Şunu baştan söyleyeyim ki; Fenerbahçe tarftarı sınıfta kaldı. Dün akşam takımın herşeyden fazla tribün desteğine ihtiyacı vardı. Ancak Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda ilk kez Fenerbahçe bu kadar az taraftara oynadı. Beşiktaş taraftarından hiç mi örnek almadılar anlamıyorum. Siyah-Beyazlılar, şampiyonluk yarışında bu kadar geride kalmalarına rağmen her maçta taraftarının coşkuşuyla İnönü Stadı'na çıkıyor. Gerçekten çok yazık. Dün akşam Daum bu defa mecburiyetten değişiklikler yaptı. Hasta olan Luciano, sakat olan Tuncay ve formsuz olan Serhat'ın yerine Selçuk, Önder Turacı ve Nobre'yi sahaya sürerek başladı. Doğrusu söylemek gerekirse bu dizilişteki Fenerbahçe hayli keyif verdi. Tempolu ve hırslı oynuyorlardı. Ancak bu görüntüde üzücü bir olay da kendini gösterdi. Şampiyonlukta büyük pay sahibi olan ve bu sezene de takımın zirvede kalmasında önemli rol oynayan Van Hooijdonk blu hızlı tempoya ayak uyduramıyor ve çok yavaş kalıyor. Özellikle orta alanda Alex'in yanında Selçuk ve Serkan'ın olmaları bu mevkiyi oldukça rahatlatırken, sık sık bol gol pozisyonları yakalanmasına neden oldu. Ancak şanssızlık Kanarya'nın yakasını bırakmadı. İki direkten dönen top, Selçuk ve Hooijdonk'un kaçırdığı akılalmaz iki gol farkın açılmasına engel oldu. Özellikle Selçuk'un kırmızı kart görmesinden sonra Ankaraspor hızlı adamlarıyla sık sık gol pozisyonuna girerken, son haftalarda çok eleştirilen Rüştü çıktı sahneye ve inanılmaz kurtarışlar yaptı. Kanarya bir an önce fark görme hastalığından kurtulmalı. Önümüzde Trabzonspor maçı var ve bu karşılaşmada Selçuk ile Serkan yeralamayacaklar. Bu da zorlu derbide Fenerbahçe'nin, orta sahasında önemli sorunlar yaşanmasına neden olabilir.