Dün gazeteniz Takvim'de de manşet olan Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı yeni vergi düzenlemesi ile ilgili görüşlerimi, siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum. Dün açıklanan vergi düzenlemelerinin ana hatlarını 3 ay önce ilk kez bu sütunda sizlere duyurmuş ve 2005 yılı başında bunların yürürlüğe gireceğinin mesajını vermiştik. Başbakan Erdoğan'ın Maliye Bakanı Unakıtan ile birlikte düzenledikleri basın toplantısında açıkladığı yeni vergi oranları, kesinlikle vergide bir devrim değil, ancak olumlu bir düzenleme olarak algılanmalıdır. Yıllardır özellikle eğitim ve sağlık harcamalarında yüzde 18'lik KDV oranının çok yüksek olduğu söylenmekte, özellikle dargelirlileri perişan eden bu yüksek oranlı vergi herkes tarafından eleştirilmekteydi. DARGELİRLİFERAHLAR Çocuğunu çok güç şartlar altında okutan dar ve orta gelirli vatandaşların özel okul ve dershane ücreti ile birlikte yüzde 18 de KDV ödemesi, büyük sıkıntı yaratmaktaydı. Bunun yanında kalem, defter gibi zorunlu kırtasiye giderlerinde de Katma Değer Vergisi indirimine gidilmesi, bu kesimi ferahlatacaktır. Hemen hemen herkesi ilgilendiren hastane ve doktor giderlerinde ödemek zorunda kalınan yüzde 18'lik KDV'nin de aşağı çekilmesi son derece isabetli olmuştur. Sağlık harcamaları aile bütçesi içinde önemli meblağı oluşturmakta olup, isteğe bağlı bir harcama değil, zorunlu bir giderdir. Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı vergi düzenlemelerinden, özellikle Kurumlar Vergisi ve Gelir Vergisi dilimlerindeki düşüş bazı kesimlerce eleştirildi. Eleştiri, "Gerek Kurumlar Vergisi ve gerekse Gelir Vergisi'nin üst dilimlerinde daha fazla indirime gidildi, alt dilimlerinde önemli bir düşüş olmadı" şeklindedir. Dolayısıyla zenginlerin vergisi, orta gelirlilerin vergisinden daha çok düşmüştür. ENFAZLAVERGİBİZDE İlk bakışta haklı bir görüş gibi görünse de iyice analiz edildiğinde bu görüşün pek de haklı olmadığını görüyoruz. Düzenlemeye göre, Gelir Vergisi oranları tüm dilimlerde yüzde 5 aşağı çekilmiştir. Yani çok kazananın da az kazananın da kazançlarından ödedikleri Gelir Vergisi'nde 5'er puan indirime gidiliyor. Kurumlar Vergisi ise yüzde 33'ten yüzde 30'a çekilmiştir. Bildiğiniz gibi Kurumlar Vergisi, şirketlerin gelirlerinden alınmaktadır. Ancak Kurumlar Vergisi'nden yüzde 33 vergi alınması dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur. AB'ye yeni üye olan Doğu Bloku ülkelerinde bile en yükseği yüzde 19'dur. Dolayısıyla Kurumlar Vergisi'nde yapılan 3 puanlık düşüş çok fazla değildir ve bu indirimi eleştirmek haksızlıktır. Kaldı ki, işadamlarının ödediği vergi düştükçe, kalan bölümü tekrar işletme sermayesi ve yatırıma dönüşecek. Bu da daha çok işçi çalıştırmayı gerektirecek ve ekonominin canlanmasına katkı sağlayacaktır. Keşke mümkün olsa, işadamlarımızın kazançlarından hiç vergi alınmasa da, o kısım yatırımlara yönelse, işsiz sayısı azalsa ve ekonomi büyüse... Bundan sadece ülke kazançlı çıkar.
NİYEYÜZDE1OLMADI? Benim dikkatimi çeken, simitte uygulanan KDV'nin yüzde 8'e çekilmesi oldu. Yıllardır simitten yüzde 18 KDV alınması eleştiriliyordu. Simiti alan kişinin dargelirli olduğu belirtiliyor, dolayısıyla dargelirliden yüzde 18 KDV alınması yanlış olarak değerlendiriliyordu. Bu eleştiri üzerine simitte uygulanan KDV de yüzde 8'e düştü. Peki yeterli mi? Bana göre değil. Çünkü ekmekte KDV zaten yüzde 1 idi. Simiti de ekmek gibi düşünülmeli ve KDV'si yüzde 1'e çekilmeliydi. Simiti satın alanların yüzde 95'i dargelirlidir. Bazı kesimlerce "Vergilerde yapılan bu düzenleme, 2005 yılı bütçe hedeflerinde öngörülen vergi gelirleri hedefinin tutmasını engeller" denilmektedir. Ben bu görüşe katılamıyorum. Vergilerin indirilmesi vergi gelirlerini düşürmez, aksine artırır. Çünkü vergiyi kaçırma girişimleri cazip olmaktan çıkar. Vergi oranı düştükçe kayıt dışılık azalır, dolayısıyla vergi geliri artar. Düzenlemede öngörülen en yararlı değişiklik ise, vergi mükeleflerinin vergi dairelerine gidip beyanname verme zorunluluğundan kurtulmasıdır. Bu son derece zahmetli ve zaman alan bir iştir. Tüm illerdeki vergi daireleri, ebeyan uygulamasına geçiyor. Bu çağdaş yöntemin devreye girmesi ile mükellef rahat bir nefes alacaktır.
