"Dünya yansa umurunda değil" derler ya aynen o havada. Soğukkanlı, vurdumduymaz. Yüzüne bak anlayamazsın. Seviniyor mu, gülüyor mu, ağlıyor mu belli değil. Onu bir süre izleyince, insanın "Yahu bu adam hiç sinirlenmez mi!" diye sorası geliyor. O kadar durgun ki, böyleleri için halk arasında "kanı donmuş" denilir. Facia haberlerini de bir defile gösterisini de aynı ses tonuyla sunuyor. Uhuvvetle ve suhuletle. Bir otobüs kazasında 30 kişinin ölmesi, onu pek sarsmıyor. 30 mankenin podyumda bikini sergilemesi de. İkisini de aynı mimik ve aynı ses tonuyla anlatıyor. Olaylar karşısında tarafsızlığını asla yitirmiyor. Başlıktan da anladığınız gibi, Ali Kırca'dan söz ediyorum. Namı diğer, Türkiye'nin bir numaralı haber sunucusu. İşte bu soğukkanlı, sakin, tepkisiz, öfkesiz Ali Kırca'ya, son günlerde bir şeyler olmuş. Ben, anlatanların yabancısıyım. Ali Kırca kardeşimiz, geçenlerde bir kızmış, bir öfkelenmiş ki sormayın. Hatta, o kızgınlıkla yüzünde hafif bir kızarıklık bile olmuş. Üstelik de bu öfkesi hemen geçmemiş, 15-20 saniye kadar sürmüş!.. "Nasıl olur, imkansız. İnanmam!" gibi tepkiler göstermeyin. Emin kaynaklardan duydum. Aynen böyle olmuş. Olayı duyunca siz de hak vereceksiniz. Ali Kırca'nın 15-20 saniye süren öfkesini anlayışla karşılayacaksınız. Böyle bir şeye kızılmaz da ne yapılır? Olay şu: Hani son günlerde Türkiye'nin bir numaralı kişisi olan bir bayan var ya. Siz ona ister teyze deyin, ister abla, isterseniz anne. İşte inanılmaz olay, o ünlü kişi yüzünden patlamış. O ünlü kişi kim miymiş? Kim olacak? Şu anda Tayyip Erdoğan'dan bile daha ünlü olan Semra Hanım. Hani şu, "Gelinim Olur Musun?" programının kahramanı. İşte her ciddi haber sunucusu gibi, bu halk kahramanını Ali Kırca da programına konuk etmek ister. Bunun için elamanlarına talimat verir. "Semra Hanım'ı bulun getirin lütfen" der. Ama bilmediği bir şey vardır. Aynı şeyi rakipleri de düşünmektedir. Mehmet Ali Birand ve Fatih Altaylı gibi münafıklar, gizlice karşı operasyona girişmişlerdir. Semra Hanım'ı kaçırmak için örgüt kurmuşlardır. Yani bir tür yeraltı faaliyeti... Durum vahimdir. Semra Hanım elden gitti gidecek. Ali Kırca kardeşimiz bir bakacak ki, rakip televizyonların birinde Semra Hanım arz-ı endam ediyor. Anlı-şanlı, kelli-felli bir sunucuya konuk oluyor. Memleket meseleleri hakkında ahkam kesiyor. Zaten kırılma noktası da bu. Bu ihtimaller, Ali Kırca'nın tek tek aklına geliyor. "O dünya yıkılsa umurunda değil" denilen adamı, birden ateş basıyor. Hala Semra Hanım'ı bulup getiremeyen ekibine, o dakika bozuluyor. Ve ekibini çok şaşırtan şu cümleyi ediyor: - Arkadaşlar, Semra Hanım'ı Mehmet Ali Birand ve Fatih Altaylı'dan önce bulup getirmezseniz, vallahi size küserim. Ekip, Ali Kırca'nın bu sert çıkışı karşısında donup kalıyor. "Nasıl olur da, bu kadar öfkelenir. İnanılır şey değil" gibi ifadelerle birbirlerinin yüzüne bakıyor. Sonra da var güçleriyle harekete geçiyor. Görüyorsunuz, iş nerelere vardı. Semra Hanım, Ali Kırca gibi bir beyefendiyi bile çileden çıkarttı. Hepimize konuşacak başka bir konu bırakmadı. Hepimiz, Ali Kırca gibi stres altındayız. Semracılar ve anti Semracılar diye ikiye bölündük. Bu yüzden aramızda sert tartışmalar oluyor. Ev oturmaları gergin geçiyor. Aileler bile bu yüzden bölünmek üzere. İş, Fener-Galatasaray fanatikliğini bile geçti. Vahim bir hal aldı. Devleti, Semra Hanım sorununa el atmaya çağırıyorum!.. Bu memlekette Ali Kırca gibiler kolay yetişmiyor.
"Dünya yansa umurunda değil" derler ya aynen o havada. Soğukkanlı, vurdumduymaz. Yüzüne bak anlayamazsın. Seviniyor mu, gülüyor mu, ağlıyor mu belli değil. Onu bir süre izleyince, insanın "Yahu bu adam hiç sinirlenmez mi!" diye sorası geliyor. O kadar durgun ki, böyleleri için halk arasında "kanı donmuş" denilir. Facia haberlerini de bir defile gösterisini de aynı ses tonuyla sunuyor. Uhuvvetle ve suhuletle. Bir otobüs kazasında 30 kişinin ölmesi, onu pek sarsmıyor. 30 mankenin podyumda bikini sergilemesi de. İkisini de aynı mimik ve aynı ses tonuyla anlatıyor. Olaylar karşısında tarafsızlığını asla yitirmiyor. Başlıktan da anladığınız gibi, Ali Kırca'dan söz ediyorum. Namı diğer, Türkiye'nin bir numaralı haber sunucusu. İşte bu soğukkanlı, sakin, tepkisiz, öfkesiz Ali Kırca'ya, son günlerde bir şeyler olmuş. Ben, anlatanların yabancısıyım. Ali Kırca kardeşimiz, geçenlerde bir kızmış, bir öfkelenmiş ki sormayın. Hatta, o kızgınlıkla yüzünde hafif bir kızarıklık bile olmuş. Üstelik de bu öfkesi hemen geçmemiş, 15-20 saniye kadar sürmüş!.. "Nasıl olur, imkansız. İnanmam!" gibi tepkiler göstermeyin. Emin kaynaklardan duydum. Aynen böyle olmuş. Olayı duyunca siz de hak vereceksiniz. Ali Kırca'nın 15-20 saniye süren öfkesini anlayışla karşılayacaksınız. Böyle bir şeye kızılmaz da ne yapılır? Olay şu: Hani son günlerde Türkiye'nin bir numaralı kişisi olan bir bayan var ya. Siz ona ister teyze deyin, ister abla, isterseniz anne. İşte inanılmaz olay, o ünlü kişi yüzünden patlamış. O ünlü kişi kim miymiş? Kim olacak? Şu anda Tayyip Erdoğan'dan bile daha ünlü olan Semra Hanım. Hani şu, "Gelinim Olur Musun?" programının kahramanı. İşte her ciddi haber sunucusu gibi, bu halk kahramanını Ali Kırca da programına konuk etmek ister. Bunun için elamanlarına talimat verir. "Semra Hanım'ı bulun getirin lütfen" der. Ama bilmediği bir şey vardır. Aynı şeyi rakipleri de düşünmektedir. Mehmet Ali Birand ve Fatih Altaylı gibi münafıklar, gizlice karşı operasyona girişmişlerdir. Semra Hanım'ı kaçırmak için örgüt kurmuşlardır. Yani bir tür yeraltı faaliyeti... Durum vahimdir. Semra Hanım elden gitti gidecek. Ali Kırca kardeşimiz bir bakacak ki, rakip televizyonların birinde Semra Hanım arz-ı endam ediyor. Anlı-şanlı, kelli-felli bir sunucuya konuk oluyor. Memleket meseleleri hakkında ahkam kesiyor. Zaten kırılma noktası da bu. Bu ihtimaller, Ali Kırca'nın tek tek aklına geliyor. "O dünya yıkılsa umurunda değil" denilen adamı, birden ateş basıyor. Hala Semra Hanım'ı bulup getiremeyen ekibine, o dakika bozuluyor. Ve ekibini çok şaşırtan şu cümleyi ediyor: - Arkadaşlar, Semra Hanım'ı Mehmet Ali Birand ve Fatih Altaylı'dan önce bulup getirmezseniz, vallahi size küserim. Ekip, Ali Kırca'nın bu sert çıkışı karşısında donup kalıyor. "Nasıl olur da, bu kadar öfkelenir. İnanılır şey değil" gibi ifadelerle birbirlerinin yüzüne bakıyor. Sonra da var güçleriyle harekete geçiyor. Görüyorsunuz, iş nerelere vardı. Semra Hanım, Ali Kırca gibi bir beyefendiyi bile çileden çıkarttı. Hepimize konuşacak başka bir konu bırakmadı. Hepimiz, Ali Kırca gibi stres altındayız. Semracılar ve anti Semracılar diye ikiye bölündük. Bu yüzden aramızda sert tartışmalar oluyor. Ev oturmaları gergin geçiyor. Aileler bile bu yüzden bölünmek üzere. İş, Fener-Galatasaray fanatikliğini bile geçti. Vahim bir hal aldı. Devleti, Semra Hanım sorununa el atmaya çağırıyorum!.. Bu memlekette Ali Kırca gibiler kolay yetişmiyor.
