Ücretlilerin vergi iadesi ile ilgili yazılarımız büyük ilgi görüyor. Bu nedenle konuyu değişik yönleriyle ele almaya devam edeceğiz. Bu şekilde Türkiye'de yeni bir tartışmayı başlatmış olduk. Tam da ücretlilerin vergi iade zarflarını doldurmakla uğraştığı şu günlerde, gündeme taşıdığımız 'vergi iadeleri aylık olsun', 'ücretliler de kurumlar gibi beyanname vererek vergilerini ödesinler' tekliflerimiz, geniş kitlelerin desteğini almış durumda. Pazartesi günü sayfamızda manşete taşıdığımız bir haberde, Gelirler Genel Müdürlüğü'nün rakamlarını ve bir araştırmasını yayınlamıştık. Buna göre çalışanların vergi yükü, özellikle son yıllarda artmaya başladı. Türk işçisi, OECD ülkeleri içinde en çok vergi ödeyenler arasında bulunuyor. Daha maaşını cebine bile koymadan vergisini veren milyonlarca çalışan için, artık daha çağdaş bir vergi sistemi getirilmesinin şart olduğu ortada. Çağdaş bir sistem vergide adaleti sağlayacağı gibi, hem devlet açısından kayıtdışı ekonomiyi önlemede büyük yarar sağlayacak, hem de işverenlerin yükünü hafifleterek, daha çok yatırım imkanının önünü açacak.
***
Bugün konunun bir başka yönüne daha dikkat çekmek istiyorum. O da Türkiye'de yıllardır uygulanan dolaylıvergiler. Yani kazancımızdan ya da elde ettiğimiz gelirden değil de, satın aldığımız mal ve hizmetler ile ödediğimiz vergiler... Ücretliler, gelirlerinden ödedikleri vergilerin dışında hayatın hemen her alanında vergi ödemeye devam ediyor. Bu durumda harcama yapan her bir tüketici bir mükellef oluyor. Fakat bu vergilerin indirimini ya da iadesini almak için tam 1 yıl bekliyor. Dolaylı vergilerin genel vergi gelirleri içindeki oranı bir ülkedeki hem ekonomik gelişmişliğin hem de vergi adaletinin en önemli göstergelerinden sayılıyor. Dolaylı vergilerin oranının yüksek olması vergi adaletsizliğinin bir ifadesi olarak görülüyor.
***
Şimdi bizdeki durum ile yakında müzakerelere başlayacağımız AB arasındaki durumu karşılaştıralım ve çarpıcı rakamlara birlikte bakalım... AB ülkelerinde dolaylı vergilerin toplam vergi gelirleri içindeki payı ortalama yüzde35. Bizde ise, yüzde70'i geçmiş durumda. Ekonomik dengeleri bir türlü tutturamayan hükümetler, 4050 yıldır açıklarını hep dolaylı vergilerle karşıladılar. Vergi kaçağını bu yöntemle önlemeye çalıştılar. Yüzde 70'lere ulaşan kayıt dışını önlemek için, neredeyse ekonomideki tüm ürünler ve hizmetlerde vergi var. Şimdi AK Parti Hükümeti'nin önünde önemli bir şans bulunuyor. AB müzakereleri çerçevesinde standartlarımızı yükselterek o ülkelerde olduğu gibi adaletli bir vergi sistemi sağlanabilir.