Evli çiftler, birbirlerinin düşüncesine saygı gösterdikleri takdirde daha mutlu olur.
Erkekler hala beraber oldukları kadının ön planda olmasından hoşlanmıyor. Ancak buna karşın, kendileri ön plana çıkıyor. Bu; eğitim seviyesi ve ekonomik durumu yüksek kesimde de, tam aksi kesimde de aynı şekilde görülüyor. Öne çıkan kadının çevresine hemen duvar örülüyor. Oysa erkek "Onun ilerlemesi benim de ilerlememdir" dese, çok şey değişir.
BEĞENMESENİZ DE... * Evlilikte demokratik bir ortam olmalıdır. Onun için de çiftler gerçekten de karşı tarafın kişiliğine saygı göstermeli. Olduğu gibi kabul etmek yeterli değil, aynı zamanda onun bu durumuna saygı da göstermek gerekiyor. Erkek kadının, kadın da erkeğin fikirlerine (beğense de beğenmese de) saygı göstermek zorundadır.
* Bir psikologdan yardım almak konusunda, erkekler kadınlara göre çok daha kapalı. Erkek psikoloğa giden karısını, kendisini şikayet ediyor olarak görüyor. Ve bu yüzden evliliklerde büyük sorunlar çıkabiliyor.
* Evlilikte 3., 5. ve 10. yıllar çok tehlikelidir. Bu 3 tehlikeli dönem atlatıldığında, genelde evlilik devam ediyor. Erkeğin, korumacı rolü sevdiği için, hem fiziksel hem de ruhsal anlamda büyük olması önemlidir.
AİLELERİN ROLÜ AZALIYOR * Evliliğe karar vermede beraber olunan süreden daha çok, evlilik öncesi insanların birbirine ne kadar açık olup olmadığı önemlidir. Kaliteli bir dönem sonrasında evlilik kararı alınmasına 6 ay da yeter 1 yıl da.
* Evlilik kararında ailelerin rolü giderek azalıyor. Şimdi gençler ailelerine, "Fikrinizi aldım ama ben sizden izin istemiyorum bilgi veriyorum" diyor