Yıl başından itibaren fiyatların serbest bırakıldığı akaryakıt piyasasında neler olup bittiğini görüyorsunuz. Vatandaşın tepkisini azaltabilmek için göstermelik indirimle fiyat serbestliğini kabullendirmeye çalışanlar, birkaç gün sonra "bindirme" politikalarını uygulamaya koydular. Dahabirhaftaönce,7Ocak'tabenzinfiyatıyüzde4.7indirilmişti.Amabu"indirme"ninüzerindenhenüz5güngeçti,öncekigünbudefa"bindirme"kararıçıktı.Hemdeyüzde2olarak... Önceki indirim kararının pompalara 2 Yeni Kuruş olarak yansıdığı kabul edilirse, bu defaki zam kararı ile fiyatların 5 Yeni Kuruş'tan fazla artacağı anlaşılıyor. YeniTürkLirası ile YeniKuruş üzerinden yapılan değerlendirmeler, halkın geçmiş alışkınlıklarına göre daha tepkisiz kalmasına yol açıyor, ama zam oranının yüzde 12 gibi ciddi artış getirmesinin sonuçları önümüzdeki süreçte daha belirgin şekilde hissedilecek. Psikolojikmücadeleönemli Çünkü,akaryakıtayapılanzamsadecebenzinüzerindenpompalarayansıyanzamdeğil.Buzamlabirliktepiyasadabirçokürününfiyatıartıyorvepetrolebağımlıolmayansektörlerdebileistismaredilerekbirkalemüzerindenyüzlercekalemnasibinialıyor. Ekonomistlerin ısrarla işaret ettiği gibi, enflasyonun düşürülmesinde ve fiyatlarda istikrarın sağlanmasında psikolojikmücadele çok önemli. Önce toplum, sonra üreticiler; zam yapılmadığı veya yapılmayacağı inancını taşıdıkları müddetçe piyasadaki mücadele sonuç getiriyor ve istikrar da sağlanıyor. Tüpraş'ın benzine yaptığı zam da bu açıdan çok önemli ve hatta manidar... Benzinde indirim yaptıktan (daha doğrusu indirim yapar gibi gözüktükten) sadece 5 gün sonra, indirim oranının 2 katı zam yapılması halkın hem cebine, hem de psikolojisine tesir edecek. Böylece, enflasyonla mücadelede son 4 yıldır oluşan sabır taşı da çatlayabilecek. Yenidendüzenlenmeli... Kaldı ki, yapılan bu yüzde 12'lik zammın da burada kalmayacağı ve hükümetin aldığı karar sonucu akaryakıt fiyatlarının sürekli dalgalanacağı anlaşılıyor. Tüpraş yetkilileri, her ne kadar "Zamoranlarıilepompalarayansıyacakoranlaraynıolmayacak" dese de, serbest rekabet ortamındaki satıcıların örgütlenmesiyle belli limitler oluşacak. Bu limitlerin halkın lehine gelişeceğini kimse ifade edemeyeceğine göre, sürekli değişen ve "bindirilen" rakamlar, örneğin yıl sonunda hedeflenen enflasyon rakamının çok üstünde seyredebilecek. Belki rekabetin daha yaygınlaştığı ve satıcı firmaların yoğunlaştığı Batı'da ve şehir merkezlerinde zamlı fiyatlar pompalarda aynı oranda yer almazken, küçük kırsal kesimde ve özellikle Doğu'da fiyat hükümranlığı hakim olacak. Görünen ve anlaşılan o ki; bu kararı alanlar, yani akaryakıt piyasasında serbestliği getirenler halka değil satıcılara hizmet etmiş olacaklar. Zaten yıl başı itibariyle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehir belediyelerinin taşıma ücretlerine yaptıkları sürpriz ve beklenmedik zamlarla sarsılan vatandaşlar, bu defa da özel sektörün yolunu açan bu zamlarla kırılacaklar. Henüz işin başında iken bu serbestlik kararının yeniden ele alınıp düzenlenmesinde yarar var. Aksi halde, enflasyon mücadelesi de sonuç getirmez ve fiyatları bindirerek piyasa oluşturanlar "vurgun"larıyla kalırlar.