Tedavi edilmeyen horlama, gece ani ölümlere yol açabiliyor. Bunun yanında, kronik kalp yetmezliği ve cinsel güçte azalma da horlamanın marifetlerinden!
***
Öldüren horultu!
Çoğu insan için, sadece yanında yatana rahatsızlık verdiği için şikayet edilen horlama, aslında büyük sağlık sorunlarına yol açabilecek ciddi bir rahatsızlık. Uzmanlar, horlamanın mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini söylüyor. Yumuşak damağın nefes alırken yüksek frekanslı titreşimle oluşan horlama, Türkiye'de erkeklerde yüzde 30-40, kadınlarda ise yüzde 20-30 oranında görülüyor. Uykuda apne sendromu (uykuda solunum durması) ve üst solunum yolundaki yapıların tıkayıcı özellik kazanmasından kaynaklanan horlama; sabah yorgun kalkma ve gün içinde sürekli uyku ihtiyacı gibi şikayetlere neden oluyor.
ARAÇ KULLANMALARI SAKINCALI! Horlayan hastaların yüzde 50'sinde uykuda solunum durmaları görülüyor. Kişinin sık sık ve yüksek sesli horlamasından sonra belirli bir süre nefes alıp vermemesi olarak tanımlanan uyku apne sendromu; gece ani ölüm, kronik kalp yetmezliği, cinsel güçte azalma ve isteksizlik, yüksek tansiyon ve depresyona sebep oluyor. Horlama hastalığı, hem klasik ameliyat yöntemleriyle hem de radyofrekans tekniğiyle tedavi edilirken Türkiye'de, horlamaya karşı vatandaşların duyarsızlığı göze çarpıyor. Horlamanın mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini söyleyen Opr. Dr. Gökhan Aydemir, şu ilginç açıklamayı yaptı: "Ciddi rahatsızlıklara ve ölüme yol açmasının yanında, horlayan kişi kendini hep yorgun hisseder. Çünkü horlayanlarda yüzeysel uyku vardır, vücut hiçbir zaman dinlenemez. Dikkatleri dağınıktır. Bu nedenle horlayan insanlara araç kullandırılmaması gerekir"