NEDİR kardeşim artık bu hakem yanlışları. Anlamak mümkün değil !.. Karşılaşmanın ilk yarısında Kayserispor'un kazandığı penaltı bal gibi bir penaltı. Buna itirazım yok, olamazda.. Peki, Beşiktaş'ın daha maçın 15. dakikasında Tümer ile kullandığı kanat topunda Kayserisporlu futbolcunun ceza sahası içinde göstere göstere elle kestiği topa ne demeli !. Ya maçın sonlarına doğru yine Kayserispor ceza sahası içinde elle kesilip kornere gönderilen topa ne demeli !.. İkisi de yüzde bir milyar penaltı. Ama yine yok, yine yok.. Bu işin sonu nereye varacak belli değil. Buna çifte standart desek, sanırım tam üstüne basmış oluruz. Her hafta bu son olsun, bu son olsun diye bizler bu köşelerden yazdıkça, hakemler hatalarına hata katmaya devam ediyorlar. Gelelim maça; Hava buz gibi.. Tıpkı Romanya'daki S.Bükreş maçı gibi. Sahada durmak, yere adım akıllı basabilmek top oynamaktan daha zor. Eksi 10 derecelik havada bundan daha iyisi olmaz. Bu şartlarda bundan daha iyi futbol oynayabilecek bir takım maalesef olmaz. Ancak hava şartları da ligin bir parçası olduğuna göre yapılabilecek en iyi iş kötünün iyisini sergilemek... Beşiktaş yediği penaltı golünden sonra oyundan hiç kopmadı.. Aksine yapabileceğinin fazlasını bile yaptı. Ama dedim ya şartlar hakikaten zordu. Ben, DelBosque'nin yerinde olsam dün gece İbrahimAkın'ı ilk onbirde oynatmaz, maçın son yarım saatlik bölümünde değerlendirirdim. Zaten ağır bir savunmaya sahip olan Kayserispor,İbrahimAkın'ın son bölümde oyuna girmesiyle daha da fazla yıpranmaya başlayacak ve Beşiktaş bu durumdan fazlasıyla faydalanacaktı. Allah'tan ortalarda görünmeyen Berkant bir anda ortaya çıktı da, hem kendini hem de Beşiktaş'ı rahatlattı. Bir başka konu ise Beşiktaş'ın kullandığı korner atışları. Maç boyunca atak yapabilmek, kanattan ceza sahasına top yollayabilmek için onlarca varyasyon yapılıyor. Ama gel gelelim, Beşiktaş kazandığı kornerleri pas olarak kullanıyor ve ayağına kadar gelen fırsatları tepiyor. DelBosque'nin bu durum için bence oyuncularını uyarması gerekiyor. Birilerinin de hakem CemDeda'yı. Eğer sevgili Deda uyarılara kapalıysa, biraz babasını örnek almalı.