Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 06 Aralık 2004

Kırılacak ve öpülecek el

Türkiyemiz sanki yol geçen hanı da, isteyen istediği gibi hareket ediyor.
Heybeliada Ruhban Okulu'nu açacaksınız.
Fener Patriği'nin ekümenikliğini tanıyacaksınız.
Kıbrıs Rum Kesimi'nin bağımsızlığını kabul edeceksiniz.
Azınlıkları çoğaltıp özel haklar vereceksiniz.
Kürdistan oluşumuna karşı çıkmayacaksınız.
Hapishanelerinizde ne kadar bölücü ve terörist varsa serbest bırakıp barış ilan edeceksiniz.
Yasalarınıza göre sakıncalı bulunanlara da parti kurma izni verip önlerini açacaksınız...
Yıllardır dost ve müttefik diyerek bağrımıza bastıklarımızın tamamına yakını, yukarıda saydıklarımız başta olmak üzere akıllarına ne eserse Türkiye'ye dayatıyor ve "Bunları yapmalısınız" diyerek bastırıyor.
Avrupa Parlamentosu'nun başkanı ülkemizin başkentinde, TBMM Başkanı ile konuşurken "Ankara'dan sonra Kürdistan'ı ziyaret edeceğim" diyor, tepki gelince de pişkinliğe vuruyor. Hatta, Türk Devleti'nin sorumluları onu azarlayıp kulaklarından çekeceğine, ona sözlerini hatırlatan gazetecileri haşlayıp "palavracı" yerine koyuyor.
Rezaletin, pişkinliğin, ihanetin ve gafletin her türlüsü bu oyunda peşpeşe sahneleniyor.

Türk milleti direniyor
Bütün bunlara rağmen Türk Milleti de direniyor. Bağımsızlığına, hükümranlığına ve hükümranlıktan kaynaklanan haklarına sahip çıkmaya çalışarak, devletine girişilen saldırılara tepki gösteriyor.
Bir süre önce, Ankara'da Azınlık Raporu
adı altında etkemik gibi bütünleşmiş 70 milyon insanımızın etnik ayrıştırmaya çabalayanlara gösterilen tepkinin benzeri, önceki gün de İstanbul'da yaşandı. Avrupa Parlamentosu'nun düpedüz densiz ve utanmaz başkanı konuşma yaptığı panelde "Bu akşam Diyarbakır'a gideceğim ve Leyla Zana ile görüşeceğim" deyince, Ramazan Bakkal adındaki gazeteci kendini tutamayarak Türk Milleti adına beklenen tepkiyi verdi.
"Diyarbakır'da ne işiniz var? Siz Bask'ta konuştunuz mu? Bu ülkeyi size böldürmeyeceğiz" diyerek yüreklere su serpti. Ama, ardından oteldeki güvenlik tarafından hırpalandı, yumruklandı ve dövüldü.
Türk Devleti'nin varlığı, birliği ve dirliği için haykıran bir sesi, bu devletin nüfusuna kayıtlı mesleği de "güvenlik" olan kişi veya kişiler susturmaya çalışıyorsa işimiz var demektir.
Görev yaptığı otelin güvenliği adına Türk çocuğuna yumruk atanlar günü gelir (Allah esirgesin) egemenlik ve bağımsızlığına sahip çıkmadıkları ülkelerinde, bizzat bugün kurtardıkları tarafından silindir gibi ezilirler.
Ülkesinin ve milletinin varlığı için tepkisini göstermesinden ötürü yüzünün ortasına yediği yumruk ile dün bütün gazetelerin birinci sayfasına resmi giren Ramazan Bakkal' ın başına geleni, tartışmasız şekilde en iyi yine gazetemiz Takvim duyurdu.
"Demokrasi bazen acıtır" başlığı ile çıkan Takvim aymazlık içindeki Türk Basını'nın namus ve şerefini de kurtardı.
Ellerin kimi kırılası, kimi de öpülesi değil tevekkeli...
Türk çocuğu Ramazan'ı sarmalayan ve o başlığı atan eller sağolsun.
GÜNCEL
Ne Ne günlere kaldık
Kapkaç çetesinin lideri milletvekili adayı çıktı
İstanbul'un...
SSK zoru başardı
Kar geri geliyor
Gelinden türkü şov
Taksici katiline lanet
12 yaşında kürtaj oldu
İkizler erken geldi
SPOR
Tümer Tümer ses getirdi: 2-1
Beşiktaş, seyircisiz oynama cezası nedeniyle İstanbulspor maçına...
Düğmeye basıldı
Zoru başardık
Sıra Fener'de
2010 Türkiye'nin
Devreye kadar böyle devam!
Gol Sağnağı
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Yağmur 13 C,Par. Bul. 7 C
ANKARA - Kapalı 8 C,Par. Bul. -2 C
IZMİR - Par. Bul. 18 C,Par. Bul. 8 C
ANTALYA - Par. Bul. 20 C,Par. Bul. 11 C
ADANA - Par. Bul. 19 C,Par. Bul. 8 C
EKONOMİ
IMKB E: 23,008 D:% -0.61
DOLAR S: 1,409,000 D:% -0.91
EURO S: 1,882,000 D:% -0.27
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
EKONOMİ
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu