Hani, Avrupa Birliği Kopenhang kriterlerinin dışına çıkmayacaktı? Hani, Kıbrıs Rum kesiminin Ada'da tek devlet olduğunu öne sürüp, Türkiye'den de tanımasını istemeyecekti? Hani, ucu açık bir müzakere takvimi vermeyecekti? Hani, şartlı dolaşım izni olmayacaktı? Hani, Türkiye'nin ayrıcalıklı muamele görmesi söz konusu değildi?
Günlerdir; hatta haftalar ve aylardır Türk halkını "Girdik-Giriyoruz" hayalleri ile bugünlere taşıyanlar, eminiz ki dün yaşanan bütün çirkinliklere rağmen yine "yalancıcennet" aldatmacasına devam edecekler. Brüksel'deki o can sıkıcı ve kahredici trafiği birebir izlemelerine rağmen, atılan imzaların "heyecanverici" olduğunu söyleyecekler. 45 yıllık Avrupa sürecinin artık mutlu sona ulaştığını belirtip, halkımızı adlatmayı sürdürecekler.
Zaten yıllardır ne yaptıysak, hep kendi kendimize yaptık! HasanSabah'ın Alamut Kalesi'nde haşhaşla uyutup ölüme yolladığı fedaileri gibi, halkımızı yalancıABcennetleri ile kandırıp, milli ve dini değerlerimizi bir bir tırpanlattırdık! Düşünebiliyor musunuz; dün Brüksel'de Türk toprağı Kıbrıs'ı elimizden çalmak isteyenler yüzünden görüşmelerin tıkandığı haberleri gelirken, para cambazlarının cirit attığı Borsamız'da tarihi düşüşler yaşanıyordu. Devletimizinçokönemlibirkalesinindüşürülmekistenmesindendeğil,bukaleyisavunmayaçalışmamızdanötürüBorsamız'ıntepetaklakoluşununeileizahedebiliriz!Neredebuinsanlarınvatanseverlikruhları?Neredeyetiştilervenasılbuhaledüştüler? Nihayet, Türk Milleti'nin tepkisinin azaltılması ve siyaseten bir zemin oluşturulabilmesi için AnkaraAnlaşması'na dayanılarak Kıbrıs Rum kesiminin de tanınmasını sağlayacak sözlü taahhütte bulunulması ile tiyatronun son perdesi "şimdilik" kaydıyla kapanınca, bizim para cambazları da şahlanıp Borsa'yı zamanların en yüksek seviyesine ulaştırdılar. Düntoprakkazandığındaasilleşipkahramanlaşanlarıntorunları,şimditopraklarınıverdikçesevinipzenginleştiklerinisanıyorlar.Neacı!
Görünen o ki, bugünden itibaren sağlıklı medyamız kanalıyla yine inanılmaz senaryolar yazılıp, Brüksel kafilesine "Kahramanlar" diye hitap edilecek. Annan Planı'na "Evet" diyen Ankara güdümlü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin defteri Ekim 2005'e kadar dürülürken, 45 yıllık AB maceramız Kıbrıs'ın resmen satışı ile noktalanacak! Kürtler'e otonomi, sözde Ermeni soykırımının tanınması, Ege sorunu, Fırat ve Dicle sularının uluslararası komisyon tarafından değerlendirilmesi, etnik azınlıkçılığın yaygınlaştırılması gibi onca istekler de artık bu sürecin promosyonu olur. Avantacılar için hiçbiri dert olmaz! Vere vere kahramanlaştırılanlara hayırlı olsun!