Son zamanların en iyi haberlerinden biri, önceki gün Anayasa Mahkemesi'nden çıktı. CHP'nin başvurusu üzerine yabancılara toprak satışını öngören yasa hükümlerini oy birliği ile iptal eden mahkeme, bu vatanın sahipsiz olmadığı gerçeğini bir kez daha hafızalara kazıttı. Resmi Gazete'de yayımlanmasından 3 ay sonra yürürlüğe girecek olan kararla, AKP Hükümeti'nin yeni yasal düzenleme yapmasına da imkan verildi. Vatan topraklarımızın yabancılara satışı ile ilgili olarak bu sütunlarda defalarca uyarıda bulunmuş ve ve bu uygulamanın "ihanet" derecesindeki sakıncalarını yazmıştık. Bu satırlar kaleme alınırken, Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı henüz yazılmadığından, iptal konusunda görüş belirtmek istemiyoruz ama, sonuç itibarıyla düşüncelerimizi tekrarlamayı arzuluyoruz. Topraklarımızınparselparselsatıldığısonikiyılda,10bininüzerindeyabancıkişivekuruluş,tam4milyonmetrekarecivarındamülkesahipoldu. Sadece geçen yıl, yani 2004'te, yabancıların satın aldığı gayrimenkulun karşılığı olarak 1 Milyar 343 milyon dolarlık işlem yapıldı. İki yıl içinde gerçekleşen satışlarda, 2.3 milyar dolarlık gayrimenkul el değiştirerek yabancıların eline geçti.
Hedeflerineuygunzeminler... Ege ve Akdeniz kıyılarındaki tatil bölgelerinde turizme yönelik mekanlarda yoğunlaşan bu satışlar, AKP iktidarının "Doğrudanyabancıyatırımlaryasası" adı altındaki uygulamasından sonra hız kazandı ve ülkemizin her tarafında yaygınlaştı. Güneydoğu illerimizde İsrail'in başını çektiği, Amerika'nın da örtülü destek verdiği tesbit edilen şaşırtıcı satışlar dikkat çekti. Doğu Anadolu'da ise Ermeniler'in arka planında bulunduğu pazarlıklar, bizat devletin raporlarına girdi. Yaşadığımız ekonomik sıkıntılardan kurtulmanın yollarından biri olarak görülen bu satışlarda, yabancı sermayeden daha fazla imkana sahip olduğumuzu öne sürerek iptal edilen yasayı savunanlar, aslında kendilerini kandırıyorlar. Bu satışlar ne acıdır ki, turizme yönelik veya tüketici ithal edip iç pazarı hareketlendirici değil, tersine üzerinde hesap yapanların bir şekildeki hedeflerine uygun zeminler oluşturdu. Tıpkısermayepiyasalarındakigibiyabancılarınistismarettiğibiralanmeydanagetirdi.Amerikalılar,İsrailliler,Alman,İngilizveFransızlar,RumveErmenikökenlibatılılarilemisyonerlerparselparselsatılantopraklarımızınüzerineüşüştü.Onlarınhedefinisokaktakiinsanlarımızgörüpanladıama,nehazindirki,yasayıçıkartıpdestekverenleranlamazdangeldi.
Dahadazenginleşiyorlar! Aslında sermaye piyasalarında da benzer açmaz yaşanıyor. Enflasyan yüzde 10 seviyesine gelmesine rağmen yabancılar doğrudan yatırım yapma yerine faiz ve borsada yer alıyorlar. Yapılan son açıklamalara göre, yabancıların ülkemizde tuttuğu hazine kağıtları, hisse senetleri ve mevduatlarının toplam değeri 21 milyar doları buluyor. Avrupa Birliği'nden 8 kat daha fazla faiz ödeyerek inanılmaz derecede kaynaklarımızı aktardığımız yabancılar bu yolla daha da zenginleşirken, biz elimizdeavucumuzdakileri de kaybediyoruz. Dolayısıyla vatan topraklarımızın satışına da bu açılardan dikkat çekip, tapularımızı kaptırmanın yanlışlarını hatırlatıyoruz. Yabancıların hazırladığı satış yasalarının kendi hükümetlerimiz tarafından çıkartılıp uygulanmasının "ihanet" derecesine ağır sorumlulaklar getirdiğini görüyoruz. Türkiye topraklarını tapularıyla ele geçirmeye kalkışan bir operasyonun Anayasa Mahkemesi'nden dönmesi bu açıdan çok önemliVatan toprağı kanla, irfanla, namus haline gelmişken, parayla peşkeş çekilmemeliydi. Onun için son zamanların en iyi haberine imza atanlara şükranlarımızı sunuyoruz.!