Hazreti İsa' nın doğuşunu simgeleyen Noel, Türkiye'deki kiliselerde de kutlanıyor. Gazete ve televizyonlarda yer alan haberlere bakılırsa, kiliselerdeki ayinlere türbanlıların da yoğunlukla katıldığı Müslümanlar da eşlik ediyor. Son yıllardaki Noel ayinlerine bizim türbanlı takımı başta olmak üzere 'MüslümanveTürk'lerin beklenenden fazla ilgialaka göstermesi üzerine, kiliselerde Türkçe dua kitapçıkları da hazırlanmış. Dini yayın fuarlarındaki rüya tabirlerinden el falına, burçlardan karakter özelliklerine ve Nostradamus' un kehanetlerine kadar 'uçuklukla' özdeşleşmiş ne kadar yayın varsa birinci sınıf müşterisi olan türbanlılar, kiliselerdeki Türkçe dua kitaplarına sarılarak ayin sırasında Hristiyan cemaata eşlik ediyor. Hristiyan kardeşleri kendi inançlarının gereğini yerine getirirken nüfus kağıtlarındaki din hanelerinde 'Müslüman' yazan türbanlıtürbansızlarımız da ellerindeki kitapçıklardan hangi duanın hangi sonuçlar getireceğini tesbit etmeye çalışıyor. Kimikısmetaçıpgönlünegörebireşbulma,kimihülyalarındakidünyalıklarakavuşma,kimideçektikleridertlerdenkurtulmapeşindekoşuyor.
Hayranlıkladinliyorlar Siyasi iktidarın son 2 yıldaki performansına paralel bazı dini grup ve cemaatlerini diyalog ve hoşgörü adına geliştirdikleri ortamla kiliselerdedahadaartanMüslümankimlikli cemaate, bu yıl Sayın Başbakan ile Sayın Meclis Başkanı'nın yayınladıkları Noelmesajları da oldukça etkili olmuş. Müslüman kimliğin siyasetteki adresi olmanın yanısıra, bilgi kaynaklı ihtisas ve tecrübesiyle de örtüşen TBMM Başkanı BülentArınç ile Başbakan RecepTayyipErdoğan' ın Noelmesajları, özellikle türbanlılar üzerinde "pusula" haline gelmiş. Yani referans olmuş! "Bu2büyüğümüzbilekutladıklarınagöreMüslümanolarakbizimendişeetmemizegerekkalmadı.Dünekadarbaşkadinlereaitibadetyerlerivemekanlardanençokbunlarrahatsızolurvebizleredetavsiyedebulunurlardı.Artık,onlarbileNoel'ikutluyorvemesajyayınlıyorlarsa,bizimdekilisileregitmemiziengelleyecekbirdurumyokherhalde." şeklinde savunma yapıyorlar. Doğruya doğru... Bizim gazeteci takımının kiliselerde görüp şaşırdığı türbanlılar, siyasetteki büyüklerinin ve cemaatlere önderlik eden bazı din bilginlerinin hoşgörüvediyalog adına geliştirdikleri ortamları iyi takip ettiğinden, mesajların gereğini de yerine getirmekte kusur görmüyorlar. Başbakanımız 3 dine ait havra, kilise ve caminin bir arada bulunduğu mekanı öve öve açıp örnek olarak gösteriyorsa, türbanlı takımının da benzer mekanlara koşturup ayinlere eşlik etmesinde beis olabilir mi? Kaldı ki, ne istavroz çıkartıyor, ne de çocuklarını vaftiz ediyorlar! Sadece İsaAleyhisselam ile MeryemAnamız'ın huzurunda huşu ile durup, otantik ve mistik koroları hayranlık ile dinliyorlar.
Mumukimeyakıyorlar? Dün, bu satırları yazmadan önce telefonla görüşlerine başvurduğumuz hatırı sayılır bir cemaatin kanaat önderi biraz da muzipçe şöyle dedi: - Bizimkileringeldiğinoktahatırısayılırbirnoktadır.Müslümanlar'ıveözellikletürbanlılarıyasalanlamdarahatlatıpkurtaramadılarama,AczmendilerveKalkancıAli'lergibiistismarcılardanuzaklaştırdılar.Enazından,siyasetendebubaşarıyıküçümsememekgerekir. Biz bu sözlerin anlamını yorumlamaya çalışırken kanaat önderi 'efendi' asıl düğümü çözdü: - Öküzünaltındabuzağıaramanızagerekyok.Kiliseyegidentürbanlılaroradabeleştenmumyakıyorlar.Omumlarıdakimleriçinyaktıklarınısorarsanız,cevabınıbenverememamazamanlaanlarsınız. Biz anlar ve inanır gibi olduk, siz de çaktınız mı?