Manken deyince elim ayağım titriyor Her şeyin değiştiğini görüyorum kuzucuklarım. Kahpelik değer kazanırken, iffetli kadınların işsiz kaldığını da görüyorum. Her meslek kendi kirini sergiliyor. Gazetelere bakıyorum, el üstünde tutulan kadın yazarlara. Beni boş verin, benim bir gözüm toprağa bakıyor. Ama nice kadın yazarın, kalleşliğin gözünün içine baktığını görüyorum. Sebepsiz değil, nicelerinin yükselişi. Manken deyince, elim ayağım titriyor zaten, tansiyonum yükseliyor. Ne idüğü belirsiz kadınları el üstünde taşıyan magazin alemi, aslında kendi değerini sergiliyor, mankenlerle birlikte.
Başak Şahin adlı bir mankenin, yeni ajansıyla anlaşma imzalarken, 4 yıl erkeklerle birlikte olmama maddesi koydurduğunu okudum. Bu hanımın erkeklerle birlikte olmasındaki "sakıncalı" durumu merak ettim. Erkeklerle arkadaşlığında, "ayıplanacak" gerçekler mi gizli yoksa? Bir kadın böyle bir anlaşmayı niye yapar? Bir ajans, nasıl böyle bir şey düşünür? Eğer o manken ajansı, kendisine itibar kazandırmak için "özel anlaşmalar" koyduruyorsa, vah bu mesleğe... Eğer bir kadın, bu anlaşmaya imza atıyorsa, vah onun kadınlığına...
Bridget Jones'un günlüğüne merak saran, entel kadınlar, ev kadınlarının günlüğünü de okusunlar. Benim komşularımın dertlerini sizlere zaman zaman aktarıyorum da, sıkılmıyorsunuz di mi kuzucuklarım. Bir öğretmen arkadaşım var. Kıt kaanat geçiniyor. Çocuğunu okutmak için, nelerden fedakarlık yaptığını ben biliyorum. Bunlara karşılık, Pınar Altuğ gibilerine bakıyorum. Sahi, bu Pınar Altuğ, geçenlerde de rol arkadaşıyla sarmaş dolaş görülmüş. Bu nasıl bir evlilik anlayışıdır, bu nasıl bir ahlaktır, siz söyleyin çocuklarım. Eğer bir sihirli lambam olsaydı, o gücü, böyle kadınları sizlerin hayatından söküp atmakta kullanırdım. Kendinize göz kulak olun çocuklarım. Anne duygusunu analarınız bilir. Allah hepinizi korusun. Çünkü felaket bir ortamda, zehirlenmek üzeresiniz.