Kötü anıları unutmak kolay değildir. Hiç ummadığınız yerde, ummadığınız anda depreşiverir. Psikolojinizi alt üst eder. Çoğu insan, daha önce geçirdiği bir kaza nedeniyle trene ya da otobüse binemez. Boğulma tehlikesi atlatanlar, denizden nefret edebilir. Son yıllarda insanımıza yerleşen bir korku da deprem oldu. 17AğustosMarmaraDepremi,insanımızdaderinyaralaraçtı. Aradan 5 yıl geçmesine rağmen, deprem kabusu görüp hala yataktan fırlayanlar var. İnsanlar hala uzun uzun deprem sohbetleri yapıyorlar. Ufacık bir yer sarsıntısından korkuyorlar. Çoğu ailenin gözü tavandaki avizede. Sallandımı,birpaniktirgidiyor. Bu arada, Marmara Depremi ile ilgili varsayımların önü arkası kesilmiyor. Konunun uzmanı, uzmanı olmayanı, hatta falcısı bile ahkam kesiyor. " Yakında8büyüklüğündebirdepremolacakmış.İstanbul'da1milyonevyıkılacakmış.Duydunmu? " Duymadıysan duydun işte. İnanmasan da içine bir kurt düştü işte. Haydi bakalım gel de uykuların kaçmasın. Hele hele bir de deprem korkun varsa, yandın. Haftalık YeniPara dergisi bir süredir, " İstanbul'unSokakSokakDepremRiski "ni yayımlıyor. Konunun uzmanı Prof.Dr.AhmetErcan tarafından yapılan analizlerle, semtlerin zemin durumu anlatılıyor. Bu konuda okurlardan gelen sorular yanıtlanıyor. KonuokadarilgiçektikiProf.AhmetErcan'aadetasoruyağıyor. Sokağının, evinin deprem riskini öğrenmek isteyenlerin ardı arkası kesilmiyor. YeniPara dergisi bunun üzerine, deprem bölümüne ayırdığı sayfaları artırmak zorunda kaldı. Derginin bu haftaki sayısında, Uğur Dündar'ın da sokağı ile ilgili bir sorusu yer alıyor. Budagösteriyorki,İstanbulhalkıdepremkonusunaçokduyarlı. Bu konuda büyük bir tedirginlik içinde. Çünkü onlara gerçeği kimse söylemiyor. Sadece, "Fay kırık mı değil mi", "Kaç şiddetinde deprem olacak?" türü tartışmalar yapılıyor. Hangisokaktaoturaninsanınneyapmasıgerektiği,pekanlatılmıyor. Oysa halk gerçeği bilip ona göre tedbirini almalıdır. Deprem sorununu magazin malzemesi olmaktan çıkartıp, ciddi bir şekilde yeniden ele almakta yarar var.
***
DEPREMGÜNLÜĞÜ
* Son 9 günde, ülkemizde 140 deprem tespit edildi. * Budepremlerinenbüyüğü,4.5ileKırkağaç'ta(Manisa)oldu. * Kasım ayı başından bu yana en fazla deprem Manisa, Afyon ve * Balıkesir'de görüldü. * Akdenizdesıksıksallanıyor. * Doğu Karadeniz'de de iki yer sarsıntısı oldu.
***
Koskoca genel yayın yönetmeni niçin Fenerbahçe'yi yazar?
Milliyet gibi ciddi bir gazeteyi yönet. O gazetenin Genel Yayın Yönetmeni olarak zaman zaman başyazılarını yaz. Siyasivesosyalkonulardaahkamkes. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi, bir de her hafta spor sayfasında futbol yaz. Futbololsayineiyi.TambirfanatikFeneryazarıol. İşte, Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Y. Yılmaz böyle biri. FanatikFenertaraftarlığını,yönettiğigazeteyedeyansıtmış. Hatta söylendiğine göre, spor servisine ara sıra, "Galatasaray aleyhine haber koyun" diye talimat bile veriyormuş. Fenerlilerdışında,Fenerbahçe'yikimsenineleştirmesineizinvermiyormuş. Hemen hatırlatayım. Yılmaz'ın kız kardeşi de Fener TV'de program yapıyor. Ailecekfanatikleryani. Daha önce de yazmıştım: "Futbol fanatikleri normal insanlar değil" diye. MehmetYılmazdaherhaldeonlardanbiri. Yoksa, böylesine entelektüel birisinin Fener diyince aklı başından gitmezdi.
***
'Atam sen kalk da ben yatam'
Yıllarca hamasi nutukları dinleyip duyduk. 10 Kasım edebiyatı, tekrarlana tekrarlana büyükküçük herkesi bıktırdı. Yıllardır, "10Kasım'ıyasolmaktançıkartalım.Atatürk'ülayıkolduğuşekildeanalım" der durulur. Yine aynı şeyler yapılır. Saygı duruşları, "Atam sen kalk da ben yatam" türü şiirler... HiçdeğilseAta'yalayıkbirşiir,resim,yadakompozisyonyarışmasıyapabilirdik. Ya da "Cumhuriyet konulu" kısa film. Beceremedik. Aslına bakarsanız, kimse de bu konuya kafa yormadı. 10 Kasım, iç karartmaya bakalım daha ne kadar devam edecek?
***
DİPNOT
Anıtkabir'deki Atatürk Özel Kitaplığı'nda, 3 bin 144 eser yer alıyor.