Dün bir işadamı ile sohbet ediyorduk. Laf döndü dolaştı, AB konusuna geldi. Dedi ki: Hayatımda ilk kez Borsa'ya girdim. Yüklü miktarda hisse aldım. Nedenini sordum. AB konusundaki olumlu gelişmelermiş. Eğermüzakeretarihialırsak,Borsa'dakiyükselişhızlanırmış . Dün başka haberler de geldi. Çoğu işadamı, ellerindeki dolarları bozdurmaya başlamış. Euroya geçiyorlarmış. Borsa'ya girenler de hayli çokmuş. Bir başka haber daha. YabancılarİMKB'dealımageçmişler. İş dünyasının pembe gözlüklerle dünyaya bakmasını sağlayan son haber de şuydu: AvrupaBirliğidışişleribakanları,Türkiyeilemüzakerelerin2005'inikinciyarısındabaşlatılmasınakararverdiler. Aslında bu büyük bir müjdeydi. Bu müjde, AB kapısının Türkiye'ye aralandığı anlamına geliyordu. İşte kimi işadamının ve yabancıların Borsa'da alıma geçmesinin temelinde, bu pembe haber vardı. Sayınokurum. Sadece iş dünyasında değil, geniş halk kesimlerinde de bir süredir iyimserlik var. Bu durum, DİE'nin anketleri ile de doğrulanıyor. Örneğin, bu kuruluşun son olarak yaptığı Tüketici Eğilim Anketi'ne göre, halk artık geleceğe daha iyimser bakıyor. İşbulmaimkanlarınınarttığınainanıyor. Satın alma gücünün artacağı kanısını taşıyor. Mal almak için fiyatların çok uygun olduğunu belirtiyor. Sanayici kesim de, üretim ve satışlardan memnun. Önümüzdeki aylarda da iyiye gidişin süreceği inancında. Bilindiğigibi,insanındünyayabakışıyatırımtercihlerinideetkiler. Karamsar olanlar, daha sağlam yatırımları tercih ederler. Örneğin banka faizi gibi. İyimserler, hele hele biraz hayale dalanlar ise her zaman riski olan Borsa'yı cazip görmeye başlarlar. Şimdi durum bu merkezde. Ancak,ABdışişleribakanlarınınböylebirkararalması,herşeyinolupbittiğianlamınagelmez. Daha çok sorunlar çıkacak, dalgalanmalar olacaktır. Pembe gözlükçülerin bu gerçeği de dikkate almaları gerekir.
***
SerdarTurgutAkşam'abeklenenheyecanıgetiremedi
Bizim basın sektörü çok ilginçtir. Bir yerlere gelmek için yetenek kadar kimin adamı olduğun da önemlidir. Birbakarsınızbaşarısızolanbirkişi,başkabiryerdeyöneticiolarakkarşınızaçıkar.Hiçdeğilse,köşeyazarıolur. Örneğin, Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni olarak son derece başarısız olan Nurcan Akad, bir gün bile işsiz kalmadı. İşine son verildikten sonra, Milliyet gazetesinde yönetici olarak göreve başladı. SerdarTurgut'unonunyerineAkşam'ınbaşınageçmesi,büyüktepkiuyandırdı. Tembelliğe alışanlar ve yazdıkları okunmayan köşe yazarları, bundan tedirgin oldular. SerdarTurgutdaonlarınbutedirginliğinihaklıçıkarttı. Çoğunun işine son verdi. Ancak talihsiz bir rahatsızlık, onun yapacağı diğer yenilikleri önledi. Yinedeyayınyönetimindeistediğideğişiklerinçoğunuyaptı.Gazeteyiuzaktankumandaileyönetmeyebaşladı . Ancak beklediği sonucu henüz alamadı. Akşam yine eski Akşam. Mizanpajı da içeriği de eskisi gibi. Yine soğuk bir gazete. GazeteninçehresinindeğişmesiiçingalibaSerdarTurgut'unfiilenişbaşıyapmasıgerekecek.
***
Galatasaray Başkanı heyecansız
Özhan Canaydın, iyi bir işadamı, iyi bir yönetici olabilir. Beyefendiliğinden de kimsenin kuşkusu yok. Ancak dışarıdan görünüşü çok heyecansız. İnsana, " Bukadardurgunveheyecansızbirbaşkan,takımınınmotivasyonunuolumsuzetkiler " gibi geliyor. Oysa şu dönemde, takımı ateşleyecek bir başkana ihtiyaç var. Canaydın'ın, her gün Florya'ya gidip futbolcularla iyi bir diyalog kurması gerekiyor. Futbolcularınkaybolanheyecanlarınıgerigetirmede,Başkan,Hagi'dendahaönemlibirroloynayabilir. Belki bu amacı için psikologlardan da yararlanabilir. Mesafeli duruşu sürerse, takım daha da kötüye gidebilir. Umarım, bunun farkındadır.
***
DİPNOT Bu yıl alınan konut kredileri miktarı, yüzde 186 artarak 2.5 katrilyona ulaştı.