Önceki akşam, LütfüKırdar'da Beyaz ve CandanErçetin'in başrollerini paylaştığı "YıldızlarınAltında"ydım. Bir gönül yolculuğunda. Rasim Öztekin vardı, Nurhan Damcıoğlu, Ragıp Savaş, Orhan Ayaydın, Levent Ünsal, Zuhal Topal, Ali Çelik, Faruk Karaçay, Renan Bilek, Pınar Alsan, Beyti Engin, Tolga Gülcüler, Yasemin Balık, Esin Aslan, Şebnem Zorlu, Aydan Kalınağa ve muhteşem dansçı kızlar... Mazi camdan bakıyordu, Beyaz ahşap pencerelerden. Sokak çeşmelerinden su içtiğimiz günleri hatırlatıyordu bizlere. Duyguların mütercimi GaniMüjde, en masum özlemlerini bir kavanoza doldurmuş da, pay etmişti sanki. CandanErçetin, yürekten söylenmiş eski şarkıların yeni sesiydi. Siyahbeyaz filmlerden kalan en masum sevdaların resmi. Rol icabı, ihanetleri bir çift "lakırdıyla" unutuyordu. Aşkını ilan eden geçmiş zaman beyefendisi RagıpSavaş,"Çünkübensizindelilergibiarkadaşınızım" derken, sevdaların kalbe nasıl gömüldüğünü gösteriyordu, aşkı bilmeyenlere. Beyaz, tüm zamanların beyefendisiydi, geçmişle bugün arasındaki köprüde dururken... Kaç zamandır, acı gerçeklerle ilişkimin kesilmesini sağlayan "bir oyun" izlememiştim. Lütfü Kırdar'da sergilenen "YıldızlarınAltında" dünlerin nostaljisi. Bizlere tutulan kırık bir ayna, maziyi gösteren. "Bizlerikandıran" filmlerin, aslında ne kadar değerli ve masum olduklarının bir belgesi. Keşke bir daha kandırsalar bizleri. Ömrün bir tekrarı olsa, o dönemi yaşayan herkes, aynı şarkıların ve aynı filmlerin peşine takılır. Aslında bizleri şimdi kandırıyorlar. Paslı tenekeleri yutturuyorlar yıldız diye. "Düzeyliaşk" diye namussuz bir slogan bulmuşlar, bedenini gecelik otel yapanları önümüze koyuyorlar, aşk kahramanı diye. Oysa, geçmişin güzelliklerini bilenler hala "YıldızlarınAltında" . Gönülleri sarhoş.
***
Sahte rakı ve cennet
Türkiye'nin her köşesinden "ölümşişeleri" fışkırıyor. Birileri sahte rakının imalatına göz yummuş! "Zıkkımınkökünüiçsinde,gebersinler" diyenler, ahlaka bekçilik ederken, insanları göz göre göre öldürmüş. Bizim ülkemiz böyle bir ülke. Kolay ölümler ülkesi. Ahlakın bekçileri, rakıya ve sigaraya zam yaparak, toplumu ıslah edeceğini düşünüyor. Kendilerinin, rakıdan daha berbat biçimde toplumu yok ettiğini görmüyorlar. Kendilerinden olanların hırsızlığına, namussuzluğuna "karaörtü" atıyorlar. Ve "sahtecennete" bilet kesiyorlar. "Sahterakı" imalatına gözlerini kapatırken... İnsanbabasınaborçluolduğusaygıyı,ancakbabaolduğuzamanhisseder.
Başlamadan biten Şarkılar gibi Sorgusuz sualsiz Ayrıldık işte Seninle talan ettik Dağ gibi aşkı Nefes nefeseydik Yorulduk işte Ey canım yüreklim Sevdalım benim Seninle yaşamanın Bir adı vardı Hala hasret kokar Seven gözlerim Seninle kavganın Bir tadı vardı HakkıYALÇIN
***
MutlulukTakvimi Gününü eski bir kitapçıda geçir... Kimsenin daha sonra değişeceğini zannetme... Bol sebze ye... Ani çıkışlar yapma...