Amerika Başkanlık Seçimi'nin ardından Bush ve Kerry arasındaki telefon görüşmesinin ayrıntısındaki bir cümle, dikkatinizi çekmiştir umarım. Topu topu hepsi 5-6 cümleden ibaret bu görüşmede, seçimi kaybettiğini anlayan Kerry, Beyaz Saray'dan Başkan Bush'u arıyor ve rakibine aynen şöyle diyor: -Kaybettiğimi anlıyorum. Artık Amerika için birlikteyiz ve bölünme tehlikesine karşı mücadele etmeliyiz. Birlik ve beraberliğimizi göstermeliyiz. Buna ihtiyacımız var. Türkiye'de yapay oluşum ve tepeden inmece davranışlarla en azından kağıt üzerinde 25-30 etnik grup oluşturmaya çalışanlar, Amerika'daki bu ince ayar anlayıştan ders almalılar. Lafın gelişi gibi kullanılmayan ve tamamen gerçeğin ifadesi olan "72 millet" sözü, bugünkü Amerika için birebir örtüşür. Dünyanın dört bir yanından kopup gelmiş farklı ana dillere mensup renkleri ve inançları da çeşit çeşit olan bu 72 millet, Amerikan coğrafyasında bir millet oluyor. Zengini fakiri, beyazı siyahı, Protestan'ı, Musevi'si, Müslüman'ı veya dinsizi, hangi etnik kökten olsa ve hangi sosyal dilimde bulunsa da, hepsi Amerika Devleti'nin varlığı, birliği ve bütünlüğü için hassasiyet taşıyor. Amerika Başkanlık Seçimin'de birçok aday olmasına rağmen, kendileri kadar dünya kamuoyu da Bush ve Kerry'nin şahsında Demokratlar ile Cumhuriyetçiler'i biliyor. Yani öteden beri iki parti arasında geçen mücadele ile varlığını sürdüren bir demokrasi ve devlet... 72milletlimillet!
Amaherikipartininmayasıvehamurudamilliyetçiliküzerinekurulu.Herkesülkesiniseviyorvehalkıilebusevgiüzerindeniletişimoluşturaraksonuçalıyor.Ülkeninmenfaatleriöneçıkartılıp,buaçıdandünyasiyasetioluşturuluyor.Biranlamda,imparatorlukanlayışıileracon(!)kesiliyor. Siyaset ve toplumbilimcilerin özellikle vurguladığı gibi, Amerikan milliyetçiliğinin bir ayağını Protestanlık ve liberalizm, diğer ayağını da yeni dünya düzeninin efendisi olmaktan kaynaklanan imparotorlukruhu teşkil ediyor. Onun için 2. Dünya Harbi'nden beri devam edegelen ve Vietnam'dan Afganistan ve Irak'a kadar yayılıp Afrika'nın her tarafında ağırlığını hissettiren Amerikan ruhunda, "Benvarsamherşeyvar.Benimleherşeyolmalı" felsefesi öne çıkıyor. Bu felsefe ile 72 milletten meydana gelen bir millet gerçeği hakim oluyor. Seçimlerin ardından yapılan anketlerin sonuçlarına göre, Amerikalılar arasında haftada 1 defadan fazla kiliseye gidenlerin yüzde 61'i Bush'a, yüzde 37'si de Kerry'ye oy vermiş. Ayrıca Bush'a oy verenlerin yüzde 78'i ahlakideğerleri en önemli konu saydığını belirterek, bu alandaki hassasiyetlerini tercihlerine yansıtmış. Bu gerçeklerin ışığında bu seçimden alacağımız çok dersler var ama almasını bilen için... Bu kadar etnik gruptan oluşan bir ülkede etnik parti olmadığı gibi, hiç kimse de etnikçilik yapmıyor ve böyle bir şeyi aklının ucundan bile geçirmiyor. Ayrıca seçimin yapıldığı gece yarışan iki adaydan kaybedeni kazanana "Artık ülkemizin bölünme tehlikesine karşı el ele vermeliyiz" diyor. Süper güç ve refah toplumu kavramları ile anılan ülkenin rakip siyasetçileri bölünme konusunda bu kadar hassas davranırken, Türkiyemiz'deki kimi ahmakların "bölmek ve bölünmek" konularındaki aymazlıklarını takdirlerinize sunuyoruz.