Cansız bir grilik hakim, ülkemizin sokaklarında. İnsanların yüzünden düşeni toplamak mümkün değil. Politika, her gün yeni yalanlarını tükürüyor, insanların yüzüne. Gazeteler yalan tamircisi. İşsiz ve umutsuz insanlar, hayatın kapılarından geri dönerken, cinnetin eşiğinde. Cami güvercinleri bile aç... Bu suskunluk hayra alamet değil... Sokaklar alarm veriyor.
Kara bulutlar, evlerin içine kadar girdi. Çocuklarımız uçuruma itekleniyor. Kör kuyulardan su çekmekle, çile çekmek arasında kadersiz ölüler yaşıyor. Alınteri para etmiyor, manken teninin yanında. Mankenlerden gazeteci bile çıkıyor da, üniversite mezunu kızlara amorti bile çıkmıyor. Yeni yılla birlikte, bozuk para gibi harcanacağız! Yazı mı, tura mı?
İnsanlar kendilerine bile güçlük çıkartmıyor teslimiyette. Her bakış bir yangının itirafı. Güzel şeyleri öldürmenin yolunu bulanlar, çağdaşlığa giden yollara göz ucuyla dahi bakmıyor. Herkes kendisinden gayrısına deli gömleğini yakıştırıyor. Aklıyla bin yaşıyor!
Politik ağalar, büyük kararlar alıyorlar, küçük adımlarla. Bir yanımız hafıza özürlü! Öte yanımız bitirim! 17 Aralık tarihi bir gün... Köprünün çöküşünden önceki son uyarılar bunlar. Avrupa'da hakkımızı vermezlerse alırız. Parola: Hristiyan Kulübü!
Kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri, hep başkalarına yaptık! Şimdi bir adım atmakla, yerimizde saydığımız günleri ödeştireceğimizi sanıyoruz. Ve galiba en büyük aldanış bu!
***
Banka memuresi... Etiler Ziraat Bankası'nda bir kadın öğretmen, nemasını almak için kuyruktaydı. "Az paramız var" diye kuyruktakilere söylenip duran, asabi memureye dayanamayıp sordu. "Paranız ne zaman biter? Ona göre hareket edeceğim. Yetmezse EFT yaptıracağım" dedi. Aman Allahım. O banka memuresinin bir tavrı var ki, yazıklar olsun! "Bunları hep kadınlar yapıyor. Kadınlar hep sorun çıkartıyor. Bir de öğretmen olacaksınız" demez mi. Öğretmen kadın saygısından sustu. Etiler'deki kompleksli banka memuresi, bekleyenlere de aynı tavrı sergiledi. "Para bitti, iki saat sonra bir daha gelin!" dedi. Sanki görevli memure değil de, zalimlik kraliçesi... Garip bir ülkeyiz. Elinde kum tanesi kadar yetki bulunan, bir diğerini ezmeyi görev sayıyor. Kendi görevini inkar ederken...
***
Aşktan kurtulmak, ona tutulmak kadar kolay değildir.
***
Bazı işyerleri öylesine stresli ki... Bilgisayarlarında bile ülser var...
***
Nasıl başlamışsa Öyle bitermiş Deli sevdaların Sonu bellidir Aşkın bedelini Canlar ödermiş Benim gibi seven Zaten delidir Esirgeme benden Dualarını Benim hayrıma yor Rüyalarını Adım adım yolla Umutlarını Senden sonra benim Sonum bellidir Hakkı YALÇIN
***
Mutluluk Takvimi Unutma ki, hayatın en güzel anları, beklenmedik anlardır... Gözlerini kontrol ettir... Kaliteyi fiyatta arama...