Her şeyin boş ve yalan olduğu bir dünyada, bayramların bile "tekelcilerin" kontrolünde olduğunu görüyorum. Uğruna ölünecek hiçbir dava bırakmayan adamların bu ülkeden çaldıklarını, bizlerin hayatı ödeştirecek öyle mi? Onlar sırça köşklerde ahkam kesecek, bizler boynumuzu daracağına uzatacağız öyle mi? Yoo, sabır taşı çatladı... Laik hırsızlar orkestrası yıllarca hep aynı telden çaldı, bizler dinledik. Şimdi şovenistliğe dağıtılmış davetiyeler arasında, günün popüler şarkılarını da onlar dinlesin.
***
Bir yanım çekip gitmek istiyor buralardan. Bir köy evinde sadece kuşların sesini dinleyerek ömür tüketmek istiyorum. Politika dediğin çürük tekne değil mi? Kimileri Cumhuriyet davetiyesi dağıtarak vicdanını rahatlatıyor... Kimileri iftar çadırları kurarak. Ben bir köy evinde, sadece umut ekmek istiyorum. Çocuklar için...
***
*
Bir yerde okumuştum, "Güneşe doğru zıplayın. Onu tutamasanız bile, en azından ayaklarınız yerden kesilir" diye... Yapın bunu. Ülkeyi şehir mezarlığına çeviren "duvar yüzlü" adamlara inat yapın bunu. Cumhuriyet'in sırtından geçinen asalaklar için yapın bunu. Kendiniz için yapın. Davetiyeleri kendilerine bastıranlar, sizlere uğruna ölünecek bir dava bile bırakmadılar. Size sadece "yaşamak" kalıyorsa, yaşayın. Ömür o kadar kısa ki!