Sizin Şiirleriniz
Rüyalar... Derenin suyunda oynaşır ışık, Ağaçlar altında uyumuş gölge. Yapraklardan dallardan uzanan kaşık Sofralar kuruyor, nilüfer gölde... Tırtıllar olur çiçeğe sırnaşık, Kelebek güllere renkli yelpaze. Sevdaya basamak tutar sarmaşık, Mavi gök, toprağa inen bir buse... Gönülden kokuyu getirir meltem, Karınca yeşilde kara bir dize. Sevgili dizinde başlıyor bir dem, Rüyalar geceden taşar gündüze... Arif Hikmet Önsü / İstanbul
Buldum seni Mehtaplı gecelerde Yıldızlarda aradım Hasretlerden vazgeçip Gönlümde buldum seni... Sensiz geçen gecede Rüyalarda aradım Hayallarden vazgeçip Varımda buldum sendi... Ümit kesip sevginden Alemlerde aradım Vazgeçip umutlardan Bende buldum seni... Faruk var sandı kendin Yıkılmadan benlik bendin Bulunmaz hiç sevgilin İçimde buldum seni... Ömer Faruk Erhalim
Aşk dediğin Aşk dediğin kutlu olmalı, Sevenler umutlu olmalı. Aşıklar hep mutlu olmalı, Ağlamamalı, ağlamamalı... Aşk dediğin nar olmalı, Namus olmalı, ar olmalı. Sevenler birbirine yar olmalı, Ayrılmamalı, ayrılmamalı. Aşk dediğin han olmalı, Her damarda kan olmalı. Sevenlere can olmalı, Ölmemeli, ölmemeli... Aşk dediğin yol olmalı, Kanat olmalı, kol olmalı. Her insanda bol olmalı, Bitmemeli, bitmemeli... Göksel Kurum/Yalova
Firüzan Sende benim gibi bir bahtı kara, Gelmişsin dünyaya, neden Firüzan? Gözünde yaş, gönlünde yara, Gelmişsin dünyaya neden Firüzan? Bende senin gibi almadım heves, Geniş dünya, sanki bizlere kafes. Bedenim ölü gibi sadece nefes, Almaya mı geldik, neden Firüzan? Öylesine güzel dilinde sözü, Yüzü güleç ama içinde sızı. Nedense görüyor hep felek bizi, Kaderim mi dersin, söyle Firüzan? Necip der kalbine alma sen beni, Fırtınadan batar yürüyen gemi. Hicranı, çileyi bunca gamı, Çekmeye mi geldik, neden Firüzan? Necip Çibuk/İstanbul
|