Korkarım Gelir de seni bulamazsam diye, Korkarım cananım sana gelmeye. Elim varmıyor kapını çalmaya, Ola ki kapıyı açmazsın diye.
Ne olur gücenme bana cananım, Gece gündüz için için ağlarım. Suçluyum bilirim, nasıl pişmanım, Korkarım beni affetmezsin diye.
Bir devir hayata küskün, dargındım, Bir ara gaflet ile yaşadım. Bilirsin nicedir bu naçar halim, Korkarım merhamet etmezsin diye. Lütfiye Kavşut/Şanlıurfa
*** Tirşe gözlüm O kadar mavi değil Bugün gökyüzü! Deniz çok mavi gelmiyor bana. Ormanlar yeşiline mavi sıvamış,
Gökyüzü yeşili bölmüş bulutlara. Deniz tirşeleşmiş bir acayip bugün, Ben sana hasret, Ben tirşe gözlerinden sürgün...
Ben seni sevdim tirşe gözlüm, Maviyi sevmek gibi. Ben seni sevdim, Sevmek gibiyeşili.
Bir de şiiri buldum Bakışlarında gülüm. Ben gözlerine vurgun, Ben gözlerinden sürgün... Hasretimsin benim tirşe gözlüm... N. Bayramoğlu Hürdemi
*** Vuslat Yerine kimseyi koyamadığım, Varlığın kanımda dolaşan zehir. Gözlerin, bakmaya doyamadığım, İçtikçe daha da susatan nehir.
Sen bir sonbaharda sevdiğim kadın, Kalbimde açılan derin yaraydın. Şimdi dudağımdan düşmüyor adın, Adın, yüreğime vurulmuş mühür.
Hasretin zırhını delemiyorum, Koşup kollarına gelemiyorum. Seni aklımdan hiç silemiyorum, Aşkın, irademi kuşatan sihir.
Abdullah görmüyor artık önünü, Başı dumanlıdır, bilmez yönünü. Sorma bana gönlüm vuslat gününü, Vuslat, ulaşılmaz uzak bir şehir. Abdullah Melik Mısırlı/İstanbul
*** Sen olsan yeter! Dağ başı yalnızlığı yaşıyorum yeniden, Dağ başı yalnızlığı ölümden beter. Hiç kimse aramasa sormasa beni, Sen gelsen yeter...
Huzur ellerinin güzelliğidir, Gözlerin karşımda mutluluk denizi. Her sabah soframızda ekmeğimizi, Sen bölsen yeter...
Yüreğim seninle yaylalar kadar serin, Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam. Yayla dumanı gibi gözlerime her akşam, Sen dolsan yeter...
Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm, Bende sabır, sende naz. Gündüzünden vazgeçtim, düşümde biraz, Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter... Kemal Yoka/Kayseri