CHP, Olağanüstü Kurultay'da yine "Baykal" dedi. Hayırlı olsun. Tabii ki kurultayda ayak oyunları sonucu, Ahmet Taner Kışlalı Kapalı Spor Salonu'nda içeride Baykal, dışarıda Sarıgül taraftarları vardı. Birileri erken davranmış, birilerini içeri almamış. Ölçüsüz suçlamalar. Bu tür suçlamaları getirenler, bu bilgileri niye bir suç duyurusu ile ilgili yerlere aktarmamış? Ama düşünce amiyane tabiri ile "vurup geçmek" olduğu için, bu tür suçlamaları yapmak adeta bir hüner olmuş. Atatürkneleryapmış? Her iki taraf da CHP'nin Atatürk'ün kurduğu parti olduğunu söylediler. Şöyle bir karıştırdım tarihi, Atatürk döneminde neler olmuş. Tek parti var, Cumhuriyeti kurmuş, kalkınma var, devrimler yapılmış, kimse kimseyi ulu orta suçlamıyor. 1933 yılına kadar, serbest piyasa ekonomisi uygulamaları var. ABD bunalımı sonrası bizde de sorunlar yaşanması ve sanayi yatırımları yapamayışımız sonucu, 1933 yılında birinci sanayileşme planı devreye sokulur. Bugünkü kamu iktisadi teşebbüslerinin kurulmasına karar verilir. Şartlı olarak, bu kurumlar verimli çalışmaya başladığında halka devredilecekler. Bu şerhi, Atatürk el yazısı ile kuruluş gerekçesine bir çıkma yaparak ilave ediyor. Yani Sümerbank, Etibank, THY daha birçoğu kuruluyor, ekonomik olarak çalışmaya başladığında halka devredilecekler. İş Bankası özel sektör ağırlıklı kuruluyor. Merkez Bankası, çok ortaklı özel sektör ağırlıklı kuruluyor. Atatürk, 1935'ten sonra, rahatsızlığının ağırlaşması dolayısıyla detaylara indirilmiyor. CHP süratle sosyalist bir zihniyete yol alıyor. Bu tercihe, İkinci Dünya Savaşı tuzbiber oluyor. Türk Parasını Koruma Kanunu çıkartılıyor. Batılı anlamında çalışan İstanbul Borsası, piyasada çalışan şirketlerin hisse senetlerini kote eden bir kurum haline sokuluyor. Sayısız mallara narh (fiyat) takdiri edilerek, köylünün ürettiği malların hesabı devlete verilmeye başlanıyor. Atatürk'ün ölümü ile koyu bir devletçilik başlıyor. 1923-1938 arasında, 15 yıl, kalkınma oranı bir daha tekrar edilmeyecek kadar büyük, yıllık ortalama % 17.4 (sanayi büyümesi % 9.6). 1938-1950 dönemi "milli şef dönemi", CHP Partisi iktidarı 12 yıllık ortalama kalkınma hızı % 1.2 (sanayi sektörü büyümesi % 1.1). Atatürk döneminde bu yüksek kalkınma yanında cari işlem açığı yok, fazlası var. (Enflasyon yok, TL değerleniyor, bütçe denk.)
Karneileekmekdevri İnönü döneminde ise ödemeler dengesinde açık var. Enflasyon var, ortalama yıllık enflasyon % 11.5. Bütçe fazla veriyor. 1938-1950 yılları arasında halkın kullandığı bez, yediği ekmek, karneye bağlı. 2 yaşından küçük olanlar çeyrek ekmek, büyük olan çocuklara da yarım ekmek karnesi veriliyor. Karne nüfusa göre veriliyor. 1942 yılında ağır hasta olan babam muhtarla beraber nüfus idaresine giderek, benim nüfusumu, 2 yerine 3 yaşında olarak çıkartarak, aileyi yarım ekmek alır hale getiriyor. Şeker kıtlığı had safhada, şekerin kilosu 5 lira. Toptan eşya fiyatları 1942'de % 94, 1943'te % 74 artmış. Ülkeyi bu kadar kötü yöneten parti, bir de 1946 Seçimleri'nde açık oy, gizli tasnif yapınca, millet CHP'yi bir daha tek başına iktidar sahibi yapmadı. CHP hakikaten Atatürk döneminde olduğu gibi liberal, halkın partisi yapılırsa, iktidar olabilir diye düşünüyorum. Aksi halde, bu parti kurultaylar partisi olmaya devam eder, ta ki belleklerden 1938-1950 dönemi CHP silininceye kadar.