Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 14 Ocak 2005

Haçlı askeri misyonerleri kovalım

Son zamanlarda Türkiyemiz, Hıristiyan misyonerlerin saldırı ve işgaline uğramış bulunuyor. İnsanda şöyle bir şüphe uyandırıyor:
Türkiye, AB'ye (Avrupa Birliği) girerken, aynı zamanda adım adım Hıristiyan'laştırılacaktır. O maksatla da, Uyum Yasaları ile Türk halkını Hıristiyan'laştırmanın yolu açılmış, misyonerlere her türlü çalışma imkanı sağlanmış ve destekler verilmiştir. Bu kötü niyet, yaptıkları kötü işlerden açık olarak anlaşılıyor.
Şu anda Türkiye'nin hemen her tarafına yayılan misyonerler, halkımızı, özellikle de gençlerimizi Hıristiyan yapabilmek için var güçleri ile çalışıyorlar.
Hıristiyanlık'la ilgili bedava kitaplar, kasetler ve CD'ler dağıtıyorlar. Toplantılar düzenliyorlar, radyo yayınları yapıyorlar. Ailelere ve işsizlere iş vaat ediyorlar, gençlere dolar dağıtıyorlar, parlak gelecek vaat ediyorlar. İşyerlerine özel ziyaretler gerçekleştirerek, Hıristiyanlık propagandası yapıyorlar.
Kısacası, Müslüman halkımızı ve gençlerimizi Hıristiyan yapabilmek için binbir çeşit taktik ve yöntem uyguluyorlar. Bu arada, kanunsuz korsan kiliseler açıyorlar, buraları birer fitnefesat merkezi yapıyorlar.
Bütün bu çalışmaların sonucu olarak, birtakım bilgisiz gençlerimiz ve kandırılmış insanlarımız Hıristiyan oluyorlar, misyonerlerin tuzağına düşüyorlar...
Üzülerek ifade edelim ki, bütün bu zararlı ve tehlikeli faaliyetler hükümetin himayesi ve hoşgörüsü ile yapılıyor. Devlet, bu türlü zararlı faaliyetleri, önleyeceği yerde himaye ediyor. AB için, dinimize saldırıyı hoşgörüyorlar...

Din
maskeli yıkıcı siyasi hareket
Sevgili okuyucularım, misyonerlik faaliyeti sanıldığı ve iddia edildiği gibi salt dini bir faaliyet değildir. Misyonerlik bizim için din maskeli yıkıcı, bölücü, siyasi bir harekettir. O nedenle, misyonerlerin yaldızlı sözlerine aldanmamak gerekir. Misyoner faaliyetleri neden yıkıcı, bölücü ve zararlı faaliyetlerdir? Çünkü, misyonerler, öncelikle yüce dinimiz İslam'a ve milli değerlerimize ve milli kültürümüze düşmandırlar, onları yıkmak istemektedirler. Halkımızın İslami inancının yanlış ve yalan olduğunu söylüyorlar, Kur'an-ı Kerim'in kutsal kitap olmadığını, Hz. Muhammed'in yalancı peygamber olduğunu iddia ediyorlar. Gerçek kutsal kitabın İncil, kurtarıcının da Tanrı'nın oğlu İsa Mesih olduğunu ileri sürüyorlar. Bu ve benzeri asılsız iddiaları sık sık tekrarlayarak, saf ve sade Müslümanlar'ın İslamiyet'ten ayrılmasına ve sonuçta Hıristiyan olmasına sebep oluyorlar. Dinini değiştiren, milliyetini de değiştiriyor.
Böylece İslami inancını kaybeden vatandaşımız, Müslüman halkımızdan da kopuyor, düne kadar sokaktaki herkese 'Müslüman din kardeşi' gözüyle bakan, halk deyimi ile o 'gavur' olan adam, kendi milletine yabancılaşıyor, hatta kendi dinine ve milletine düşman haline geliyor. Sonuçta, Müslüman halkın içinde kendine yabancılaşmış gruplar oluşacak, bunlar Türkiye'ye bağlı olmak yerine Hıristiyan devletlere ve milletlere bağlı olacaklar, gönülleri onlardan yana olacak, Müslümanlar'ı din kardeşi değil, Hıristiyanlar'ı din kardeşi olarak bağırlarına basacaklar. Hıristiyan olan dönmeler, bundan sonra Türkiye'den değil, Yunanistan'dan yana olacaklardır.
Şöyle de değerlendirmek mümkün: Misyonerler içimizden nice insanları Müslüman Türk olmaktan çıkartacak, Hıristiyan Alman, İngiliz, Yunan veya bir başka millete dönüştürecekler, insanlarımızı çalıp, içimizde ajan yapacaklardır. Savaş zamanında onlar bizi arkadan vuracaklar, düşmanla bir olacaklardır. Tabii şimdi de, onlarla işbirlikçi olacaklardır...
Normal bir Müslüman Türk, İslamiyet'e inanır, saygı ve sevgi duyar, Müslüman halkımızı din kardeşi, kan kardeşi olarak bilir, ona sevgi ve saygı ile bağlı bulunur.
Türk Devleti'ne, Fatih Sultan Mehmet ve Atatürk gibi devlet adamlarımıza ve milli şahsiyetlerimize, yine sevgi ve saygı besler içinde...
Aynı kişi, misyonerlere avlanarak Hıristiyan olursa, o kişinin iç dünyası, kültürü bozulur ve inançları değişir. Bu defa o kişi, İslamiyet'ten ve Müslüman halkımızdan, manen nefret eder, onlardan kopar, hatta onları düşman görür. Türk Devleti'ne, devlet adamlarına, ordumuza düşman haline gelir. Özellikle Fatih Sultan Mehmet'e, Atatürk'e ve diğer milli kahramanlarımıza düşman haline gelir. Çünkü onları, savaşta Hıristiyanlar'ı yenmekle, onları bu topraklardan atıp Müslüman Türkler'i yerleştirmekle suçlarlar...
Görülüyor ki, bir Müslüman Türk misyonerlere avlanıp da, dinini değiştirip Hıristiyan olmakla, milliyetini de değiştirmekte, vatana ve millete bağlılığı da değişmektedir.

Arkadan vurdular
İstiklal Savaşı sırasında Hıristiyan azınlıklar, bizi arkadan vurdular, işgalci düşmanla işbirliği yaparak bizimle savaştılar, isyan ettiler.
İşte şimdi, yine içimizde hem de kendi evlatlarımızdan, bize düşman Hıristiyan azınlıklar oluşturuyorlar. Yarın başımız derde girdiği zaman, bunlar da bizi arkadan vuracaklar ve düşmanla işbirliği yapacaklardır.
Görülüyor ki, misyonerlik hareketleri sanıldığı gibi salt dini bir olay değildir, misyonerlik din yıkıcılığıdır, inanç ve milli kültür yıkıcılığıdır, millet bölücülüğüdür, millet bireylerini birbirine düşman edici bir fitne ve fesat hareketidir. Askeri ifadeyle misyonerlik, psikolojik harekattır. Bir ülkeyi içinden yıkma ve çökertme faaliyetidir, bir savaştır. Dolayısıyla da, her biri bir Haçlı askeri olan, bizi içimizden çökertmeyi amaç edinen, dinimizin ve milletimizin düşmanı olan misyonerlere fırsat vermeyelim, hukuki ve demokratik yollarla onların etkilerini kıralım, yanımızdan kovalım...
Evet sevgili okuyucularım, din maskesi takınmış hain ve sahtekar misyonerlere inanmayalım, onlara "Hadi ordan inanç hırsızları, size inanmıyoruz, burayı terk edin" diyelim.

Manevi
kalelerimize saldırıyorlar
Türkiyemiz'i işgal eden Hıristiyan misyonerleri, manevi kalelerimize saldıran eski düşman ve Haçlı Ordusu'nun silahsız askerleridirler.
Silahlı düşmanlar, savaş halinde, maddi kalelerimize saldırırlar. Silahsız Haçlı askerleri olan misyonerler ise, barış zamanında manevi kalelerimize saldırmaktadırlar.
Misyonerler yüce dinimiz İslam'a saldırıyorlar, halkımızın ve gençlerimizin imanına saldırıyorlar.
Misyonerler, Türk halkının din kardeşliği bağına saldırıyorlar, milli birliğimize, vicdan birliğimize saldırıyorlar...
Evet, düşman Haçlı Ordusu'nun silahsız askerleri olan misyonerler, manevi kalelerimize ve değerler sistemimize saldırıyorlar.

Amaçları
Türkiye'yi ele geçirmek
Misyonerler, Türk insanının bir bölümünü halkımızın deyimi ile gavurlaştırıp, milletimizin din kardeşliği bağını parçalamak, insanlarımızı birbirine yabancılaştırmak, birbirine düşman haline getirmek istiyorlar. Sonuçta, Hıristiyan'laştıracakları kimseleri kendilerine döndürmek, emparyelistlerin safına çekmek, giderek dönmelerin sayılarını çoğaltmak, onları maddi imkanlarla desteklemek, böylece Türkiye içinde gizli ve de güçlü düşman gruplar oluşturmak ve ileride çıkartılacak çatışmalarda, biz Türkler'i içten ve arkadan vurdurmak istemekte ve bu amaca göre hazırlık yapmaktadırlar.
Daha açık söyleyelim, misyonerlerin nihai amacı, emperyalistlerin nihai amacına uygun olarak, barış zamanında manevi kalelerimizi çökertmek, bölmek, parçalamak ve sonunda da Türk topraklarını, Anadolu'ya ele geçirmektir. Bu korkunç amaç için çalışıyorlar...

Masum
Hıristiyanlar'a saygılıyız
Biz Türkler bize saldırmayan, masum Hıristiyanlar'a saygı duyarız. Ülkemizde yaşayan gayrimüslimlerin hiçbirine bugüne kadar hiçbir saygısızlık da yapmadık, onlar bizim şeref ve namusumuza emanettirler... Biz onlarla asırlardır kardeş gibi bir arada yaşadık, onları severiz ve sayarız.
Ancak, son yıllarda ülkemize yurt dışından gelen misyonerler, asla masum dindar Hıristiyanlar değildirler. Misyonerler, Hıristiyan olmayanlara ve İslamiyet'e savaş açan; saldırgan, sinsi ve gizli düşmandırlar. Misyonerler, Müslüman Türkler'e "Şeytanın dölleri" diyorlar, biz
Türkler'e "Hıristiyan toprağı olan Anadolu'yu işgal eden şeytanın dölleri barbar Türkler" diyorlar. O nedenledir ki, atalarımız İslam ve Müslüman Türk düşmanı misyonerlere ve onlara uyanlara 'gavur' adını takmışlardır. Misyonerler, aynı zamanda işgalci emparyalistlerin öncü güçleri, maaşlı ajanları ve istihbaratçı casuslarıdırlar.

Hıristiyan ülkere gitsinler
Eğer, misyonerlerin amacı Hıristiyanlık'ı yaymak ise, halkı Hıristiyan kökenli olan ülkelere gitsinler, çünkü oralarda insanların büyük bölümü Hıristiyanlık'a inanmaz hale geldiler, gitsinler onları yola getirsinler, yeniden Hıristiyan yapsınlar. Hayır, misyonerlerin amacı din ve iman değildir! Onların maksadı, din istismarı yaparak, İslam düşmanlığı yaparak; Müslüman halkları içinden dönüştürmek, milli ve manevi değerlerine, devletine ve devlet adamlarına olan inançlarını yıkmak, milletin manevi savunma mekanizmalarını parçalamak ve ülkeyi içinden teslim almaktır. Çünkü misyonerlerin arkalarında emperyalist büyük devletler vardır. Onların öncü güçleridirler.
Tekrar ediyoruz; eğer misyonerlerin amacı, Hıristiyanlık'a hizmet ise, aslen Hıristiyan olan Avrupa ülkelerine gitsinler, çünkü orada halkın ve gençlerin çok büyük bölümü Hıristiyanlık'ı mantıksız bularak terk etmiş bulunuyorlar. Gitsinler onlara yeniden anlatsınlar Hıristiyanlık'ı.

Yurdumuzdan
kovalım
3 Mayıs 1929 tarihli Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan bir habere göre, o devrin, yani Atatürk'ün cumhurbaşkanı olduğu dönemin basın mensupları, "Misyonerleri Kovma Derneği" adıyla bir dernek kurmuşlardır.
Atatürk'ün cumhurbaşkanı olduğu dönemde, Türk gazetecileri, misyonerleri Batı emperyalizminin öncü ajanları görüyorlardı. Bugünümüzde ise, cirit atan misyonerleri hiç görmüyorlar...
Bugün biz, misyonerleri kovmak üzere milletce harekete geçmeliyiz. Hukuki, kanuni ve demokratik yollarla misyonerleri kovalım, yanımızdan kovalım, apartmanımızdan kovalım, mahalle ve şehrimizden kovalım, mübarek topraklarımızdan kovalım pis niyetli misyonerleri... Unutmayalım, misyonerler öncelikle size, çocuğunuza ve ailenize, vatan ve milletimize düşmandırlar...
GÜNCEL
Söylenti Söylenti depremi
Çanakkale'den sonra Gökova, Marmaris ve Marmara'da da suların...
Direndi, öldü
Tekstilciye bir hafta falaka
O yetim kalmasın
Katliamın 'sis perdesi'...
3 saniyede kravat bağlıyor
Fedakar baba...
SPOR
Bir Bir taşla iki kuş
Kanarya; sportif başarıyı, tribün gelirlerini, forma ve ürün...
Farkın adı Alex
Çaresiz bekleyiş
Her an olabilir
Fark kapanır
Plesan'a Sousa resti
Beşiktaş'ta liste kabarık
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 14 C,Par. Bul. 7 C
ANKARA - Par. Bul. 11 C,Par. Bul. -2 C
IZMİR - Par. Bul. 16 C,Par. Bul. 4 C
ANTALYA - Par. Bul. 20 C,Par. Bul. 10 C
ADANA - Par. Bul. 17 C,Par. Bul. 7 C
EKONOMİ
IMKB E: 26.493,020 D:% 0,84
DOLAR S: 1,356 D:% -0,51
EURO S: 1,792 D:% -0,94
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu