TMSF'nin kontrolünde bulunan Uzan Grubu'na ait şirketlerin satışı ile ilgili Rekabet Kurumu'nun görüşü, Başkan Mustafa Parlak tarafından açıklandı. Rekabet Kurumu, Uzan Grubu şirketleri ile ilgili üç ana başlıkta değerlendirme yaptı. Rekabet Kurumu Başkanı Mustafa Parlak'ın bu görüşlerini kamuoyu ile paylaşması, şeffaflık adına son derece önemlidir. İhalelere katılacak firmalar açısından da önünü görmeleri açısından yararlı olacaktır. ÇİMENTOSEKTÖRÜ Rekabet Kurumu'nun görüşüne göre; TMSF'nin bu işletmeleri blok olarak satması mümkün, fakat rekabetin sağlanması açısından ayrı ayrı satılmaları daha uygun. Rekabet Kurulu, bu konuda son derece isabetli bir görüş ortaya koymaktadır. Çimento sektöründe pazar paylaşımı ve birlikte fiyat belirlemek suretiyle rekabetin ihlal edildiği gerekçesiyle, birçok çimento fabrikası, açılan soruşturmalar sonucu para cezalarına çarptırıldı, birçoğu hakkında da inceleme ve soruşturmalar devam ediyor. Bu kadar rekabet ihlalinin yaşandığı bir sektörde, pazar payı yüksek sayılabilecek birçok çimento fabrikasını bünyesinde barındıran işletmelerin tamamı blok olarak satılırsa, tekelleşme sonucu rekabet ihlali söz konusu olacaktır. Bunun yaşanmaması için her fabrika ayrı ayrı kişilere satılırsa, rekabetçi bir yapı oluşur. Bunun yanında, ellerinde çimento fabrikaları bulunan (hakim konumda) grupların ihalelere katılması da sakıncalı olur. Bunlar ihaleye katılsa da nihai izin aşamasında, Rekabet Kurulu'nun iznine takılabilir. TELSİM'İNSATIŞI Rekabet Kurulu, Telsim'in satışı ile ilgili olarak da, aynı sektörde faaliyet gösteren Turkcell'in ihaleye katılmaması görüşündedir. Buna gerekçe, sektörde hakim durum yaratmaya veya mevcut hakim durumu güçlendirmeye yönelik bir girişim olabileceği yönündedir. Rekabet Kurulu'nun Turkcell ile ilgili görüşü doğrudur. Ancak aynı gerekçe Avea ve ortakları için de geçerlidir. Yani Avea ve ortakları da Telsim ihalesine katılıp ihaleyi alırsa, birlikte hakim durum yaratılmış olacak, dolayısıyla rekabet ihlali yapılmış olacaktır. Rekabet Kanunu'nun 7. maddesi ve buna dayanılarak çıkartılan 1998/4 ve 1998/5 No.'lu tebliğlerin ruhuna aykırı işlem yapılmış olacaktır. Bu, benim kişisel görüşümdür. Bu konuda nihai karar mercii, Rekabet Kurulu'dur. İhale sonucunda Rekabet Kurulu, nihai izin aşamasında bu konuda değerlendirmesini yaparak karar verecektir. STARMEDYA'NINSATIŞI Rekabet Kurulu'nun açıklanan görüşüne göre, Star Medya'nın pazar payının düşük olması nedeniyle, şu aşamada herhangi bir koşul öne sürülmesine ihtiyaç duyulmamıştır. Ancak, Kurum Başkanı Parlak'ın satır aralarında ince bir mesajı vardır. Parlak diyor ki: İhale işlemi sonunda Rekabet Kanunu'nun 7. maddesi ve 1998/4 ve 1998/5 No.'lu tebliğlere göre nihai izin verilecektir." Rekabet Kurumu Başkanı demek istiyor ki, Star Medya Grubu'nun pazar payı düşüktür. Dolayısıyla birileri girip satın alırsa, hakim durumda olmayacağı için rekabet ihlali yaşanmayacaktır. Ancak nihai izin aşamasında, satın alacak medya gruplarının pazar payı ile Star Medya'nın pazar paylarının birlikte payları hakim durum yaratabiliyorsa o zaman izin verilmez. Bugün, mevcut medya gruplarının pazar payı itibarıyla hakim konumda olabilecek bir oran yok gibi görünüyor. Fakat mevcut grupların birleşerek birlikte Star Medya'yı almaları halinde, rekabet hukuku açısından hakim durumda olabilecek bir oran oluşursa, o zaman Rekabet Kurulu, 1998/4 ve 5 No.'lu tebliğe göre izin vermez. Eğer hakim durum yaratılmıyorsa, rekabet hukuku açısından bir sorun teşkil etmeyecektir. Rekabet Kurumu'nun, kamuoyunun aydınlatılması bakımından, TMSF'ye verilen bu görüşünü basına açıklaması yararlı olmuştur. Kurumun bu davranışını devam ettirmesi, şeffaflık açısından faydalı olacaktır.