Yeniden genel başkan seçilmenin gururunu yaşayan DenizBaykal, CHP'yi halkla kucaklaştıramaz. Hep aynı pencereden bakanların, gerçeklerden haberdar olması ne mümkün! DenizBaykal'ın yolları boşluğa çıkıyor, kendi saltanatının sapağına. Yüzü gözümüzde eskirken, sırtını Atatürk'ün mirası masalına yaslaması, nasıl da kolay bir çıkış yoludur aslında. İşçiler kan ağlıyor, ülkeyi dört yandan saran irtica bayram ediyor. İlkeler ayaklar altında. Öğretmenlerin içine kapanmasına gözünü açtığını görmedik. Askerlerin mağdur edilmesine kılını kıpırdattığını da duymadık. DenizBaykal için, MustafaSarıgül'ü yenmek politik tatmindir. DenizBaykal'ın CHP'si, üzeri karalanmış, okunmayan yazıların partisi olma yolundadır. Rüzgarın ters yönünde esen bir liderin partisidir artık. DenizBaykal'ın partisidir. Büyük hedeflerini yitirmiş, her kurultayda vatandaşı biraz daha ürküten bir parti olmuştur. DenizBaykal, başını dizlerine dayamaktan kendini kurtaramadığı içindir ki, bekleyeni azalmış, kitlesi yok olmaya yüz tutmuştur. DenizBaykal'ın partisinin kendi derdine düştüğü bir ülkede, halkın acı gerçeklerin çarmıhına gerilmesi sebepsiz değildir. DenizBaykal'ın ismi, batık bir tekneyi hatırlatıyor bana. Ve kaybolan değerlerin peşine bile takılmayan bir lideri. Sallanan koltuğu. Kesilmiş sol ayağı. Ağlayan anaları, bıyıklarından utanan işsiz babaları. Elden ayaktan kesilen sendikaları... Ve "haritasızTürkiye" gerçeğini... MustafaSarıgül'e gelince... CHP'ye DenizBaykal'dan bile daha az yakıştı. Kurultay, onu da ele verdi!
***
Palazlanmak!
Kürt liderlerin Kerkük konusundaki tavrı, politikanın en gerçekçi resmidir. Barzani ve Talabani'nin "Türkiye'ninKerkük'tehakkıyok" diyebilecek gücü kendinde bulması, bizim ülkemizde, seçim meydanlarında şeref sözü veren politikacıların, gücü eline geçirdikten sonra gösterdiği tavırdan farklı değildir. Palazlandıktan sonra, her politikacı aynıdır. Ha Kürt, ha Türk !
***
Hayatla oynayanlar
Askere "150bindolarıneredenbuldun?" diye soranlar, politikacıya "Bilmemkaçmilyondolarıneredenbuldun?" diye soramıyor. Belediyeleri soyanların yargılanmasına zemin hazırlayacak ortam, henüz inşa edilemedi. Tarikat ağalarının akıttığı trilyonların hesabını bilen de yok, soran da... Askeri yıpratmanın bütün kapılarını açanların hedefi bellidir. Demokrasiyi zimmetine geçirenlere soralım bakalım. "Sizleriyargılayacakdüzeniinşaetmekiçin,mahşerimibekleyeceğiz?" diye. Cevap almanız mümkün değildir. Onların düzeninde, alan razı veren razı! O yüzden dolarla da oynuyorlar. Hayatımızla da...