Bundan yüzyıllar evvel, Çin'de imparatorun hizmetinde çalışmak için sınavlar düzenlenir, genç insanlar bu sınava girerler ve başarılı olanlar, saraylarda çalışmaya hak kazanırlardı. 3 genç arkadaş da bu sınava girmek istiyorlardı. Kısmetlerini öğrenmek için bir kahinin yanına gittiler ve onu soru yağmuruna tuttular: "Sınav zor mu olacak, kolay mı?", "Sınavı geçebilecek miyiz?", "Hepimiz mi geçeceğiz?", "Kim kazanacak, kim kaybedecek?", "Sorular hakkında bizi aydınlatmanız mümkün mü?" Bu ve buna benzer birçok soru sordular. Ama kahin hep sessiz kaldı, hiçbir sorularına cevap vermedi. Nihayet, gençler soru sormayı bırakıp sessizleştiğinde, kahin tek parmağını havaya kaldırdı. Ama ağzından yine hiçbir söz çıkmadı. Gençler kahinin ne demek istediğini anlamadılarsa da, yanından ayrıldılar ve daha sonra sınava girdiler. Sınavdan sonra, 3 gençten sadece birisinin kazandığı, diğer ikisinin başarısız olduğu ortaya çıktı. Kahinin tek parmağını havaya kaldırmasının anlamını şimdi çözmüşlerdi. O bu hareketiyle, sınavı gençlerden sadece birisinin kazanacağını söylemek istemişti. Bu olay, yaşlı kahinin büyük bir şöhret kazanmasına neden oldu. Birçok genç, kahinin yanında çalışıp bu mesleği ondan öğrenmek istedi. Ve sonunda, kahin bir genci yanına çırak olarak aldı. Çırak, kahinin o meşhur olayı nasıl olup da bildiğini çok merak ediyordu. Bir gün dayanamayıp sordu: "Usta, bana o gençlerden sadece birisinin sınavı geçeceğini nasıl bildiğini anlatır mısın? Bunun sırrı nedir?" Yaşlı kahin, gülümseyerek tek cümleyle cevapladı: "Evladım, bu işin sırrı hiç konuşmamaktadır." Çırak anlamamış, üstelik kafası karışmıştı. Bunu gören ustası açıklamaya devam etti: "Ben, hiçbir şey söylemeden, sadece tek parmağımı havaya kaldırdığımda, bu her türlü anlama gelebilirdi. Birisi geçtiğinde ki öyle oldu, sadece bir kişinin geçeceği anlamına gelebilirdi. İkisi sınavı geçseydi, bu sadece birisinin kalacağını gösterirdi. Hepsi sınavı geçse ya da kalsaydı, hepsinin birden kazanacağı, ya da kalacağı anlamına gelirdi..." Kaynak: Bilgelik Öyküleri
En kısa anayasa
Bir zamanlar 3 bilge bir araya gelip, dünyanın en kısa anayasasını yazmaya koyuldu. İnsanın hareketlerine ve davranışlarına hükmeden kanunu gösterebilen kişi, dünyanın en bilge kişisi seçilecekti. "Allah suçluları cezalandırır" diye tekif etti bilgelerden birisi. Tek cümleydi, kısa ve özdü. Fakat diğerleri bunun bir kanun değil, bir tehdit olduğunu söyleyerek hep birlikte itiraz ettiler. Böylece birinci bilgenin bu teklifi kabul edilmemiş oldu. "Allah sevgidir" dedi ikinci bilge. Ama bu teklif de diğer bilgeler tarafından kabul görmedi, çünkü insanın görevlerini tam anlamıyla ortaya koymuyordu. Sonra üçüncü bilge şu teklifte bulundu: "Kendinize yapılmasını istemediğiniz şeyi, başkalarına yapmayın." Ve ilave etti: "Kanun budur, gerisi sadece yoruma kalmıştır." Diğer bilgelerde bu teklifi kabul ettiler. Ve o bilge, zamanın en bilge kişisi seçildi. Kaynak: Bilgelik Öyküleri BİTTİ