Ya arkadaş yok böyle seyirci. Yemin ediyorum ölüyü diriltir bu taraftar. Bir ara maçta A. Bilbao taraftarlarının olduğu bölüme baktım, onlar bile maçı bırakıp Beşiktaş taraftarına büyük bir hayranlıkla bakıyorlardı. Hepsine helal olsun. Takımını zor günde yalnız bırakmayan bu taraftar bana kalırsa daha fazlasını hakediyor. Gelelim maça.. Fatih ve Mustafa'nın sakatlıklarından dolayı takımda yer almayışları belki biraz korkutucuydu ama, onların yerine oynayan İbrahim Toroman ve Çağdaş fazla sırıtmadı. Verilen görevi sonuna kadar yapabilmek için ellerinden geleni yaptılar. Beni sevindiren en önemli nokta şu; Del Bosque kimi düşünür kimi oynatırsa, en iyi verimi alıyor. Herkes bir makine sistemine dönmüş durumda. Takım takır takır top oynuyor. Sistem ilk başlarda yanlış gibi görünse de her geçen gün daha da yerine oturuyor. Birkaç hafta önce eleştirilen Beşiktaş'ın artık eleştirilecek bir tarafı kalmadı. Defans ve kaleci Ramazan yedikleri golde zamanlama hatası yapmış olsalarda, kolay kolay açık vermediler. Del Bosque'ye sabredenler artık yavaş yavaş bunun meyvelerini toplamaya başladılar bile. Bu saatten sonra neler olabileceğini ben tahmin edebiliyorum. Bazıları da tahminlerini bu yöne doğru geliştirirlerse Beşiktaş'ın ne kadar tehlikeli bir takım olduğunu görürler. B Grubu'nun en güçlü takımını burada ağırlayıp bir de puansız göndermek Beşiktaş'ın ne kadar tehlikeli bir takım olduğunu gösteriyor. Orta alanda Okan ve Ahmet Yıldırım yine çok iyi oynadılar. Juan Fran'ı pas geçiyorum ama bu kötü anlamda değil. Elinden gelenin fazlasını yapmaya ve kendini geliştirmeye devam ediyor. Belki Sergen dün gece sönük kalsa da elinden geleni yapmak için elinden geleni yaptı gibi göründü. Carew'in attığı güzel bir gol var ama bana kalırsa golün en büyük pay sahibi Emre Aşık'tı. İndirdiği topa kim olsa vurur, golü atardı. Evet artık bir şeyler değişiyor. Değişmeye de devam edecek. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın ve de sıradaki gelsin...