Ünlükomedyen Cem Yılmaz, uzun süren sessizlikten sonra dobra dobra konuştu: Lal'in hayatında önemli biri olmak isterdim, ama olmadı. Hem tutkulu aşk yaşayıp, hem sosyal olmayı beceremiyorum. Lal öyle değildi.
***
Lal beni sevmedi
Sevdiği kadının hayatında çok önemli birisi olmak istediğini söyleyen Cem Yılmaz, Lal Dedeoğlu tarafından yeterince sevilmediğine inanıyor.
Cem Yılmaz, uzun bir aradan sonra içini döktü. Sabah Gazetesi'nden Balçiçek Pamir'le yaptığı röportajda ilk kez evinin kapılarını açan ve aşk hayatını, sevgilisi Lal Dedeoğlu ile biten ilişkisini dile getiren Cem Yılmaz, öyle şeyler anlatıyor ki!.. * Lal beni yeterince sevmedi, onun hayatında önemli biri olmak isterdim. * Sosyal biri değilim. Partiler vereyim, etrafımda insanlar olsun, bana göre değil. * Çok insan tanıyorum ama sadece iki üç arkadaşım var. Sabahın dördünde kim ayaktaysa onunla görüşürüm. Geceleri yaşıyorum. Yetişemiyorum galiba. İyi bir arkadaş değilim. * Lal'le bizim ilişkimiz bitti. Üzüldüm tabii. En çok sevdiğim insandır.... Ayrıldık. * Lal ile beraber olmak zor. Medyatiklik açısından Lal, birçok şeye göğüs germiştir. O çok hassastır bu konularda. Ben yine neticede sağda solda görünen bir adamım ama o hiç sevmez bu işleri. Yine de iyi idare etti. Bir seneyi geçkin bir süredir işler iyi yürüdü ama birbirimizin hayatına fazla rahatsızlık vermeyelim diye ayrıldık. * Yetişkin olduktan sonraki tek aşkım Lal oldu zaten. Yetişkin bir ilişkimiz vardı bizim. Ben iyiyimdir aşkta, sinematografik bir aşığımdır. Aşkta başarılıyım ama sosyal ilişkiler konusunda kötüyüm. * Aşk öyle bir duruma geldi ki sosyal gerçeklere kurban oldu. Lal, bütün sosyal ilişkileri çok iyi becerir. Asosyal "olmak benim de hoşuma gitmiyor aslında ama bir taraftan bu sorunumu çözeyim bir taraftan da aşk yaşayayım diye bir durumum yok benim. "Yani hem arkadaşlarımızla hoşça vakit geçirelim hem de ihtiraslı bir çift olalım" diye yola çıkarsanız olmuyor işte. Bizde de olmadı. * Lal benden beş yaş büyüktü, fazla değil. Yani bir iki aptalın yazıp çizdiği gibi "Toy boy" durumumuz yoktu yani. * Ayrılık acısı falan çekmiyorum. Ben bir problem olduğu için ayrılmadım ki, ayrılmam gerektiği için ayrıldım. Biz çocuk değiliz " ki, koskoca adamlarız. Ayrıca ben onun hayatında çok önemli birisi olmak isterdim. Öyle değildi. Yani beni yeterince sevdiğini düşünmüyorum. Çok sevilmek isterim ben. * Ben başkaları röportajlarda "Zor adamım" dediğinde gülüyorum... Ama doğrusunu söylemek gerekirse ben aslında zorum, çok zorum. * Kimseye evlenme teklif etmedim. Açıkçası yemedi. Korktum mu? Belki. Bu konuda becerikli değilim ben. Belki ben bu projeye layık değilim. Evliliği üst düzey bir şey gibi görmek sağlıklı mı bilmiyorum ama.... Korkuyorum galiba. Evlilikte korkulacak kadar büyük bir ciddiyet var. Birinin hayatını zindan etmek için yeterli malzemeye sahip olduğumu zannediyorum. Birinin hayatını çekilmez hale getirebilirim, inanın. * Bir mekana girdiğim zaman kadınlar açısından başıma neler gelebileceğini tahmin edebiliyorum ama inanın ben artık öyle bir hayat geçirmek istemiyorum. Öyle mankenler falan... Özenmiyorum, merak da etmiyorum ama tabii bu yalnızlık getiriyor, orası doğru. * Yedi-sekiz senedir hiçbir eğlence mekanına falan gitmiyorum.