamlarıDerneği.(TÜSİAD) Örneğin yeni Türk Ceza Yasası'nı sert şekilde eleştiren sivil toplum kuruluşları. Örneğin, son günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan ile arası limoni olmaya başlayan basın. Özellikle basın ile hükümetin arasına kara kedi girmesi çok ilginç. Gerçibukarakediarayaiyiceyerleşmedi. Hükümetle basının arası çok fazla açılmış değil. Ancak, başbakan ve bakanlar bir yeni bir hamle yapmazlarsa gerginlik yaşanabilir.. Öncekarikatüreceza,sonradapolisindayakolayıbasınhükümetilişkilerinibaharhavasındançıkardı. Son günlerde buna bir de "Basına sansür" olarak nitelendirilen yeni ceza yasası eklendi. Tabii içerideki bu gerginlik dış dünya tarafından da yakından izleniyor. Avrupa Parlamentosu Türkiye'yi sık sık uyarır oldu. ABD'nin derdi ise bizim Suriye ile yakın ilişki kurmamız. Görüldüğügibi,hükümetinartıkistemediğikadarmuhalifivar. Umarım bu muhalefet Başbakan'ı daha fazla hırçınlaştırmaz. Çünkü, hala tam sağlığına kavuşamayan ekonomi böyle bir hırçınlığı kaldıramaz.
***
Hanipolisindayakatmasıbasınınbirabartmasıydı
Kadınlar Günü nedeniyle yapılan gösteride şiddet kullanan polislerden üçü açığa alındı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, İngiliz The Financial Times gazetesine verdiği demeçte, "6Mart'takigösterilerdepolisingüçkullandığıdoğrudur.BudurumTürkiye'ninimajınıolumsuzetkilemiştir " dedi. Eee, şimdi ne oldu? Hani, polisin şiddet kullanması abartılmıştı. Ortada büyütülecek kadar bir şey yoktu. HattaBaşbakan,buolaylarayerverdiğiiçinbasınıbilesuçlamıştı. Durum şimdi, "önce inkar, sonra kabul"e dönüştü. Aslındahükümetbukonudadasondereceyanlışyaptı. Daha ilk günden olayın üzerine gitse ve sorumluları görevden alsa, Avrupa'nın tepkisi de böyle olmayacaktı. Buradakihata,devletinkendipolisinesahipçıkmapolitikasındankaynaklandı. "Polisi yıpratmayalım" derken Türkiye'nin imajına zarar verildi. Nedenseiktidaragelenherparti,hersiyasibirdendevletadamıkesiliyor. Halk adamlığı kimliğini bir tarafa bırakıyor. Çelişkilidavranışlardazatenburadankaynaklanıyor.
***
Korna çalana ceza
Hazırlanmakta olan Yeni Çevre Yasası gürültüyü önlemeyi de amaçlıyor. Örneğin evlerde artık yüksek sesle müzik dinlemek yasak olacak. Butürsuçlara50YTLcezageliyor. Yasa ile sokakta yerli yersiz korna çalınmasının da önüne geçilmesi öngörülüyor. Yeniyasayagöre,gereksizyerekornaçalanlara600YTLeskiparaile600milyonliracezakesilecek. İşte korna çalmalardan en fazla rahatsızlık duyan biri olarak işte buna benim itirazım var. Bu ceza yüksek. O yüzden de kimse bu cezayı kesmeye yanaşmayacaktır. Derimki,cezadahadüşükolsunamamutlakakesilsin. Uygulansa 100 YTL ceza bile caydırıcı etki yapar.
***
DİPNOT En fazla şubesi olan özel bankalar İş Bankası (846) ve Akbank (636).