Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa 10 Kasım 2004

Günün Öyküsü



Taşın içindeki heykel

Bir heykeltraş, işleyip heykel yapmak üzere mermer satın almak istiyordu. Mermercinin bahçesinde dolaşırken, köşeye atılmış bir kaya parçasına gözü ilişti. "Bu mermer parçasının fiyatı nedir?" diye sordu mermerciye. "Bedava" dedi mermerci, "Eğer işine gerçekten yarayacağını düşünüyorsan, para vermeden götürebilirsin." Heykeltraş şaşırmıştı: "Neden bedava veriyorsun bunu?" "Şekli bozuk çünkü. Kimse satın almak istemiyor ve bahçemi işgal etmekten başka bir işe yaramıyor. Alıp götürürsen, beni ancak mutlu edersin" dedi mermerci. Aylar sonra, heykeltraş mermercinin dükkanına elinde bir kutuyla girdi ve kutuyu mermerciye uzattı. Mermerci kutuyu açtı, içinde harika bir heykel duruyordu. "Şu güzelliğe bakın!" dedi mermerci. "Eminim bu sanat eseri için büyük paralar isteyeceksin. Peki ama, onu neden bana getirdin? Biliyorsun, ben sadece mermer taşı satarım..." "Hayır, hayır" diye cevapladı sanatkar, "Bu sana bir hediye." "Bana hediye mi? Neden?" "Çünkü bu taş senin." "Nasıl yani?" "Hatırlamıyor musun, buraya 6 ay önce gelmiştim ve bana bahçenin köşesinde duran bir taş parçasını vermiştin?" "Aaa, evet, o heykeltraş sendin. Evet, şimdi hatırladım." "İşte bu heykeli bana verdiğin taştan yaptım." Mermerci 6 ay önce söylediği sözleri hatırlayıp yüzü kızardı, utanarak, "Allah'ım! Bu harika heykelin, o çirkin taştan çıkabileceğine kim inanabilirdi ki?" dedi. Michelangelo da başka heykeltraşların almak istemediği büyük bir mermer bloğunu alıp, o dünyaca meşhur "Hz. Davud" heykelini yapmıştı. Kendisine bu harika sanat eserlerini nasıl yaptığını soranlara şu cevabı vermişti: "Ben mermerlerin içinde bir melek görürüm ve onu özgürlüğüne kavuşturuncaya kadar, mermeri keski ve çekicimle oymaya devam ederim." Çoğu zaman beğenmediğimiz, şikayet ettiğimiz hayatımız da o çirkin mermer parçasına benzemiyor mu? Yapmamız gereken, hayat taşımızın üzerindeki fazlalıkları atmak ve içindeki meleği açığa çıkartmak değil mi? Hayatımız Tanrı'dan
bize bir hediye. Onun içinden çıkarttığımız sanat eseri ise, bizim ona hediyemiz... (Kaynak: Bilgelik Öyküleri)

Alınterinin değeri

Bir zamanlar, bir genç herkes gibi evlenmek istiyordu. Bu niyetini ailesine açtığında, babası ona, "Elbette evlenebilirsin. Bana kendi alınterinle kazandığın bir altını getirdiğinde, seni hemen evlendireceğim" dedi. Delikanlı babasının bu sözlerine gülümsedi. Ne kadar da kolay bir sınavdı bu böyle! Ertesi gün, istenilen altın lirayı götürüp, gururla babasının avucuna koydu. Babası hiçbir şey söylemeden, altını evlerinin yanından akan nehre fırlattı. Çocuk altının düştüğü nehre şaşkınlıkla 1-2 saniye baktıktan sonra, babasına döndü ve sordu: "Şimdi evlenebilirim, değil mi babacağım?" Babası başını iki yana salladı: "Hayır oğlum. Sana kendi alınterinle ve emeğinle kazandığın bir altın getirmeni söylemiştim. Bu altını sen kazanmamışsın ki!" Genç delikanlı babasının gerçeği nasıl keşfettiğini anlayamamıştı. Sahiden de, parayı bir arkadaşından ödünç almıştı. Ertesi gün bu defa annesinden bir altın borç aldı ve parayı babasına götürdü. Babası altını aldı ve yine nehre attı. Genç bir kez daha şaşırmıştı: "Bunu niye yapıyorsun baba, anlayamadım. Ama işte sana bir altın getirdim, artık evlenebilir miyim?" Babası bu defa da izin vermedi ve oğluna, "Bu altını da sen kazanmamışsın!" dedi. Delikanlı babasının yanından ayrıldıktan sonra, uzun uzun düşündü. Başkasından borç alıp getirdiğinde, babası parayı yine nehre atacaktı ve bu gidişle de evlenemeyecekti. O yüzden, genç adam bir iş bulup çalışmaya ve altını kendi emeğiyle kazanmaya karar verdi. Günler geçti ve kazandığı bir altını babasına götürdü. Babası her zamanki gibi parayı nehre atmaya hazırlanıyordu ki, oğlu can havliyle babasının kolunu tuttu ve bağırmaya başladı: "Hayır baba! O altını nehre atamazsın. Onu kazanmak için günlerce çalıştım ve sırtım ağrılar içinde kaldı!" Babası, yüzünde ışıltılı bir gülümseme ile elini oğlunun omzuna koydu ve "Oğlum işte şimdi evlenibilirsin" dedi. "Çünkü emeğinin karşılığı olan bu paranın değerini artık biliyorsun ve eminim ki onu akıllıca harcayacaksın." (Kaynak: Bilgelik Öyküleri)




DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
Hoşgörü ve iyimserlikKaderin acı oyunu
Yavrusuna doyamadıBaşıma silah dayadı
Şüpheli ölümArtık ağlamıyorlar!
Müthiş kaçışİntikamcı teslim oldu
'Oğlumu bulun!'Güne BAKIŞ..
Caniler hapisteGüne BAKIŞ.
Güne BAKIŞBayramda ölene bedava mezar
Kulağınıza Küpe Olsun
EKONOMİ
Sabancılar Sabancılar yasta
2004 yılı, Sabancı ailesine uğursuz geldi. Sakıp ve Cem Sabancı'nın...
Gökkafes polemiği
Bayram Vitrini
Ucuz ev müjdesi
Akmerkez, halka arz yolunda
Borsa'da 2 gün işlem yok
Toyota, 10'uncu yılını kutladı
MAGAZİN
G.O.R.A.'yı G.O.R.A.'yı sevdiler!
Usta komedyen Cem Yılmaz'ın merakla beklenen filmi "G.O.R.A."yı...
Tatlıses, Asena ile konuşunca...
Ucuz ama şık
Dolmuşa çevirdiler!
Ebru'ya yasak geldi!
Sonunda gezmeye fırsat buldular
Reyting prensesleri
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
HAVA DURUMU
ISTANBUL - Par. Bul. 24 C,Par. Bul. 17 C
ANKARA - Par. Bul. 18 C,Par. Bul. 10 C
IZMİR - Yağmur 22 C,Açık 17 C
ANTALYA - Par. Bul. 20 C,Açık 19 C
ADANA - Fırtına 25 C,Fırtına 19 C
EKONOMİ
IMKB E: 22,544 D:% -0.32
DOLAR S: 1,461,000 D:% 0.07
EURO S: 1,882,000 D:% -0.32
AKTÜEL
GÜNE BAKIŞ
SPOR
GÜNCEL
     
  Güncel | Yazarlar | Güne Bakış | Ekonomi | Aktüel | Magazin | Spor | Televizyon | Papatya | Astroloji | Ana Sayfa
     
     
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret A.Ş.
Üretim ve Tasarım  Merkez Bilgi Grubu