1970'li yıllardı. Günlerden 10Kasım... Boyacılık yapan küçük bir çocuğun, ayakkabı boyarken boya sandığından kalkıp, Atatürk için saygı duruşunda bulunduğu bir fotoğrafı hatırlıyorum. Gazetelerden birinde, birinci sayfa fotoğrafıydı. Atatürk'ü sevmeyi, çocuk masallarında kargalara taş atmak sananlara inat, o cahil sandığımız küçük çocuğun gözlerindeki o "çakmakçakmak" bakışı hiç unutmadım. O zamanlar Atatürk'e saygının sınırları delik deşik edilmemişti. Buna boyacı çocuklar bile izin vermezdi çünkü.
Gazeteler için 10Kasım, anlamını yitirdi. Gazeteler için, ülkenin güvenliğini sağlayan birçok şey anlamını yitirdi. Şimdi "İddaailaveleri" vermek, Atatürk'ün hitabelerini yansıtmaktan çok daha anlamlı geliyor. İktidara şirin görünmenin bütün kapılarından, Atatürk fotoğrafları da indirildi. Bakmayın bugün gazetelerin göstermelik saygısına. Atatürk' ü sevmek, ülkeyi sevmektir, aydınlığı... Atatürk'e saygı, devrimlere saygıdır, KılıkKıyafetKanunu'na... Ama hala "karaçarşaflar" ülkesiyiz!
Atatürk'ü sever görünüp ülkeyi soymak, ihanetlerin en büyüğüdür. Biz onları da gördük. Laik hırsızlar orkestrası, yıllarca aynı telden çaldı. Onlar, boyacı çocukların ekmeğini bile çaldı. O hırsızların talanı, derin kesilmiş tırnak acısı gibi duruyor bizde. Onlar ki, yobazlardan çok daha büyük zarar verdiler ülkemize... İlkelerimize...
Sonra onlar geldi, sonra diğerleri... Hepsi bir olup, 10Kasım'lardaki saygının kökünü kurutmaya çalıştılar. Sonra, haritasız bir Türkiye gerçeğine saptılar. Avrupa Birliği'ne yol almayı, Atatürk ilkelerinin sırtına ok saplamak gibi gösterdiler. Çünkü son kozlarını oynuyorlar. Ama o boyacı çocuklar büyüdü... Onların çocukları da 10Kasım' larda hala hazırolda... Kargaları değil, karanlıkları taşlıyorlar... Yobazları da, hainleri de gözlerinden tanıyorlar. Bu karanlık ülkeyi, hangi "çakmak" aydınlatıyor sanıyorsunuz?
***
İddaa akımı
Yeni bir bahis akımı, bütün medyayı sardı. Tarihin en büyük bahis patlamasını yaşayan bu yoksul ülkede, çocukları nasıl koruyacağız? Neredeyse ortaokul öğrencilerinin parmaklarına değen bahis kağıtlarından, çocukları nasıl arındıracağız? Bu oyun kontrol altına alınmalı. "Çocuklarabahisoynatanlaraağırcezalargelmeli" diye haykırıyoruz ama duyan yok. "Çocuklarınıkaybedenülkeleringeleceğideolmaz" diyoruz ama kimsenin umrunda değil. Tren yollarında öldürülen çocuklar için kılını kıpırdatmayanların, bir bahis için ayağa kalkacağını sanmakla, galiba kendimi aldatıyorum.
***
Sonbaharın hüznünü Bizlere bıraksaydın Seni bekler çocuklar Bir selam yollasaydın
Bir öğle uykusunda Kırlara uzansaydın Yanımızdan geçerken Bizlere dokunsaydın
Duvarda resimlerin Acın var öyle derin Ne olur ölmeseydin Sen yeniden doğsaydın HakkıYALÇIN
***
MutlulukTakvimi Çocuklara bayramlık al... Konuk olduğun evde, gizli eşyalara dokunma... Büyüdüğün sokakları gez...