Büyük velilerden EsseyidAbdülhakimArsaviHazretleri, şöyle demiş: "EğeryeryüzündeüçTürkkalsaydı,biribenolurdum.İkiTürkkalsaydı,biribenolurdum.SonTürkkalsaydı,yinebenolurdum.BenkökenolarakTürkdeğilimama,Türkler'inİslamiyet'egirişivehizmetleriolmasaydı,bugünkümanadabirİslamolmazdı." Buradan yola çıkarak İslamiyet ile milletimiz arasındaki bağların derinliğini özetlemek imkansızdır. Ama, çok açık ve net olan bir şey var ki; o da Türk Milleti'nin İslam'la olan özdeşleşmesidir. İslamiyet ile müşerref olduktan sonra bu dinin sancaktarlığını yapan Türk Milleti sayesinde, Haçlı Seferleri sonuca gidememiş ve tersyüz edilmiştir. Bumilletinortayakoyduğutemizlik,asalet,adalet,hoşgörü,demokrasiveinsanasaygısayesinde,insanlıkalemiİslamiyet'infelsefesinikeşfetmiştir. Gereğiniyerinegetirmişlerdir TürkMilletiİslamiyetileöylesineörtüşüpkaynaşmışki,TanrıDağıkadarTürkolanlar,HiraDağıkadarMüslümanlık'asarılıpgereğiniyerinegetirmişler.Onuniçin,KurtuluşSavaşımız'ıveAtatürk'üzaferedönüştürendebumilletinimanı,kararlılığı,vatansevgisivedininebağlılığıolmuştur. Bugün İslamiyet'e yönelik Batı, Hristiyan suçlamalarının ve Haçlı zihniyetinin modern saldırılarının, hele hele terörizmle İslam'ı özdeşleştirme oyunlarının ardında, dinimizin çağın şartlarına uymadığı va kabilevi bir din olduğunu yayma ve kabul ettirme çabaları vardır. Alimleriiyiokumakgerekiyor Oysa,yaşayanvegelenekselİslam,bütünbuiftiralardanetkilenmeyecekbirsemavisistemveinsanlıkrehberidir. Önemli olan, dışarıdan Hristiyan fundamentalizmin saldırılarından, içeriden de şiddeti doğru gösteren Vahabi ve benzeri akımların etkisinden İslamiyet'i korumak gerekir. İşte bu anlamda Türkler'in İslamiyet konusundaki hizmetleri ve geliştirdikleri görüşlerini, yetiştirdikleri İslam alimlerini iyi okumak gerekiyor. Semerkantlı büyük İmamMaturidi' yi, AzizNesefi' yi, HocaAhmetYesevi' yi, ArslanBaba' yı, NakşibendiHazretleri' ni ve daha nicelerini... İslamiyet'i, komünizm ve faşizm gibi dünyevi laik bir ideoloji düzeyine indirgeyen vahabizmin ve Arap dünyasından yayılan görüşlerin bugünkü uzantılarıyla mücadele etmek için kaynaklara yeniden dönüş hareketi gerekir. Bu dönüş hareketinin en büyük destekçisi ve takipçilerinden biri de devletimizi Osmanlı'nın külleri arasından çıkartıp imanla, ahlakla ve kahramanca kuran büyük önder MustafaKemalAtatürk' tür. Nuriçindeyatsın... Bugün ölüm yıldönümünde rahmetle, minnetle ve özlemle andığımız Atatürk, gerçek İslam'ın ve büyük milletimizin hayat anlayışında hakim kıldığı rafine edilmiş, süzülmüş ve damıtılmış Müslümanlık'ın takipçisi ve savunucusu da olmuştur. Bu yönde din adamlarını desteklemiş ve eser ortaya koymalarını teşvik etmiştir. Kişilerin kulluk, toplulukların ise millet olarak varlığı ile dinin gerçeklerini bütünleştirip, İslam'ın çağdaş yüzünü sergilemiştir. Ünlü Fransız filozofu Garadudy' in İslamiyet'i seçtikten sonra yazdığı kitaplarda, Atatürk'ün de üzerinde ısrarla durduğu bu dönüşün ve çağımızın insan ve toplum anlayışının yeni değerlendirmelerini bulmak mümkündür. 39 yaşında TBMM'yi açan, 42 yaşında Cumhuriyet'i ilan eden bir insanın, dinini de bu derece sahiplenip Batı ile yarışmaya kalkışması, damarlarındaki kan kadar yüreğindeki imanın da neticesidir. Nur içinde yatsın.